Eğlenmek mi traduction Espagnol
289 traduction parallèle
- Eğlenmek mi, sen buna eğlenmek mi diyorsun?
"Nunca me divertiré". ¿ Llamas diversión a eso?
- Nasıl eğlendiniz mi? - Eğlenmek mi?
- Bien, espero haberle entretenido - ¿ Entretenido?
Eğlenmek mi istiyorsun? Evet.
Quieres dar una fiesta?
- Merhaba, koca oğlan. - Eğlenmek mi istiyorsun?
- Hola, tiarrón. ¿ Quieres disfrutar?
Eğlenmek mi istedin?
¿ Querías divertirte, eh?
Selam. Eğlenmek mi istiyorsun?
Hey. ¿ Quiéres marcha?
Hey, bebek, eğlenmek mi istiyorsun?
Hey, nene, quiéres marcha?
- Eğlenmek mi?
- ¿ Cómo?
Eğlenmek mi efendim?
¿ Si me divierto?
- Eğlenmek mi?
- ¿ Disfrutar qué?
- Eğlenmek mi?
- ¿ Divertirme?
Şimdi bizimle kalıp para kazanıp BMW'ye binmek ve eğlenmek mi...
Little J..... Estas dispuesto a quedarte con nosotros a ganar dinero? ....
Eğlenmek mi?
- ¿ Que me gusta?
Eğlenmek mi? Bunun eğlenceli olduğunu mu sanıyorsun?
Crees que es divertido?
Eğlenmek mi?
¿ Divertirme?
Babanla eğlenmek mi istiyorsun?
¿ Hacemos algo molón?
Eğlenmek mi?
¿ Diversión?
Önce biraz kumar oynayıp eğlenmek mi istersin yoksa direkt evlenmek mi?
¿ Quieres jugar primero, o casarte en seguida?
- Eğlenmek mi?
- ¿ Me divertí?
Eğlenmek mi?
¿ Disfrutar?
- Sadece eğlenmek için mi?
- ¿ Sólo para divertirse?
Benimle eğlenmek hoşuna gidiyor değil mi?
Te gusta burlarte de mí, ¿ verdad?
Eğlenmek istiyordun, değil mi?
Quieres divertirte, ¿ no?
Akşamları eğlenmek için böyle mi yaparsınız?
¿ Es esto lo que hacen para divertirse por las noches?
Eve geri döndük. Sonra da ben biraz eğlenmek için dışarı çıkmak istedim ve aramızda küçük bir münakaşa oldu.
Volvimos a mi apartamento y yo quería salir, y divertirnos o hacer algo y, bueno, tuvimos una pequeña discusion de pareja.
Kastettiğin, eğlenmek... fikri mi?
¿ Se refiere a la idea de... divertirse?
- Eğlenmek için mi?
- ¿ Lo haces para divertirte?
Eğlenmek gibisi yok, değil mi?
No hay nada como divertirse un rato.
Hey, Bea-atle. Eğlenmek istersin, değil mi?
Eh, Beatle. ¿ Quieres divertirte?
Eğlenmek istiyorsunuz, değil mi?
¿ Vamos hacer esto o no?
Eğlenmek istiyorum. - Salatamı sevdiğini sanmıştım.
- Pensé que te gustaba mi ensalada.
Eğlenmek mi?
- ¿ Divirtiendo?
- Burada eğlenmek de mi yasak?
Fue una broma.
Çünkü oldum olası o iş eğlenmek için yapılır değil mi şekerim?
Porque ya se me ha pasado la edad de hacerlo por gusto, verdad chicos
- Eğlenmek için mi?
- ¿ Fue divertido?
Öyle mi? eğlenmek için ne yaparsın?
A mí, también. ¿ Y qué suele hacer para divertirse?
Kız arkadaşım ve ben sıkıntıdan ölüyoruz, senin de eğlenmek isteyeceğini düşündük.
Mi amiga y yo nos morimos de aburrimiento. Pensé que te apetecería distraerte un poco.
Eğlenmek için mi?
¿ Para divertirte?
- Makalen için mi? - Hayır, eğlenmek için.
Estoy en problemas, ¿ no es cierto?
Eğlenmek mi?
¿ Divertido?
Yine de, Martin gibi biri eğlenmek için ne yapar diye merak ediyorsun, değil mi?
De todos modos, te da para preguntar que hace alguien como Martin... para entretenerse, o no?
Demek ki eğlenmek için bunu yapıyor, öyle değil mi?
Bueno, entonces esto hace para entretenerse, no es así?
Eğlenmek için mi burada olduğumuzu sanıyorsun?
¿ Qué piensas? ¿ Que tendrás un gran juego o qué?
Eğlenmek, değil mi?
Divertirnos, Cierto?
Şimdi, öylesine mi söylüyorsunuz, yoksa gerçekten eğlenmek istiyor musunuz?
¿ Son sólo palabras, o están dispuestos a divertirse a lo loco?
Büyürken eğlenmek gerekmez mi?
Arrebata el placer a la experiencia de crecer.
Şaka yapıyorsun, değil mi? Benimle biraz eğlenmek istiyorsun.
Hace ocho meses, ayudaste a los nagus a establecer un acuerdo comercial con los karemma.
Amerika'da beyazız, eğlenmek için başka ne lazım? Öyle değil mi?
Somos blancos. ¿ Qué más se necesita para divertirse?
Eğlenmek için mi yoksa iş için mi buradayız?
¡ Estamos para entretenernos o para trabajar?
Odama gelip biraz eğlenmek ister misin?
¿ Quieres venir a mi cuarto a divertirte un ratito?
Annemle eğlenmek, ha?
¿ Te divertiste con mi madre?