Bu böyle olmaz traduction Espagnol
265 traduction parallèle
Bu böyle olmaz.
Eso va a cambiar.
Hayır, bu böyle olmaz.
Tienes que quedarte.
Bu böyle olmaz!
¡ Así no se hace!
Kusura bakma ama, bu böyle olmaz!
¡ Perdón, pero así no se hace!
Bana kalırsa bu böyle olmaz ve...
- En mi opinión...
Bu böyle olmaz. Daha kurnaz olmalıyız.
Tienes que ser más sutil.
Ben sanıyordum ki bu böyle olmaz... Başka zaman anlatırsın.
- Me lo compensarás en otra ocasión.
Bu böyle olmaz!
¡ Eso así no va!
- Bakın bayanlar, Bu böyle olmaz...
- Miren, señoritas, no creo que...
Bu böyle olmaz!
Esto no puede ser.
- Howard bu böyle olmaz. - Bir de bana sor.
- Howard, esto no va bien.
Bu böyle olmaz.
Te pasaste.
Bu böyle olmaz, Benny.
Esta soda no sirve, Benny.
Bu böyle olmaz.
Mira, esto es imposible.
Bu böyle olmaz, Mari.
Esto es demasiado.
Bu böyle olmaz! Oraya varmadan kalp krizinden gideceğiz.
¡ Escuchadme bien, así no podemos seguir!
Bu böyle olmaz.
No va a funcionar.
Bu iş böyle yürümez artık, benimle olmaz.
Pues eso no va más. No conmigo.
Birbirimize uygun değilsek bu doğru olmaz, ve böyle devam edersek pişman oluruz.
Seríamos incompatibles el uno para el otro, y si seguimos adelante con ésto, se que nos arrepentiremos.
Sizin göreviniz bu! Bizim personelimizde olmaz böyle şey.
Lo contraté por razones íntimas, tenía Vd. El deber de dar ejemplo... al personal.
Böyle acil bir durumda, bu, muhteşem bir birliktelik olmaz mı?
¿ No es una maravillosa combinación en una emergencia así?
Ama bu aşk adasında büyürse, böyle kalma şansı olmaz.
Aunque no es muy probable, creciendo en esta isla de amore.
Bu böyle olmaz.
Así no podemos seguir.
- Bu iş böyle olmaz. Bu konuda son derece ciddiyim.
Fuera bromas, me está poniendo...
Maalesef ki, her yerde böyle olmaz. Bu biraz da idealist olmayı gerektirir.
Desgraciadamente no es siempre así, pues se requiere idealismo.
Bu işler böyle olmaz...
Aquí no Se hacen así las cosas
Biz hırsız yakalamak olmaz yoksa. - Bu çapraz böyle?
Dígame sargento, ¿ cómo es posible robar en la casa del Señor?
Hayır. Bu işler böyle olmaz.
Las cosas no son así.
Ama bu iş böyle olmaz.
Pero no es justo.
Böyle şeyler asla olmaz. Bu bir rüya! Bu bir rüya!
¡ Tales cosas nunca deben pasar!
Bu devirde böyle şey olmaz.
Estamos en Manhattan en el siglo XX.
Evet, bu açıdan bakarsak işime geldiğini söylememem gerek. Ama emin olabilirsiniz Mösyö böyle muhteşem ve parlak bir sanatçıyı kaybetmenin acısının yanında, benim elde edeceklerimin sözü bile olmaz.
Reconozco, hasta cierto punto, que me beneficia, pero le aseguro que la pérdida de una artista tan radiante, excede infinitamente todas mis posibilidades de ganancia.
İnsanların duyguları rüşvetle satın alınamaz. Böyle, hoyratça olmaz. Bu, daha ziyade duyguları bir cari hesaba dönüştürmek şeklinde olmalı.
No se trata de comprar los sentimientos de la gente, sino de tener los sentimientos en cuenta.
Sana böyle davranamaz. Cuma gecesi bu olmaz.
No puede tratarte así. ¡ Es viernes por la noche, por el amor de Dios!
Bu böyle olmaz!
¿ Qué te falta con nosotros?
- Bu işler böyle olmaz.
- ¡ Tres, dos, uno! - No funciona así.
Asla inanmazdım, böyle şey olmaz derdim,... -... bu baylar yemin etmeselerdi.
No lo habría creído si estos amigos no me lo hubiesen jurado.
Bu iş böyle olmaz adamım.
No llegaremos jamás.
- Hedy, bu asla böyle olmaz.
Si no, te van a encerrar. ¡ No va a resultar, Hedy! .
Onların böyle şeyleri nasıl karşıladıklarını dürüstçe anlatmazsam... bu doğru olmaz, değil mi?
Si yo no te mostrase cómo muestran ellos estos asuntos, no sería justo, ¿ no crees?
- Rita, genelde böyle şeyleri severim. Asilik benim kanımda var. Ama bu sefer olmaz.
Sabes que siempre me apunto para estas cosas pero esta vez voy a tener que cumplir.
Siz çocuklar eve erken gitmek isteyebilirsiniz ancak bu iş böyle olmaz.
Uds. querran volver rapido a casa pero yo no!
- Bu olmaz. Böyle olmaz.
No va a funcionar, Donny.
elit olmak için, mükemmel bir hack gerçekleştirmelisin böyle kaza eseri bir şeyden olmaz bu senin gibsonlardan biri olduğun anlamına gelir fizikte petrol bulmak için kullandıkları süper bilgisayarlar kullanıyorlar.
Para estar en la élite, tienes que hacer piratería honrada, no esas chorradas fortuitas. Algo alucinante es piratear uno de esos Gibsons, colega. Esos supercomputadores que usan para investigar Física y buscar petróleo.
Gelin bakalım gece haydutları böyle olmaz bu iş.
Vamos, criminales nocturnos. Eso no va a funcionar.
- Bu iş böyle olmaz, adamım
- Eso no es lindo.
- Hayır, bu işler böyle olmaz.
- No, eso es imposible.
Teselli olmaz ama bu olayla böyle baş etmen takdire şayan.
Es poco consuelo, pero es para aplaudir por como lo estás tomando.
Mulder, bu iş böyle olmaz.
Las cosas no son así.
Bu böyle olmaz!
¡ Para las donaciones hay que hacer cola!
- Bak Ako, böyle olmaz bu iş.
Esta no es la forma...
bu böyle 18
bu böyledir 20
bu böyle gitmez 19
bu böyle olmayacak 20
bu böyle devam edemez 31
böyle olmaz 92
olmaz 3739
olmazdı 21
olmaz mı 346
olmazsa 30
bu böyledir 20
bu böyle gitmez 19
bu böyle olmayacak 20
bu böyle devam edemez 31
böyle olmaz 92
olmaz 3739
olmazdı 21
olmaz mı 346
olmazsa 30