English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Espagnol / [ B ] / Bulacağım

Bulacağım traduction Espagnol

13,366 traduction parallèle
Onu bulacağımıza söz vermemem ama seni oraya götüreceğim.
No se hagan promesas todo lo posible para encontrar a sí mismo, Pero te llevaré allí.
- Onu bulacağım.
La encontraré.
Yukarıdan yaklaşıp onu bulacağım. Sonra da onu öldüreceğim.
Bajaré desde arriba, la encontraré y la mataré.
- Onu bulacağım.
- Lo encontraré.
Nereye gittiğimizi bulacağım.
Voy a averiguar a dónde vamos.
Biliyor musun, ben... Ben aslında... - Gidip geri dönmemizin kolay bir yolunu bulacağım, tamam mı?
- Iré a buscar una manera más fácil de volver.
Yardım bulacağım.
¿ De acuerdo? Voy a ayudarte.
Bir şeyler bulacağım!
¡ Encontraré algo!
- O tüfekle bir halt vuramam zaten ve su bulacağım.
De todos modos, no podía disparar con ese puto rifle.
Sen bu kişiyi bul, ben ona uygun suçu bulacağım.
Encuentre a esa persona, y yo hallaré un crimen del que acusarlo.
Gittiğin her yerde seni bulacağım.
Adonde vayas, te voy a encontrar.
Bir yol bulacağım.
Hallaré un modo.
Eğer hala istiyorsan ikimiz için bir yol bulacağım.
Encontraré una forma para nosotros, si aún lo quieres.
Neler bulacağımızı düşünsene!
Imagínate lo que hallaremos.
Arkadaşınızı bulacağım.
Encontraré a su amigo.
Karınızın katilini bulacağım Bay Kimmel.
Encontraré al asesino de su esposa, señor Kimmel.
Onu bulacağım ve kendimi affettireceğim.
- Voy a buscarla, se lo compensaré. ¡ No, no!
- Bu yel değirmenlerini nereden bulacağım?
¿ Dónde voy a encontrar esos molinos de viento?
- Nereden bulacağımızı biliyorum.
Sé dónde conseguirlo.
Nereden para bulacağımızı biliyoruz.
Sabemos dónde conseguir dinero.
Güvercini nereden bulacağımızı biliyorum.
No, porque sé dónde encontrar la paloma.
Siz sarhoşları burada bulacağımı biliyorduk!
¡ Sabíamos que estarían aquí!
Şimdi, Sizi bilmiyorum Ama ben, bu sebebi bulacağım.
No sé de ustedes, pero yo averiguaré cuál es esa razón.
Bir yolunu bulacağım, tamam mı?
Voy a averiguarlo, ¿ de acuerdo?
Onları bulacağım yer orası.
Allí es donde los encontraré.
Onu bulacağım.
- La encontraré.
sakın adamı bulacağım şey uzağa bakmana gerek yok
- No te atrevas. Voy a encontrar al sujeto. Bueno, no tienes que buscar muy lejos.
Seni nerede bulacağımı biliyorum.
Sé dónde encontrarte.
İşten izin aldım, AR koordinatörleri bulacağım, anlaşma yapıp albüm çıkaracağım.
Me tomé licencia en el trabajo, voy a convocar a discográficas, firmar un contrato, sacar un álbum.
Halkla ilişki uzmanı bulacağım.
Contratar a una relacionista.
Bayan Sparrow, lütfen onu nerede bulacağımızı söyleyin.
Sra. Sparrow, por favor, díganos dónde podemos encontrarle.
Bana sorarsan bulacağımız şeyi söyleyeyim.
Y esto es lo que vamos a encontrar, en mi opinión.
Yine de onu kaçıranları bulacağım.
Pero hallaré a los ladrones.
Bir yolunu bulacağım. Buna bir son vereceğim.
Lo haré de alguna manera.
Bunu yapanı bulacağım.
Voy a averiguar quién, fue.
Seni bulacağım Peter.
Te encontraré, Peter.
Seni bulacağım diye aklımı kaçırıyordum.
Estuve buscándote como loca.
Baba, bekle Parayı bulacağım, söz veriyorum.
¡ Lo prometo!
Onu daha düşünmedim ama bulacağım, söz.
No he pensado en eso, pero juro que encontraré el lugar.
Yapacak birini bulacağım!
A buscar al que esté dispuesto.
Donny'yi bulacağım.
Voy a hallarlo.
O sürtüğüde bulacağım.
Voy a hallar a ese hijo de puta.
Hala hayattaysan.Seni bulacağım.
Si estás viva, te encontraré.
Gerçekten karını bu kadar karışıklık içinde bulacağını mı düşünüyorsun?
¿ Así que realmente crees qué vas a encontrar? ¿ A tu esposa en todo este lío?
Yardım bulacağım. Tamam.
Voy a ayudarte.
Mesajımızı almayan olursa onun için bir cevap bulacağız.
Quién no reciba el mensaje, encontraremos una respuesta para ellos.
"Güneş'te amacımızı bulacağız."
En el sol... encontraremos nuestro propósito.
Nerede iş bulacağım?
¿ Dónde voy a encontrarlo?
Belki şansınız varsa aynı çocuk, tanıdığım en cesur çocuk, onu nerede bulacağınızı size söyleyebilir.
Quizás, si tienes suerte... ese mismo niño... el más valiente que conocí... podría decirte dónde encontrarlo.
Tanrım, bu sayede beni nerede bulacağını biliyordu.
Dios, que es como él sabe dónde encontrar a que necesita encontrar.
Sizin de ilgilendiğiniz gelişmiş tarım metodları konusunda Charles'ı çok bilgili bulacağınızdan eminim.
Creo que encontrará a Charles muy versado en los métodos agrícolas avanzados en los que usted ha mostrado mucho interés.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]