English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Espagnol / [ B ] / Buldum işte

Buldum işte traduction Espagnol

689 traduction parallèle
Ettiğimi buldum işte, açıkça bir soru sormakla.
Me está bien empleado por hacer preguntas directas.
Bekle bir dakika Trudy, buldum işte!
Espera, Trudy, ¡ Lo tengo!
Buldum işte. Uşağı kıskanıyor!
- Tiene celos del sirviente.
Sırtımı kaşımaktan daha eğlenceli bir şey buldum işte!
¡ Ahora recuperaré la diversión de empezar desde cero!
Tesadüfen ben buldum işte.
Fue casualidad que lo encontrara yo.
Buldum işte.
La encontré.
Buldum işte.
Lo conseguí.
İşte şimdi onu buldum.
La he encontrado
İşte orada buldum.
Allí es donde la encontré.
İşte sizi buldum çifte kumrular.
¡ Ahí estáis, tortolitos!
İşte burada, buldum.
Ah, aquí está. Aquí tiene.
İşte buldum. - Gel, dikeyim.
Aquí está.
İşte buldum : "Motoru çalıştırmak."
Aquí está : "Cómo poner en marcha un motor".
İşte buldum, efendim.
Aquí tiene, señor.
Güzel, işte buldum.
Por supuesto, ahí tienes.
İşte buldum.
Éste me gusta.
Onu buldum ama kocam hayal gördüğümü söyledi ama işte burada.
Yo la encontré, pero mi marido dijo que lo había imaginado, y ahora está aquí.
İşte, Peder, ben de ben de köşeye gittim ve kızı orada buldum.
Pues bien, Padre, giro la esquina y allí está, tal como dijo Quimp.
Evet, işte buldum!
¡ Eso es!
İşte buldum seni, haydut, mezar soyguncusu!
Aquí estás, salteador, pirata.
Lloyd işte, parayı buldum!
¡ Lloyd, aquí, lo encontré!
İşte onu böyle buldum. O andan sonra da onu düşünmek haricinde kafamı pek fazla kullanmadım.
Así es como la descubrí, y desde aquel momento... dejé de usar la cabeza para otra cosa que no fuera pensar en ella.
Bob, işte buldum.
Miren.
Bakayım... işte buldum.
Veamos. - Aquí lo tengo.
İşte kendimi bu şekilde Wiesbaden'de buldum.
Y así es como acabé en Wiesbaden.
İşte o zaman, yerde gömülü olarak buldum onu.
Entonces fue cuando lo encontré enterrado en el suelo.
İşte buldum.
Aquí está.
İşte birşeyler buldum!
Aquí hay algo.
İşte bu doktorun çantası, Onu buldum.
Éste es el maletín del médico.
İşte buldum!
¡ Es fácil!
- İşte belamı buldum!
- ¡ Maldita sea!
Evet, buldum benim kadınım işte!
Sí, ¡ ésta es mi chica!
İşte buldum atımı Adı Paul Revere
Tengo el caballo aquí El nombre es Paul Revere
İşte buldum atımı
Tengo el caballo
Ben gözlerimi ve kulaklarımı açık tutarım, işte böyle buldum.
Tengo ojos y oídos, y me he enterado.
İşte buldum.
Éste es.
Çöp tenekesinin içinde, işte orda buldum.
En la basura.
İşte buldum seni.
Aquí estás.
Michael. İşte, seni buldum.
¡ Oh, Michael!
İşte bu, buldum!
¡ Eso es, lo tengo!
İşte, buldum.
Ahí está.
Paçayı kurtardım ama rotamı belirleyemedim. Uzayın belirsiz boşluğunda dolanıp durdum, ve işte orada buldum...
Conseguí escapar, pero no podía controlar la nave, así que estuve a la deriva por el espacio inexplorado hasta que aquí encontré...
İşte buldum.
Ah, aquí está,
İşte Buldum..
- Aquí!
Buldum, Watutsi! İşte o kabile. Bazılarının boyu 2,40.
Algunos medían 2,5 metros.
Tamam, işte buldum.
-. Vale Aquí hay una.
İstediğiniz kadar alay edebilirsiniz efendim. Bu sayfalar büyük bilgeliklere açılır. İşte buldum.
Búrlese si quiere... pero estos sabios alcanzaron una enorme sabiduría.
İşte buldum.
¡ Ahí está!
- İşte, buldum.
- Lo encontré.
İşte buradalar, buldum.
Aquí están. Los encontré.
Buldum! İşte görüyorsun.
¡ Lo conseguí!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]