Burası mı traduction Espagnol
9,733 traduction parallèle
Asilerin gizlenme yeri burası mı yani?
Imagino que esta es su base rebelde, ¿ no?
- Burası mı? - Elli yıl geçti Maria.
¿ Aquí?
Mucizeni gerçekleştireceğin yer burası mı?
¿ Es aquí donde se llevará a cabo el milagro? Disculpa.
- Çağırıldıkları konum burası mı?
¿ Fueron enviandos a este lugar? Sí.
- Tek çıkış yolum burası mı?
¿ Es esta la única salida?
- Hemen burası mı? - Dur!
¡ Alto!
Burası mı?
¿ Aquí?
Burası mı?
¿ Es aquí?
- Burası mı?
Es esto?
Burası, eski arkadaşım Abigail'i bana geri getirecek.
Este lugar está trayendo a mi vieja amiga Abigail a mí.
Burası neresi bir fikrin var mı?
¿ Alguna idea de lo que es este sitio?
Babamın tutulduğu yer burası mı?
¿ Es aquí dónde mi padre está detenido?
Burası ona mı ait?
¿ Este es su taller?
Burası Kıta Ordusu'na katılmak için geldiğim yer, yanlış mı yoksa?
Aquí es dónde vendría a unirme al Ejército Continental, ¿ no?
Burası senin odan mı?
¡ ¿ Estos son tus aposentos? !
Burası Langley, arkadaşım, Capitol Hill değil.
Esto es Langley, amigo mío, no el Capitolio.
Yani, burası başkent, adamım.
Esto es D.C., hombre.
Buradayım, çünkü burası zaman girdabına saplanmış.
¡ He venido porque este lugar está perdido en el espacio-tiempo!
Bunun için en iyi yerin burası olduğuna emin misin, adamım?
Estás seguro de que este es el mejor lugar para esto?
Burası benim makamım değil.
Esta no es mi maldita casa.
Yine de burası benim mirasım.
Pero es mi legado.
Kızımın öldüğü yer burası.
Aquí es donde murió.
Tanrım, burası Stephen King filmi gibi kardo.
Dios, es como una película de Stephen King esto, colega.
Bu şartlarda sonumun burası olacağını anladım.
Supuse, dadas las circunstancias, que acabaríamos aquí de todos modos.
Burası kızımın evi.
¡ Esta es la casa de mi hija!
Ama evet, burası bizim mekanımız.
Pero sí, es nuestro lugar.
Burası kaldırım.
¡ Esto no és la carretera!
Burası. Tamam mı?
Es allí. ¿ De acuerdo?
- Burası mı?
¿ Este es el lugar?
Bu dönem U.C.L.A.'e başladım. Erkek arkadaşıma göre en iyi hastane burası.
Pero empecé U.C.L.A. este otoño, y de acuerdo con mi novio, de lo mejor que este hospital.
Peki ya burası? Buralarda acı var mı?
¿ Te duele aquí?
Sadece babama, okul balosuna gitmek istememe sebebimi söylerken değil. Veya arkadaşım Toby'ye ışıkları kapatıp en sevdiğim oyun olan "Burası hangi vücut parçam?" oynama isteğimi açıklarken de.
Y sabes, si estaba engañando a mi papá sobre por qué no quise ir a la escuela de baile o mintiendo a mi amigo Toby sobre por qué quería que apague la luz y jugar mi nuevo juego favorito,
Burası kovanları bulduğum yer.
A 50 m de esté árbol es dónde se encontró el cuerpo de Everett. Aquí es dónde encontré el casquillo.
Hayatım boyunca burasıyla ilgili hikayeler duydum ve hiç bu evin içinde bulunacağımı düşünmemiştim.
Pasé toda mi vida escuchando historias de este lugar y nunca creí que estaría adentro.
Buradan ilk mülk aldığımızda, burası bir çiftlik ve balıkçı topluluğuydu.
La primera vez que compramos una propiedad aquí, fue una granja y una comunidad pesquera.
- Burası mı?
- ¿ Es eso? ¿ Cuesta arriba?
Çalıştığım yer burası işte.
Aquí trabajo.
Bakacağımız ilk yerin burası olduğunu biliyordur.
Debería saber que ese sería el primer sitio en que buscaríamos.
Burası yetişkinlik hayatım boyunca bir yatak odasından ziyade bir hastane odası gibiydi.
Esto ha sido más una habitación de hospital que un dormitorio en condiciones durante la mayor parte de mi vida adulta.
Burası bezelyeleri uzatıp da "Teşekkür ederim, almayacağım." diyebileceğin bir akşam yemeği değil.
Esto no es una cena en la que alguien te pasa los guisantes y tú dices : " No, gracias.
Burası ABD Savaş gemisi 1-5-1 Sancak baş omuzluğunuzdayım. Kanal 16'dan çağrı yapıyorum. Tamam.
Es el barco de guerra de los Estados Unidos 1-5-1 a su estribor, procedentes de canal 1-6, cambio.
Nathan James burası akbaba takımı.
Nathan James, aquí Equipo Buitre.
Akbaba takımı, burası köprü üstü.
Equipo Buitre, aquí el puente, Comprobación de radio.
Nathan James, Akbaba takımı ; Burası kaplan duyuyor musunuz?
Nathan James, Equipo Buitre, aquí Tigre, ¿ me recibe?
Burası mı?
¿ Dentro de ahí?
Kızımız burada evlenir diye düşünmüştüm. Ama sonunda kendisi turistik bir düğün istedi. Bu yüzden topluca Provence'e gezintiye çıktık ki orası da daha pahalı olması dışında aynı burası gibiydi.
Pensé que nuestra hija se casaría aquí, pero al final, quería una boda como ninguna, así que fuimos a Provenza, que, por supuesto, es como aquí, pero más caro.
Seni görmeyi umacağım son yerdi burası.
Éste es el último lugar donde esperaría encontrarte.
Burası için uygun olmadığımı göremiyor musun?
¿ No ves que no encajo aquí?
Burası müthiş bir yer! Tanrı'm!
¡ Este lugar es genial!
Tatlım, burası striptiz kulübü hepsi kaçmaktan bahseder.
Es un club de striptease, cariño. Cada chica habla de huir.
burada olmaman gerek hayır, burası tam da olmam gereken yer koku şikayetleri aldım
No debería estar aquí. No, es aquí exactamente donde debería estar. He tenido quejas por el mal olor.