En iyi arkadaşım traduction Espagnol
3,904 traduction parallèle
Eskiden en iyi arkadaşım sendin.
Antes éramos amigos.
Ve en iyi arkadaşımız, Eve.
Y mi nueva mejor amiga, Eve.
Böylece en iyi arkadaşım avukatım ve onun kızı da doktorum olabilir.
De esa forma mi mejor amigo será mi abogado, y su chica será mi doctora.
Biz her kavga ettiğimizde kiminle konuşacağımı bilemiyorum. Çünkü sadece en iyi arkadaşımla konuşmak istiyorum ve en iyi arkadaşımda sensin.
Cada vez que nos peleamos no sé con quien hablar porque la única persona con la que quiero hablar es mi mejor amigo y tu eres mi mejor amigo.
Avinash! En iyi arkadaşım?
¿ Avinash, mi mejor amigo?
Bak, bu benim en iyi arkadaşımın düğünü.
Mira, esta es la boda de mi mejor amiga.
- En iyi arkadaşım ama aptalın teki.
- Es mi mejor amigo pero es un idiota.
Kalp krizi geçirmemek için kullandım, çünkü en iyi arkadaşım öldü. Haksız mıyım?
No puedo tener un ataque al corazón justo porque mi mejor amigo murió, ¿ verdad?
En iyi arkadaşım.
Mi mejor amiga.
En iyi arkadaşım olduğunu sanıyordum.
Pense que eramos mejores amigas
Şimdi en iyi arkadaşım o.
Si, somos los mejores amigos ahora.
Nuktuk, sen sadece Güney'in kahramanı değil aynı zamanda en iyi arkadaşımızsın.
Nuktuk, no solo eres el héroe del Sur, eres nuestro mejor amigo.
En iyi arkadaşımı öpene kadar. Sonra hemen 37'nci sıraya düştü.
Se cayó hasta el número 37.
Hayır bebeğim. Sinirliyim çünkü en iyi arkadaşım aptalın teki.
No, amor, estoy molesto porque mi mejor amigo es un idiota.
Christian, Gina benim en iyi arkadaşım. Bunu ona yapamam.
Christian, soy el mejor amigo de Gina no puedo hacerle eso.
Bir keresinde öyle bir adamla çalışmıştım, en iyi arkadaşım olduğuna yemin ederdim.
Trabajé con alguien así una vez, juraba que era mi mejor amigo.
Markussi benim en iyi arkadaşım.
Markussi es mi mejor amigo!
O benim en iyi arkadaşım.
Mi mejor amigo!
Kız arkadaşımın yeni bir erkek arkadaşı var. En iyi arkadaşımın kız arkadaşı var. Annem bana şort aldı.
Mi novia tiene un nuevo novio, mi mejor amigo tiene novia, mi madre me compro shorts.
Yapmayın, o benim en iyi arkadaşım.
Él es mi mejor amigo.
O benim en iyi arkadaşım değil, tamam mı?
Él no es mi mejor amigo, ¿ vale?
Hayır, hayır, o benim en iyi arkadaşım.
No, no. Es mi mejor amigo.
"Öncelikle en iyi arkadaşım Felicia Montague'ya... "... manevi değerdeki hatıralarımı ve ıvır zıvırlarımı bırakıyorum. "
" Primero, a mi mejor amiga, Felicia Montague le dejo varios recuerdos y chucherías con valor sentimental.
O benim en iyi arkadaşım.
Es mi mejor amiga.
Kendisi benim en iyi arkadaşım.
Ella es mi mejor amiga.
- Yoksa artık en iyi arkadaşım olamazsın.
Entonces no sería más mi mejor amiga.
"En iyi arkadaşım Patty gene bize gelecek mi?"
"¿ Cuándo vas a decirle a mi gran amiga Pati que venga a casa?".
En iyi arkadaşım bana suçlu gibi davranıyor.
Mi mejor amiga me trató como una criminal.
En iyi arkadaşımız evde dirseklerini çiğniyor, ve sen at alışverişi mi yapıyorsun?
¿ Nuestra mejor amiga está en casa depresiva y tú haces compras para caballos?
En iyi arkadaşım olarak. Pekala.
Como mi mejor amigo.
O, en iyi arkadaşım!
¡ Es mi mejor amiga!
En iyi arkadaşım Kathleen'le birlikte orada çalışıyordum.
Trabajaba ahí con Kathleen, mi mejor amiga.
Karım beni terk etti, meslektaşım öldü ve en iyi arkadaşım sakat kaldı.
Mi esposa me dejó. Mi colega murió y mi mejor amigo es un lisiado.
- Bir arkadaşım, David Brunet en iyi fotoğrafların, insan hisleriyle ortaya çıktığını söyler.
- Un amigo mío, David Brunet, dice que las mejores fotos son motivadas por sentimientos humanos.
Pekâlâ... dürüst olmak gerekirse, sanırım şu anda... bir kız arkadaşım olmasına yardım edebilseydi çok iyi olurdu.
Pues la verdad, en este momento me encantaría que me ayudara a tener novia.
Gülerek geldi, sanki en iyi arkadaşıymışım gibi davrandı iki dolar verdi ve bir tavuk aldı.
Viene sonriendo como si fuera mi mejor amigo, pone 25 centavos y compra un pollo.
Sakin ol, en iyi arkadaşı olacağım.
Relájate. Vamos a ser mejores amigos.
Devraldığın bu koltuğu korumak istiyorsan arkadaşımız Nolan ile birkaç kelam etsen iyi olur.
Si quieres seguir en la silla que heredaste te sugiero que hables seriamente con nuestro amigo Nolan.
Memleketten en yakın çocukluk arkadaşım Horsey de burada çok iyi bir plak şirketinin patronu.
Y mi mejor amigo de la infancia, Horsey, es jefe de una de las mejores discográficas.
En iyi arkadaşıyım.
Mejores amigos.
Alsaydım bile, benim en iyi beyaz arkadaşım yok.
E incluso si lo hubiera hecho, no tengo ningún mejor amigo blanco.
- Ve yeni en iyi arkadaşın mı?
¿ Y tu nuevo mejor amigo?
- Sanırım, senin evli en iyi arkadaşınım.
Quiero decir, estoy casada con tu mejor amigo.
En iyi arkadaşın olduğum için sana nazik davranacağımı mı sandın?
¿ Crees que voy a ponértelo fácil ahora solo porque somos mejores amigos?
Birçoğumuz çok yakın olmadığımız, birbirimizi ancak tanıdığımız halde bu çocuk nasıl oluyorsa, hepimizin en iyi arkadaşıydı.
a pesar de que muchos de nosotros, no éramos muy cercanos y apenas nos conocíamos, De alguna manera, ese mismo chico era nuestro mejor amigo.
Ben senin en iyi arkadaşınım.
Soy tu mejor amigo.
35 yılımız birlikte geçti... benden üç satırda bahsediyor. İyi bir arkadaş diye.
35 años juntos y me menciona en dos líneas como un buen compañero.
İyi arkadaşım ve aynı zamanda temsilcim olan adamın bir sözü vardır.
Como mi buen amigo y agente se enorgullece en decir :
Hatırladığım kadarıyla seninle en iyi arkadaş aşamasındaydık. Fazla anımsayamıyorum...
Estabamos en la etapa tonta de "mejores amigas"... si mal no recuerdo.
Çünkü ben senin karınım, aşığınım ve en iyi arkadaşınım. Eski de bir düşmanınım.
Yo era y soy tú amante, tú esposa, tú mejor amiga y tú peor enemiga.
En iyi arkadaşınım ben.
( Para tu información ) Soy tu mejor amigo.