Etmiyorum traduction Espagnol
8,302 traduction parallèle
- Senden nefret etmiyorum.
- No te odio, pero no vamos...
Doğduğumdan beridir rahat etmiyorum.
He nacido en una vida llena de privilegios.
Sana yardım edemeyeceğimden dolayı yardım etmiyorum John.
No es que no pueda ayudarte, John.
- Pes etmiyorum.
- No me estoy rindiendo.
Kabul etmiyorum.
No va a pasar.
Talbot'ı endişe etmiyorum ama onun etrafında olmak?
No me preocupa Talbot, ¿ pero a su alrededor?
- Fark etmiyorum bile.
- Apenas lo noto.
O kadar da merak etmiyorum.
No me importa mucho.
Dürüst olmam gerekirse meraklı olmana aldırış etmiyorum.
No me importa que sientas curiosidad, en serio.
- Sadaka kabul etmiyorum.
No, yo no acepto caridad.
Merak etmiyorum.
Eso no me incumbe.
Onlarla seyahat etmiyorum.
No viajo con ellos.
Etmiyorum.
No lo hago.
- İma etmiyorum.
- No estoy insinuando.
- Ben de şu an için tavsiye etmiyorum.
Por el momento, no lo aconsejaría.
Başkanı ya da başka bir adamı taklit etmiyorum.
No estoy imitando al presidente ni a ningún otro hombre.
Kampanya yapmaktan nefret etmiyorum.
No odio hacer campaña.
Bak, belki bu inancı hak etmiyorum tamam Foster da hak etmiyor ama.
Mira, quizá no me merezca esa fe... pero tampoco Foster.
Beni aldatmayan kadınlardan nefret etmiyorum.
No odio a ninguna mujer que no me haya hecho daño primero.
- Hayır etmiyorum
- No.
Hayır etmiyorum.
No.
Hak etmiyorum.
No me lo merezco.
- Bundan nefret etmiyorum.
- No lo odio.
Burada olmayı hak etmiyorum.
No merezco estar aquí.
Kabul falan etmiyorum.
No lo acepto. Es demasiado repugnante.
Lowry için endişe etmiyorum, Danny.
No me preocupa Lowry, Danny.
Bende Lowry için endişe etmiyorum.
A mí tampoco me preocupa Lowry.
- Senden nefret etmiyorum.
- Yo no te odio.
Danny'i öldürdüğünüzü iddia etmiyorum ki.
No estoy sugiriendo que asesinara a Danny.
Ben senden nefret etmiyorum.
No te odio...
Tereddüt filan etmiyorum tamam mı?
No me lo estoy pensando, ¿ sí?
Çünkü hayır cevabını kabul etmiyorum.
Porque no aceptaré un "no" por respuesta.
- Sizi takip etmiyorum. Arabadan dışarı çık.
- No le estaba siguiendo.
Stephen Hawking olduğumu iddia etmiyorum Luther ama temel toplama, çıkartma biraz uzmanlık taslayabilirim.
Quizá te hayas olvidado de llevarte una. No me tengo por Stephen Hawking, Luther... pero sobre lo básico en sumas y restas...
Senden şüphe etmiyorum Boyd.
Lo sé. No dudo de ti, Boyd.
Endişe etmiyorum.
No me preocupa.
Ben gidip elaleme tecavüz etmiyorum.
Yo no violo a nadie.
- Neyi hak etmiyorum?
- ¿ Qué cosa?
Sana işkence etmiyorum, niye edeyim?
No estoy torturándote. ¿ Por qué lo haría?
Seni bu yüzden işlere dahil etmiyorum zaten.
Por eso no quiero que te involucres.
Mark'ı yakalama konusunda özel bir nedenim olduğunu inkar etmiyorum ama bunu işle karıştırmayacağım.
No voy a negar que tengo un motivo personal para encerrar a Mark, pero no dejaré que se interponga en el trabajo.
- Artık kimseye hizmet etmiyorum.
Ya no sirvo más a ningún señor.
- Tatlım, rica etmiyorum.
Cariño, no estoy preguntando.
"Kendimi rolüme kaptırdım" diye bir açıklama kabul etmiyorum.
al hacerlo.
Bir şey ihbar etmiyorum.
En realidad no vine a informar de nada.
Yarı yıl boyunca yaptığımı hala kabul etmiyorum.
Todo el semestre, no admitiré que lo hice.
Her ne ise baba, kabul etmiyorum.
Sea lo que sea, padre, no puedo aceptarlo.
Fakatben kabul etmiyorum
Pero yo no lo acepto.
Babandan nefret etmiyorum.
No odio a tu padre.
- Kabul etmiyorum bunu.
No lo acepto.
Önceden beni çılgına çeviren şeyleri artık fark etmiyorum bile. Ne kadar komik değil mi?
Es gracioso, las cosas que solían volverme loco, ya no las noto.