Doğal davran traduction Espagnol
303 traduction parallèle
Çok doğal davran, gülümse anladın mı?
Actúa con naturalidad y sonrie.
Hadi ama. Doğal davranın.
Ahora, vamos, actuen naturalmente
Doğal davran. İnsanlardan kaçma. İçkilerini ısmarlama.
No evites a la gente y nos les envíes demasiados tragos.
Arkadaşlar, acil durum. Polisler yolda, doğal davranın.
Cuidado, buenos italianos, que llega la pasma.
Doğal davranın.
Con más naturalidad.
Doğal davran ve tüm konuşmayı bana bırak.
Actúa naturalmente y déjame hablar a mí.
- Doğal davranırsanız sorun çıkmaz.
- Claro, bien, que haga como siempre.
Sakin ol, sakin ol. Doğal davran.
Tranquilo, actúe con naturalidad.
Doğal davran.
Actúa con naturalidad.
Hepsi gayet doğal davranıyordu.
Todos se comportaban de lo más normal.
Aynı anda hem doğal davranıp hem de seninle flört etmemi mi istiyorsun?
¿ Quiere que sea natural y que flirtee con usted al mismo tiempo?
Olabildiğince doğal davran, mümkün olduğunca uzun bir süre.
Compórtese lo más normal posible, durante el mayor tiempo posible.
Konuşmaya devam edin ve doğal davranın.
Sigan hablando y actúen con naturalidad.
Hadi ihtiyar kız. Doğal davran.
¿ Le gustaría bailar?
Şu tarafa ve doğal davranın.
Rodeadles por ahí, con naturalidad.
Doğal davran.
Compórtate con naturalidad.
Doğal davranırsan, her şey yoluna girecektir.
Sólo actúa con naturalidad y todo estará bien
Neyse. Oraya gittiğimizde, sadece doğal davran.
Al llegar, actúa con naturalidad.
Tamam, millet. Doğal davranın.
- Muy bien, todo el mundo, sólo actúa natural.
Doğal davranın.
Actúen con naturalidad.
- Doğal davran.
- Actúa natural.
Çabuk olman lazım. Doğal davran.
Hay que hacerlo rápido, con alegría.
Geri döndüğünüzde, büyük ihtimal sizi filmlere konu edecekler bu yüzden sizin için önce. "Doğal Davran." isimli parçayı çalacağız.
Ahora cuando regresen, probablemente pondrán sus películas, así que lo primero que haremos por tí... es ejecutar una pequeña canción llamada "Act Naturally."
Şimdi, doğal davran.
Actúe de manera natural.
Tamam millet. Doğal davranın.
Muy bien, actuad con naturalidad.
Doğal davranın.
Portaos de forma natural.
Doğal davran.
- Actúa con naturalidad.
- O zaman doğal davran.
- Entonces sé tú misma.
Doğal davranıyorum.
Estoy siendo yo misma.
Ben hep doğal davranırım.
- ¿ Te ves natural? - Siempre me veo natural.
Doğal davranın.
Disimulad.
Bunun haricindeki davranışı gösterene kadar bu yaşam formlarının davranışlarını toplumlarının doğal davranış olarak tanımlanacaktır.
Hasta entonces, las trataremos como formas de vida nativas normales.
Dinle, doğal davranmamı istedin. Ben de doğal davranıyorum.
Dijiste que actuara de manera natural y lo hice.
Doğal davran.
Haz como si nada.
- Benimle konuş, doğal davran.
Háblame. ¡ Con naturalidad, por Dios!
Yaptığı gerçekten çok doğal ve cesurca bir davranıştı.
Desde luego, pero eso no tiene nada que ver.
Doğal olarak polis Wallace'ı tutukladı ve kibar olmayan davranışının karşılığını ödedi.
Naturalmente, la policía detuvo a Wallace... y tuvo que pagar por su indecorosa conducta.
Üvey babana olan husumetin çok doğal. Gayet normal bir davranış.
Tu hostilidad hacia Gilardini y la desconfianza que los niños sienten por su padrastro... no es nada fuera de lo normal.
Temkinli davranıyor, doğal olarak.
Es prudente, naturalmente.
Çok doğal davran, sanki sana az önce zam yapmışım gibi.
¡ Actúe natural! Haga de cuenta que... -...
Doğal bir davranış değildi.
No fue un acto natural.
Hipokrates'e göre, doğal olmayan davranışlar bunu yapar.
comportamiento innatural, de acuerdo a Hippocrates.
Doğal olarak çete öncülerini asacağım ama cömert davranıp haydutların ve ailelerinin yaşamlarını bağışlayacağım.
Colgaré a los cabecillas, por supuesto, pero... seré generoso y os entregaré la vida de los hombres del bosque y sus familias.
Doğal olarak, özel zamanı için çok korumacı davranıyor.
Naturalmente, protege mucho su tiempo personal.
Suçluların davranış modellerini belirlemede doğal bir yeteneğim var gibiydi.
Decían que tenía un don para aplicar modelos de comportamiento a los casos criminales.
- Doğal bir feromon gibi davranıyor.
- Actúa como feromono natural.
Himalayaların eteğinde bu davranış doğal kabul ediliyor. Ganj Nehri'nin Himalaya'lardan geçtiği... Delhi ve Himalayalar arasında, Kurekchetra düzlükleri içinde bir yer.
Está al pie de los Himalayas, a orillas del Ganges en las llanuras de Kurekchetra, entre Delhi y los Himalayas.
Sizi ve doğal olmayan davranışlarınızı çok iyi biliyorum!
Lo sé todo sobre Ud. Y sus actividades antinaturales.
Tanıştığımıza memnun oldum. Lütfen doğal olun ve burada yokmuşum gibi davranın.
Actúen con naturalidad y pretendan que no estoy aquí.
Doğal davran.
Disimula.
Bu doğal ergenlik davranış kalıbıdır.
Es comportamiento adolescente.