Film mi traduction Espagnol
2,278 traduction parallèle
Film mi?
¿ Rodaje de Cine?
Haklıydın. Erişte ve film mi?
Tienes razón. ¿ Pastas y películas?
Film mi sandın bunu? Uzaydayız, ne bekliyordun?
Esto es peligroso.
Film izlerken ağlarsın. Film mi?
Lloras con las películas.
Film mi? Uzun zaman önce.
Hace mucho tiempo.
- Nasıl yani, iki film mi?
- Qué, ¿ dos películas?
Film mi çekiyoruz
Usted y su telenovela!
Beni dinleyin, Eğer burada bir yerde kameralar varsa, O zaman zaten bir kaç film almışlardır değil mi?
Escuchen, si hay cámaras ocultas, ya tienen material de unos chicos asustados, ¿ no?
Porno yıldızıyla film fetişi mi?
¿ Fetichistas de estrellas del porno?
Tüm hayatımı film setlerinde geçirdim, ama hiç yönetmen koltuğuna oturmamıştım.
Yo... He estado en los estudios de cine toda mi vida. Pero nunca como director.
Onunkilerin yarısı kadar iyi bir film yapabilmek istiyorum.
Quisiera que mi película fuera al menos la mitad de una de las suyas.
Bugün, doğum günümde, herkesin izleyebileceği bir film önerim var.
Hoy es mi cumpleaños, Iremos todos a ver una película
Bu film, oyunculuğum Amerika'ya karşı çok kışkırtıcı olduğu için asla yayınlanmayacak.
Esta pelicula nunca será estrenada. Porque mi actuacion será considerada "demasiado provocativa para America"
Ceza olarak, film dükkânımıza gidip... Sevimli, yaşlı Koreli bayanın dükkanına yani. ... edepsiz mi edepsiz, kıç seksi bol, haşin malafatlarla dolu, bol şaplaklı ırklar arası bir porno cd'si alacaksın.
Lo qué vas a hacer es ir a nuestra tienda de video y coger lo más feo, guarro, polla-dura y lame-cojones del porno interracial que tengan allí.
Bırak da oğlumla birlikte film izleyelim.
Déjanos a mí y a mi hijo ver la película.
Film çekimi mi?
¿ Rodaje de Cine?
Efendim, bu film eşkıyalıkla mı ilgili yoksa devrimle mi?
Señor, ¿ es una película de bandidos o de revolucionarios?
Sesim bir film yıldızı gibiydi, değil mi?
Parezco una estrella de cine, ¿ verdad?
Bana bir daha şirin de de o skalpelle ne yapıyorum gör. Senin film gecesinden anladığın hasta gözetim kısmında elinde patlamış mısırla oturmak. Evet mi hayır mı?
Vuelve a llamarme "adorable" y verás lo que puedo hacer con un escalpelo.
Film yıldızı olmadığım için mi? Hayır!
- ¿ Porque no soy una superestrella?
Film izleyeceğimizi ona söyledin mi?
¿ Le dijiste que íbamos a ir al cine?
Film izleyeceğimizi ona söyledim mi?
¿ Le dije que íbamos a ir al cine?
Kendi doğum günü partime katılmak yerine geceyi üç porno film oyuncusuna ortada film olmadığı için hiçbirinin rolü alamadğını anlatarak geçirdim.
Asi que en lugar de ir a mi fiesta de cumpleaños Pasé la noche explicandole a tres actrices porno que ninguna de ellas obtuvo el papel. porque en realidad no había ninguna pelicula.
Kafamda sokak sanatıyla ilgili bir film çekmek istiyordum.
En mi cabeza, quería hacer una película sobre arte callejero.
Şu yaptığım film gibi, değil mi?
Como, yo hice esta pelicula,
Yani bir film alır almaz veya kendi adıma bir dizim olur olmaz.
Bueno, tan pronto consiga un papel en una película o mi propia serie de televisión.
Porno film indirerek mi mesela?
¿ Cómo, bajando porno?
Dün film almak için bir fotoğrafçıya girdim de, tesadüfen bunu buldum.
Estaba comprando película para mi cámara ayer y me encontré esto.
