Bulacaksın traduction Espagnol
4,609 traduction parallèle
Biz bulacaksınız.
Lo encontraremos.
New York'ta birini bulacaksın ve onu benim Marshall'ı sevdiğim kadar seveceksin.
Vas a encontrar a alguien aquí en Nueva York que te quiera tanto como yo quiero a Marshall.
Yeni bir sedyeyi nereden bulacaksın ki?
¿ Tenéis que comprar una nueva?
Eminim töreni kurtarmanın bir yolunu bulacaksın.
Claro que se te ocurrirá una forma de salvar el desfile.
Başka birini bulacaksın.
Encontrarás a alguien más.
Yeni birini bulacaksın!
¡ Encontrarás a alguien nuevo! No puedo.
Eminim gösteriyi beni yaptığı gibi canlandırıcı bulacaksın seni "parti düşkünü".
Seguro el trabajo te parecerá tan vigorizante como me pareció a mi, Screamer.
- Onu da siz bulacaksınız Jesse.
Eso es lo que vais a tener que averiguar, Jesse.
Pekala, tabaklarınızın altında bir yapıştırma bulacaksınız.
Okay, entonces, debajo de tu plato, vas a encontrar una calcomanía.
Ve bunu nasıl telafi edeceğini de sen bulacaksın.
Y encontrar la manera para hacer las paces con él.
Ve kendinizi bana muhtaç bir hâlde bulacaksınız!
Y se encontrarán a sí mismos... ¡ necesitados de mí!
Onu bulacaksın Elena.
Vas a encontrarle, Elena.
Unutma. Unutmazsan bir yolunu bulacaksın.
No lo olvides y encontrarás la forma
Onu kurtarmak, tekrar görebilmek için geçmişe dönmenin bir yolunu bulacaksın hatta zaman makinesi bile yapacaksın fakat kendine karşı dürüst olamadığın için de yarı yolda cayacaksın.
Encontraste otra manera de volver al pasado Para volver a ayudarlo y verlo Incluso creaste una máquina del tiempo nunca pudiste ser honesta contigo misma
Bu savaş bittiğinde kendini Havai gömleğin üzerinde, bir tezgahın arkasında bu Kocakafalara sosis ve içecek verirken bulacaksın, dostum.
Cuando la guerra termine, tú, amigo mío, acabarás detrás de un mostrador sirviendo perritos calientes a esos cabezas de burbuja en camisas hawaianas.
Louis doğru kişiyi bulacaksın.
Louis, encontrarás al indicado.
Düğünde bir kız kaybettin, orada yenisini bulacaksın.
Perdiste una chica en una boda, te encontrará con otra allá.
Binek arabamız üzerinden geçtiğine mucize eseri düz bir yol bulacaksın.
Papá. Encontrarás la carretera milagrosamente suavizada... después de que nuestro carruaje pasara.
"Evet Holly, Elbette bulacaksın Holly."
"sí, Holly, claro que lo harás."
Sen içeri girip Alpha'yı bulacaksın.
Entras y encuentras el alfa.
Arkadaşlarımı çok cömert bulacaksınız.
Encontrarás que mi gente es muy generosa.
Biz, bu plakaları bulacaksınız Eğer, taşıma olsun İhtiyacınız ne olursa olsun başka, ama biraz zaman alacak!
Encontraremos esas planchas, le conseguiremos un transporte... y todo lo que necesite, ¡ pero nos llevará algún tiempo!
Yolu takip ederseniz onları orada bulacaksınız.
Si seguís el camino, los encontraréis allí.
Ormanda, kırmızı bayraklarla işaretlenmiş yolu takip ederek yerleşim alanını bulacaksınız.
A través del bosque, hay banderas rojas marcando el camino para encontrar el asentamiento.
Aradığınız şeyi bu haritada gizli bulacaksınız.
"Lo que buscas, lo encontrarás escondido en este mapa."
Halkınızı orada bulacaksınız.
Encontraréis a vuestra gente.
Evet, bulacaksın.
Sí, vas a encontrarlo.
Böyle bir zamanı nerede bulacaksın ağabey!
Sí, no hagas esperar a las señoras!
Yolunu nasıl bulacaksın?
¿ Cómo se va a encontrar su camino?
Bir daha böyle bir kızı nereden bulacaksın?
¿ Cuándo vas a encontrar otra chica como esa?
Siz de birini bulacaksınız.
Encontrará a alguien.
Bir grup paranormal mülteci gibi burada saklanırsanız onu nasıl bulacaksınız?
¿ Cómo lo encontrarás escondido aquí como un refugiado?
Bulacaksın orada yolunu gözleyeni.
Allí encontrarás a alguien que te está esperando.
Kendinizi geliştirme fırsatı bulacaksınız.
Todavía puedes mejorar mucho.
Bundan sonra cesedi siz bulacaksınız.
Ustedes encuéntrenlo desde ahora.
Şimdi o çılgın adamı bulacaksın ve onu yok edeceksin.
Ahora encontrarás a este loco, y lo vas a destruir.
Bulacaksın.
Le encontrarás.
Mutfağı geçtikten sonra sahnenin arkasında eşyalarını koyabileceğin bir oda bulacaksın.
Tras el escenario y pasada la cocina encontrarás un vestuario donde podrás poner tus cosas.
İhtiyacın olan her şeyi orada bulacaksın.
Encontrarás dentro todo lo que necesitas.
Biyografimde her şeyi bulacaksınız, muhabir, dedektif, araştırmacı ve muhteşem bir ahmak.
En mi biografía encontrarás todo, Reportero, detective, investigador, un gran tonto.
Bence orayı oldukça rahatlatıcı bulacaksınız.
Creo que te sentirás muy cómodo allí.
Hem telefon rehberini nereden bulacaksın ki?
¿ Dónde encuentra un listín telefónico en esta época?
Onu sihirle yok etmenin bir yolunu bulacaksın. - Tam da patronunun başından beri istediği gibi işte.
Vas a averiguar la manera de hacerlo desaparecer mágicamente, justo como tu jefe quería todo el tiempo.
Sen bakteri ve kurbanlar arasındaki bağlantıyı bulacaksın.
Intenta conectar esas bacterias almacenadas con alguno de los chicos.
Bakalım ne bulacaksınız.
- Por supuesto.
- Bulacaksın.
- Lo harás.
Sanırım ölümden daha kötü şeyler bulacaksın. - Çevrilmemiş altyazı - Şimdi bir Lamba uzaktayız.
Creo que esto será mucho peor que matarte.
Nasıl bulacaksın?
- ¿ Y cómo vas a hacerlo?
Hak ettiğini bulacaksın.
Vas a tener lo que mereces.
Unutmazsan bir yolunu bulacaksın.
2405 ) } Horno Microhondas y encontrarás la forma
Kayıp cesedi bulacaksınız.
Vamos todos a buscar el cuerpo que falta.