Farklı görünüyorsun traduction Espagnol
442 traduction parallèle
Sen de farklı görünüyorsun.
Y tú también te ves diferente.
Biraz farklı görünüyorsun.
Hasta tú te ves diferente.
Sabahkinden farklı görünüyorsun.
Tienes un aspecto muy distinto a esta mañana.
- Farklı görünüyorsun.
Pareces diferente.
Farklı görünüyorsun. Gözlerin daha koyu gibi. Her şeyin...
Ahora mismo te noto algo diferente tus ojos son más oscuros... tienes un toque... de Sr. maduro.
- O elbiselerle farklı görünüyorsun.
- Te ves diferente con esa ropa.
Oldukça farklı görünüyorsun.
Pareces tan diferente.
Farklı görünüyorsun, Joseph.
Pareces cambiado, Joseph.
Çok farklı görünüyorsun, Susan.
Te ves distinta. Casi no te reconozco.
Farklı görünüyorsun, kendini iyi hissetmiyor musun? - Sorun nedir?
Está muy disgustada. ¿ No te sientes bien?
Diğerlerinden farklı görünüyorsun.
Ud. Muestra ser más inteligente que los demás.
Bay Jorgy, oldukça farklı görünüyorsun.
Sr. Jorgy, parece alguien distinto.
Öncekinden farklı görünüyorsun.
Quizá no tenga importancia.
Döndüğünde bağır, çünkü temizlendiğinde farklı görünüyorsun.
Grita cuando vuelvas, porque cuando te lavas pareces otro.
Bugün farklı görünüyorsun.
Hoy pareces diferente.
Farklı görünüyorsun. Daha rahatsın.
Está usted distinta... más relajada.
Çok farklı görünüyorsun.
Te encuentro diferente. - Te encuentro diferente.
Sahada farklı görünüyorsun.
Eres diferente en el campo.
Farklı görünüyorsun.
Luce diferente.
Farklı görünüyorsun.
Tienes un aspecto diferente.
Böyle giyindiğinde farklı görünüyorsun.
Está usted muy diferente cuando se arregla.
Bana gelen oğlanların çoğundan farklı görünüyorsun.
Me parece que eres diferente de los muchachos que vienen a mí.
Çok farklı görünüyorsun.
Tú pareces diferente...
Biraz farklı görünüyorsun.
De alguna forma te ves diferente.
Farklı görünüyorsun.
Te veo distinta.
Hayır. Böyle giyinince çok farklı görünüyorsun.
Te ves muy distinta vestida así.
Tamamen farklı görünüyorsun, muhteşem!
¡ Usted parece completamente diferente, espléndido!
- Komik, farklı görünüyorsun şimdi.
- Qué curioso, pareces cambiado.
Farklı görünüyorsun, sadece büyümemişsin üstelik değişmişsin de.
Estás cambiada, no sólo pareces mayor, sino distinta.
- Farklı görünüyorsun.
- Te ves diferente.
- Farklı görünüyorsun.
- Te ves un poco confundido.
Seni tanımakta zorlandım, farklı görünüyorsun.
Casi no te reconozco, te ves genial.
- Farklı görünüyorsun.
- Estás diferente.
Hoş görünüyorsun, biraz farklı görünüyorsun.
Estás bien, sólo diferente.
- Farklı görünüyorsun.
- Cambiaste tu look, ¿ no?
- Çok farklı görünüyorsun. - Evet, beğendin mi?
- Te ves diferente - ¿ Te agrada?
Bugün çok farklı görünüyorsun. Bıyıklarını mı aldın?
Quiero asegurarme de que alguien lo esperará.
Farklı görünüyorsun.
Tu cambiado.
Farklı görünüyorsun.
- Hola.
Farklı görünüyorsun.
- Jack. Ángela. Te ves diferente.
Farklı biri gibi görünüyorsun.
Pareces otra persona.
- Çok farklı görünüyorsun.
Está muy cambiado.
Evet, ve farklı olarak sen oldukça ayık görünüyorsun.
Yo Ie veo sobrio para variar. ¿ Qué le trae por aquí?
Çok farklı görünüyorsun.
- ¿ Diferente?
Şimdi farklı biri gibi görünüyorsun.
Me pareces otro.
Farklı görünüyorsun.
Te veo cambiado.
Seni bir gün görmesem, farklı görünüyorsun.
Cuando no te veo durante un día, pareces otro.
O gece gittiğinden beri farklı bir insan gibi görünüyorsun.
Desde que te fuiste aquella noche, pareces otra.
Farklı görünüyorsun.
Te ves diferente.
- Çok farklı görünüyorsun.
- Has cambiado mucho.
Farklı görünüyorsun Mauser.
Mauser.