Gal traduction Espagnol
348 traduction parallèle
Gal içeri girdiğinde kasayı açtırmıştım.
Abría la caja fuerte cuando entró la chica.
Bu üçgen gal.
La del Triángulo.
Emin misin, yoksa sadece Gal palavrası olmasın?
¿ Está bastante seguro que esto no es simplemente Gálico Braggadocio?
Bu on yıl içinde "Gal Marvier Bec d'Ambès" kahramanı oldum..... Ayrıca görev gereği, Côte-d'Or senatörü ve belediye başkanı oldum.
He cuidado durante 10 años a Gal Marvier, héroe de Bec d'Ambès. He cerrado los ojos de un senador de Côte-d'Or.
Bu da ondaki Gal damarı işte.
Le viene de la parte galesa.
Gal Piyade Taburu, 2. Batarya,
Compañía B, Batallón II del Regimiento XXIV de Infantería,
Şey sen Gal'lisin, Kaptan.
Bueno usted es galés, capitán.
Taffy bir Gal'liydi Taffy bir hırsızdı
" Los galeses son paletos y ladrones.
Şu Gal'li piç.
Ese galés hijo de puta.
Gal'li.
Galés.
- Yani siz Bay Galper'in... - Hayır.
Oh, usted cree que el señor Gal...
Eski Gal şarkılarını seslendirdim.
Canto viejas y rudas baladas galesas.
Pekmezle gargara yapan bir Gal papazı gibidir.
Es como un pastor Gales haciendo gárgaras.
- Gal dili biliyor musun?
- ¿ Habla gaélico?
Ama Gal dili biliyorum.
Pero hablo gaélico.
- Gal dili biliyorsun?
- ¿ Ud. también?
Ve Lancelot kadar cesur olmayan Sir Robin. Az kalsın Angnor Ejderiyle dövüşecekti... neredeyse belalı Bristol Tavuğuyla çarpışacaktı... ve Badon Tepesi Savaşında bizzat altına yapmıştı.
Y Sir Robin, el No-tan-valiente-como-Sir-Lancelot, que casi lucha contra el Dragán de Angnor, que casi se enfrenta a la malvada Gal / ina de Bristol, y que se mojá personalmente en la Batalla de Badon Hill.
* Şirin ufak tefek bir kız var beni bekleyen evde *
# I got a cute little gal waitin'home for me
5 dakika mesafede, Pırasa Evi adında... acayip güzel küçük bir Gal restoranı var. Hemen gitseniz iyi olur.
- Hay uno galés a cinco minutos.
Wishin'mygal wasby myside
~ Wishin'my gal was by my side
Gal, Mars hakkında ne halt biliyorsun ki zaten?
¿ Qué diablos sabes tú sobre Marte?
Son gördüğüm tabela Gal dilindeydi.
La última señal de la carretera estaba en gaélico.
Ayrıca av köpeklerini, Thackeray'i ve Gal tavşanını severim.
Y me excitan los perros de caza, Thackeray y el conejo galés.
? SON, THAT GAL YOU'RE FOOLING WITH?
- Hijo, a quien engañarás.
- Gal -... Gal -, çok hızlı gidiyorlar, onları görmeyeceğiz.
Son ga... ga... están volviendo tan rápido que no los vemos.
Bu arada, adın Gal dilinde mi?
Por cierto, ¿ su nombre es galés?
Gal Bebekleri
Las nenas de Gal
Gal Bebekleri de ne?
Que es "las nenas de Gal"?
Önce Gal'i görmelisin
Tienes primero que hablar con Gal!
Wye'ın tüm suları bile... majestelerinin gal kanını bedeninden... temizleyemez, bunu söyleyebilirim.
Toda el agua de Wye no lavaría la sangre galesa de Vuestra Majestad de su cuerpo, os lo digo yo.
Ama bir daha asla... Gal Gath'thong ateş şelalelerini göremeyeceğim.
Pero no ver nunca más las cataratas de fuego de Gal Gath'thong.
Ah, o gal komisyon dışında koymak zor biri.
Esa chica es difícil de poner fuera de servicio.
" Asistan, kuaför.
"Gal viernes. Peluquería, mano modelo..."
Gal dilinde, su : dwr'dir. "D'or" gibi söylenir, bu da Fransızca "Altın" demek.
La palabra en galés para agua es dwr. Suena como d'or, "dorado", en francés.
Neredeyse Gal kuzusu kadar güzel, ki bu da önemli bir şeydir.
Casi tan bueno como el cordero galés y eso ya es decir.
- Uçmak Yok, Rogue. Gal, Sen Çok Gençsin Sen git Buketi yakala.
Muchacha, eres muy joven para estar atrapando ramos.
Canavar Kız'a bir ağız dolusu, çiğnenmiş lahana salatası göstererek yendiğin maceranı bile.
Como la vez que derrotaste a Gargola Gal por mostrar su boca llena de ensalada masticada.
- Ben İrlandalı değilim. Gal'liyim.
- No soy irlandés. ¡ Soy galés, gilipollas!
Baya bir zarar vermiş ya, Gal.
Causó estragos, Gal.
Hey, Gal.
Oye, Gal.
- Gal, dalga geçiyor.
Mira el surtido que hay.
Hayır ya, sen ne biliyorsun?
- Gal, está en ello. No Io estoy. ¿ Y tú qué sabes?
Bazen, "Özlemiyor musun, Gal?" derler.
La gente dice : "¿ No echas de menos, Gal?".
Gal, tam evden çıkarken, bir telefon geldi.
Gal, recibimos una Ilamada, poco antes de salir de casa.
Gal, üzgünüm, bilemezdim...
- Perdona, Gal. No sabía cómo decirlo.
Topraktan bir yol açalım ve mısırları yere yığalım.
Wade, llévate otro grupo, toma una parte del cerco y derriba una franja de maíz.
Baltalar burada. Kırmaya başlayalım ve geminin üstüne yığalım.
Extraeremos el bloque y Io cargaremos.
Haydi, Eddie, dışarıya büyük bir ateş odunu yığalım.
Vamos, Eddie, haremos una gran hoguera.
Gal...
Gal...
Tamam öyleyse, yığalım üzerlerine bombaları.
Bueno, vamos a bombardear esa mierda.
- Bunu diyemeyiz.
- No puedes decirle eso, Gal.