English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Espagnol / [ D ] / Deri

Deri traduction Espagnol

5,198 traduction parallèle
Siyah deri bir ceket giyer ve kasabada dolanırlar, ve Şerifi kaçırır kadınlara saldırırlar.
... vestían cuero negro, invadían un pueblo tomaban la oficina del sheriff y atacaban a las mujeres...
Şu bankacı adam için bir ev sinema odası hazırlıyordum ve o da köşe takımı için deri örnekleri istedi.
Estoy diseñando una sala de materiales para este tío de negocios y él quiere ver unas muestras de cuero para un sofá modular.
Şimdi atla arkaya ve ordayken şu kremi deri koltuklara sür.
Ahora sube atrás. Y mientras estás allí, usa esta crema para masajear el cuero.
- Deri tamiri yapıyor musun?
- ¿ Tienes reparador de piel?
Yırtılan deri hemen dikilmeli yoksa çürür.
La corteza debe ser reparada rápido o se pudrirá.
Cesetteki katılaşma ve deri rengindeki solukluğa bakılırsa öleli 24 saatten fazla olmuş.
La rigidez del cadáver y la decoloración púrpura del cuerpo me dice que ha estado muerta más de 24 horas.
Her iki dizinde de deri altı kanlanma var.
Hemorragia subdérmica en ambas rodillas.
Kurbanın tırnaklarının altında müvekkilinize ait deri parçaları bulduk.
Su cliente tenía piel de la víctima en sus uñas.
Deri renginden dolayı birini asla öldürmem.
Yo nunca mataría a un hombre por el color de su piel.
Yoksa kimsenin seni o muhteşem deri pantolonunla savaşırken göremeyeceğinden mi korkuyorsun?
¿ O te preocupa que nadie te vea pelando en tus geniales pantalones de piel?
Sam'in deri ve topuklu giyip Sam'den bir sadist mazoşiste dönüşmesini bekliyorum.
No puedo esperar a ver a Sam con tacones de aguja y un corpiño de cuero en modo sadomasoquista.
Ben..... deri ile pek ilgiliyim.
Me mola el cuero.
Deri dönüp kendinize bir tekne alın, kıyıdan ilerleyin.
Demos la vuelta y consigamos un barco, iremos por la costa.
Deri severim, iyi vakit geçirmeyi ve hala farketmediysen... beni ilgilendirmeyen işlere sürekli burnumu sokmayı severim.
Y en el caso de que no te hayas dado cuenta Siempre me meto en cosas que no me conciernen.
Neyse, görünüşe bakılırsa kaçırılan kadınların DNA'sini kullanarak deri büyütüyorlar.
Bueno, parece que están cultivando piel usando el ADN de la mujeres secuestradas.
Bir sentetik deri, ne kadar iyi olursa olsun gerçek deri kalitesine yaklaşamaz bile.
Bueno, la piel sintética, sea lo buena que sea, está muy lejos de la auténtica.
Rudy, sana deri buldum.
Rudy, te hemos encontrado algo de piel.
Daha çok deri oluşturabilir.
Todavía pueden generar mucha piel.
Deri laboratuvarını.
El laboratorio de piel.
Ne mesela, deri koltuk mu?
¿ Como qué? ¿ Un nuevo sofá de cuero?
Deri yüzme, bağırsak çıkarma beni aşan şeyler.
No podría hacer todo eso de despellejar y destripar.
Ardında sadece buruş buruş bir deri bırakıyor.
Dejando solo una cáscara arrugada.
Ve peki tüm bu deri giyenler cuma akşamı nereye giderler?
¿ Y adonde van todas las reinas leather un viernes por la noche?
Senin deri gecesine geleceğini bilmiyordum.
No sabía que venías a la noche de leather.
Tırnaklarının altında deri kalıntıları var.
Hay fragmentos de piel bajo sus uñas.
Doktor, Angela'nın tırnaklarının altında deri parçası buldu.