Selam Tony! Benim gözde film ilahım nasıllar?
Hola, Tony. ¿ Cómo está mi magnate de cine favorito?
Buraya seni film izlemeye mi getirdiğimi zannediyorsun!
¿ Crees que he venido para ver la película!
Film çekimi sırasında görüntüde sarsıntı var mı diye kontrol edip, kravanıma şekerleme ve kayganlaştırıcı koysan yeter!
¡ Encárgate de la puerta y de mantener mi caravana provista de buen tinto y caviar!
Benim, Julian'ın, Paul'ün ve bu film için canını dişine takan herkesin kariyeriyle oynadın! Her şeylerini bu projeye yatırdılar, ama sen hepsini tehlikeye attın! Benim suçum değil, tamam mı?
Es mi carrera. Es la carrera de Julian, la de Paul, y la de toda la gente que trabajó duro en esta película. Ellos pusieron todo lo que tenían en este proyecto, y ahora tú acabas de ponerlo todo en peligro.
Bir tane kötü, bağımsız film kariyerimi bitirmez, ama böyle bir skandal bitirebilir.
Una mala película independiente no matará mi carrera pero un escándalo así podría hacerlo.
Film stüdyosundakiler gibi mi?
¿ Entonces somos como los BFFs?
Yani şunu demek istiyorum ne tür film olursak olalım eğer yanımızda bir yetişkinle izlediğimiz bir film olduğumuzda, sen benim Megan Fox'um olacaksın.
Lo que quiero decir es que no importa que tipo de película somos, si vamos a ser una no para menores, entonces tú eres mi Megan Fox.
Sahi mi? O zaman niye cuma akşamı işte benimle film izliyorsun?
En serio, si no es así, que haces conmigo, mirando una película en la noche del Viernes en el trabajo, ah?
Bakar mısınız? Film renkli mi olacak, yoksa siyah-beyaz mı?
Perdone, ¿ va a ser en color o en blanco y negro?
- Bizim evde film izleyebiliriz.
Podemos ver una película en mi casa.
Zaman geçirmek istersen dolabımda birkaç tane film var.
Tengo peliculas en mi armario si quieres pasar el rato.
Çünkü onu çekeceğim sıradaki film için... hemen görüntü yönetmeni olarak aldım.
Por otro lado, yo estaba feliz porque lo pude tener enseguida para ser el director de fotografía de mi próxima película.
Babamla film izlemeyi konuşuyorduk. Senden n'aber?
Sólo a punto de ver una película con mi papá. ¿ Qué hay de tí?
Güzel film, değil mi?
Película genial, ¿ no?
Bir çizgi film oynatırdın değil mi?
¿ Ahora lo tirarías hacia un dibujo, verdad?
Babamın 50. yaş günü için. Ona bir film hazırlıyorum.
Es un video para el cumpleaños número cincuenta de mi padre.
Chris O'Donnell film yıldızı değil yani, öyle mi?
Disculpa, ¿ implicas que Chris O'Donnell no es estrella de cine?
Tamam o zaman, çünkü oda arkadaşım içeride film festivali yapıyor.
De acuerdo, porque mi compañero está ahí teniendo un festival de películas.
Bu film 67 dakika boyunca komik bir aptal gibi davranmamla dolu.
Son 67 minutos de mi actuando como un tonto gracioso.
Eğer bu film Altın Küre'den önce çıkarsa, yeni imajımı yerle bir eder.
Si esta película sale antes de los Globos de Oro, arruinará mi nueva imagen.
Ade şehir dışındaydı, bu yüzden evet, ben de babam'ın ofisine gittim, ve birkaç film yükledim.
Ade estaba fuera de la ciudad, Así que sí. Yo me colé en la oficina de mi padre.
Nelly Yuki'nin çektiği bir porno filmi mi?
¿ Un film pornográfico con Nelly Yuki?
Oğlum Julian arayıp birlikte bir film yapmayı isteyip istemediğimi sorduğunda, bunun tekrar bir şeyler paylaşmak için güzel bir şans olabileceğini düşünmüştüm.
Cuando mi hijo Julian me llamó y me preguntó si quería hacer una película con él creí que sería una buena oportunidad para reconectarnos.