English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Espagnol / [ D ] / Devam edemem

Devam edemem traduction Espagnol

1,003 traduction parallèle
- Ama yaşamaya devam edemem.
- Pero no puedo seguir viviendo.
Aynı şeyleri sonsuza kadar sevmeye devam edemem.
Me gustó al principio, pero luego ya no. Oh, Sam, cariño...
Bu şekilde devam edemem.
No puedo seguir así.
İyi çocukları böyle öldürmeye devam edemem. Her şeyimi kaybetsem de.
No puedo seguir perdiendo gente, aunque pierda docenas de camisas.
Artık bu sebepsiz kavgaya devam edemem.
Ya no puedo seguir así.
Bu şekilde devam edemem.
¡ No puedo andar más!
Yorgun değilim, ama devam edemem.
No quiero esperar... ya no quiero continuar.
Onu aramaya devam edemem.
No puedo seguir buscándola.
Bekleyemeyiz, böyle devam edemem.
No podemos esperar. Ya no aguanto más.
- Devam edemem.
- No puedo seguir.
Daha fazla devam edemem.
¡ No puedo continuar!
Bu şekilde devam edemem.
- No puedo seguir.
Hasta mı? " diye fısıldarken, tımarhanedeki bir deli gibi yaşamaya devam edemem.
Y todos mirándote y hablando en voz baja : "¿ Qué le pasa, está enfermo?"
Dinle, basketbol maçı eğlenceliydi, ama buna devam edemem.
Escucha, lo del juego me gusto, pero no puede continuar.
Candan ve cömert olmaya çalıştığınızı biliyorum ama burada yaşamaya devam edemem.
Sé que trató de ser generosa y bondadosa... pero, simplemente, no podría seguir viviendo aquí.
Bay Stevenson, artık devam edemem.
Sr. Stevenson, yo no puedo continuar.
Bay Payne, yolculuğa devam edemem, bunu yapamam.
Sr. Payne, no voy a continuar en éste viaje. No puedo.
Devam edemem.
No podría seguir.
Bu şekilde devam edemem, sana anahtarları vermeyecek.
no puedo continuar de este modo, no te dará las llaves.
Bu benim için çok zor ve böyle devam edemem.
Sufro muchísimo. No puedo seguir así.
İlişkimize bu şekilde devam edemem, Marcel'le evleniyorum.
No puedo seguir así, me casaré con Marcel.
Sirk için çok yaşlıyım. Devam edemem. İstemiyorum.
Quiero dejar el circo, empiezo a estar mayor, ya no puedo, ni quiero.
Böyle devam edemem.
No seguiré así.
Sensiz hayata devam edemem!
Ya no puedo seguir viviendo sin ti.
Yorgunum. Devam edemem.
Estoy cansado, no tengo fuerzas.
Neredeyse "Böyle devam edemem. " Tony'yi bulup her şeyi anlatalım " diyecektim.
Por poco te digo que no podía más que se lo dijéramos a Tony...
- Evet, görevden ayrılma..... nedeni bir bayanla evlenmek için... Çünkü bu durumda..... kurallara göre ordu bünyesinde göreve devam edemem.
Eso, eso, aspira a unirse a una señorita cuya situación familiar es contraria al sentido del reglamento del ejército.
Sizinle takılmaya devam edemem.
¡ Se que lo hará!
Ona bütün bu yalanları söylemeye devam edemem.
Así no puedes hacer nada. ¡ Estas acabado!
Bu günlüğü yazmaya devam edemem.
No puedo seguir escribiendo en este libro.
Böyle devam edemem.
No puedo seguir así.
Bu şekilde devam edemem!
¡ No puedo continuar así!
Devam edemem. Kıpırdayamıyorum.
No puedo seguir, no me puedo mover.
Onu kurtarmak için yalan söylemeye devam edemem.
¿ Por qué? No puedo seguir mintiendo por él.
Seni incitmek istemem, Carl, fakat bu şekilde yaşamağa devam edemem.
No quiero hacerte daño, Carl, pero no puedo seguir viviendo así.
Anlamaya çalış, Andrzej. Öldürüp saklanmaya devam edemem. Sadece yaşamak istiyorum.
Por favor, trata de entender, Andrzej, no puedo seguir matando, y esconderme.
Buna devam edemem, Ally.
No puedo hacerlo, Ally.
Elimde tek makineliyle Love Birliği'nin işini yaparak devam edemem.
No podemos hacer el trabajo de la Love con una ametralladora.
İham geldi, böyle devam edemem.
Yo estoy inspirando, no lo niego.
Devam edemem, Albay.
No puedo hacerlo, Coronel.
Ona Moskova'daki o eski neşeli günlerden bahsetmeye devam edemem.
Pero supongamos que me pregunta algo más en ruso, no puedo hablar todo el rato de los viejos tiempos en Moscú...
Böyle ölmeye devam edemem! Böyle ölmeye devam edemem!
¡ No puedo seguir muriéndome!
Lütfen, bu şekilde devam edemem.
Por favor, no puedo seguir asi.
Devam edemem
No puedo más.
- Ayak bileğim, devam edemem.
- Mi tobillo, no puedo seguir.
♪ Söylemezsen artık devam edemem ♪ ♪ Bu gözyaşlarını gözlerimde tutmaya ♪
Si no lo haces, no puedo seguir conteniendo estas lágrimas en mis ojos.
- Sana Doktor Shannon demeye devam edemem.
- Y me niego a llamarte Dr. Shannon.
Bayan Simpson, öyle yaparsanız dikte etmeye devam edemem.
Srta. Simpson, ¿ cómo puedo dictar, si usted va a...?
- Devam edemem. - Sorun ne?
- ¿ Qué ocurre?
- Devam. Bayım, beni bu şekilde aşağılamanıza müsaade edemem.
no os dejaré que me insulteis de esa manera.
Ben İngiltere'ye ne yaptım? Budalaca devam edemem.
¡ Acabo de condenar a la vieja Inglaterra!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]