Dos cosas. Doc encontró piel bajo las uñas de Ángela.
Clint Tyree'nin deri altındaki maddeyle tutarlı DNA buldum.
Y he encontrado ADN en la aguja hipodérmica que coincide con el de Clint Tyree.
Fakat deri ceketten DNA'yı almakta o kadar başarılı olduğum söylenemez.
De todas formas, he tenido menos suerte sacando ADN del cuero.
Deri tabaklama süreciyle ilgili bir şey olabilir.
Puede que tenga algo que ver con el proceso de tinción del cuero.
Yani deri ceketi giyen de sendin, Ryan.
Eso le pone a usted vistiendo el cuero, Ryan.
Kan, deri, saç, tırnaklar.
Sangre, piel, pelo, uñas.
Etraftaki bir deri bir kemik sığırları da saymazsanız, yiyecek hiçbir şey yok.
Tomando el ganado esquelético de alrededor sin tener que comer.
Sarışın. Baştan aşağı siyah deri.
Rubia, toda de cuero negro.
Tırnaklarının altında buldukları deri kavga ettiğini gösteriyor.
Y encontraron piel debajo de alguna de sus uñas, lo que indica que puso resistencia.
George, maktulün tırnaklarında deri bulunmuş.
George, había piel debajo de las uñas de la víctima.
Wilsons deri ceketleri giyen bu iki adama bulaşmak ister misiniz?
¿ Alguien quiere joder con dos tipos usando unas malditas chaquetas de cuero Wilson?
Hiç biriniz Wilsons deri ceketlilere bulaşamazsınız.
Ninguno de ustedes quiere joder con esta mierda de las chaquetas de cuero Wilson.
Lütfen siyah Wilson deri ceketlerinizi çıkarıp zeminin üzerine koyar mısınız?
Gracias. Por favor sáquense sus chaquetas negras de cuero Wilson y colóquenlas en el suelo.
Şimdi senin için... takdir ettiğin yılan gibi... deri değiştirme zamanı.
Ahora es tu momento, como la serpiente que tanto admiras... para mudar tu piel.
Deri hakkında çarpıcı açıklamalar yapan bir moda tasarımcısı.
Ese es Liam Taylor. Es un diseñador de modas conocido por sus atrevidas presentaciones en piel.
- Ama saç teli, deri parçaları olabilir.
Pero podría tener cabello, partículas de piel.
Deri grefti yapılması gerekebilir ama halledemeyeceğim bir şey değil.
Bueno, es posible que necesite un injerto de piel, pero nada que no pueda solucionar.
Bu benim ilk deri ceketim.
Vaya, es mi primera chaqueta de piel en realidad.
Popomda "Kap Bir Kutu" yazıyor ve tam şurada deri fetişli bir gece kulübü var.
Mi trasero dice "Toma una lata", y hay un bar sadomasoquista justo ahí.
Ayrıca, ceza olarak deri yüzmenin tarihsel emsaliyle örtüşüyor.
También se ajusta con el histórico precedente de despellejar como castigo.
Sadece Danny'nin eşyalarını Bırakmak için ugramıştım. Daha çok deri ceketi Ve John Grisham romanlarını diyelim.
Solo traigo unas cosas de Danny, la mayoría son chaquetas de cuero y novelas de John Grisham.
Geceni dar deri bir kıyafet içindeki ölü bir adamla geçirince güne elinde kırbaç olan canlı bir adamla başlamak çok normal oluyor.
Cuando tus noches acaban con un muerto en un traje fetichista ¿ por qué no empezar tu mañana con uno vivo que sostiene un látigo?
Deri rengi eşleşmiş.
El color de piel concuerda.
Sanırım deri laboratuvarını bulabilirim.
Creo que puedo encontrar el laboratorio de piel.
Angela'nın tırnaklarının altında bulduğun deri.
Ven aquí.
Tarihsel olarak, deri yüzme ceza ya da işkence yoludur.
Históricamente fue desollado a fuerza de castigo o tortura.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]