English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Espagnol / [ G ] / Geliyorlar mı

Geliyorlar mı traduction Espagnol

604 traduction parallèle
- Geliyorlar mı?
- ¿ Vienen?
Gerçekten geliyorlar mı?
¿ De verdad van a venir?
Geliyorlar mı?
¿ Vienen?
- Hala geliyorlar mı?
- Siguen llegando.
- Ve geliyorlar mı?
- ¿ Y están allí?
Geliyorlar mı?
¿ Vienen por aquí?
Geliyorlar mı?
¿ Vendrán?
- Geliyorlar mı?
- Así que vienen...
- Jerry ile Sally de geliyorlar mı?
- ¿ Jerry y Sally van?
Geliyorlar mı?
¿ Están en camino?
Geliyorlar mı?
¿ Ya han ido para allá?
İşte geliyorlar anacığım, mutluyken vur beni
¡ Ay, mamá, aquí vienen! Dispárenme mientras esté contento.
- Buraya gelene kadar kapatmayalım. - Ama geliyorlar.
No sirve de nada apagarla hasta que lleguen.
Muhafızlarımın burnunun dibinde, bugüne kadar esir ettiğimiz tek elemanlarını kurtarmaya Bağdat'a kadar geliyorlar.
Delante de las narices de mis guardias rescatan al único miembro de la banda capturado.
- Geliyorlar mı? - Bilmiyorum.
- ¿ Vienen?
Başta mı gidiyorlar, arkadan mı geliyorlar görürsünüz.
Si arrancan de salida o desde atrás.
Bottello'lar mı geliyorlar?
¿ Van a venir los Bottello?
Bunları babama aldım. Ta Çin'den geliyorlar.
Las traje para papá desde China.
Geliyorlar mı? Geliyorlar.
Amigos, cuando yo era un joven abogado hice un discurso y al reo lo condenaron a 10 años.
Zamanım var, yürüyerek geliyorlar.
Vienen andando.
Acil durum ekiplerini çağırdım. Çevik kuvvet kamyonları geliyorlar.
Tengo a las brigadas de emergencia trabajando en esto.
O karşı bayırların her adımını bombaladık hala geliyorlar.
Hemos bombardeado cada centímetro de las contrapendientes y siguen llegando.
Gitmek zorundayım. Duyuyor musun? Geliyorlar, geliyorlar!
Debo irme enseguida, mirá, vienen, vienen...
Buraya mı geliyorlar?
¿ Vienen para acá?
Bulmaz mıyım? Hemen geliyorlar.
¡ Las muchachas vienen ya!
Geliyorlar. Vuracak mısın onları?
Ahí vienen. ¿ Vas a dispararles?
Sanırım geliyorlar!
¡ Creo que ya vienen!
Hatıralarımı tercih ederim. Bana daha yakın geliyorlar.
Y prefiero tus recuerdos a los suyos.
- Çıkalım buradan, linç etmeye geliyorlar.
- Vamos, salgamos de aquí.
Korkarım oteline doğru geliyorlar
Vienen de su hotel, me temo.
İspanyollar, Napoli'den kuzeye ilerliyor, yardımımıza geliyorlar.
Los españoles marchan de Nápoles para ayudarnos.
Tüm varlıklar bizim alanımıza saldırıyor... Bizden avlanmak için geliyorlar.
Toda criatura que invada nuestro dominio... solo viene a aprovecharse de nosotros.
- Bu tarafa mı geliyorlar? - Bilmiyoruz.
- ¿ Vinieron en esta dirección?
Bu izler yabancının Cocatlan'da atını terk ettiği kuru vadide bulduklarımızın aynısı. Buraya kadar geliyorlar. Sadece daha belirginler.
Estas huellas son las mismas que encontramos... en el arroyo de Cocatlán... donde el gringo dejó su caballo... y nos trajeron hasta aquí... pero son más profundas.
Bir Vulkan kanından geliyorlarsa, ki sanırım geliyorlar, bir saldırı zorunlu oluyor.
Y si los romulanos tienen algo de mi sangre Vulcana, lo cual creo muy probable entonces el ataque es más necesario.
Aman Tanrım, peşimizden geliyorlar.
¡ Dios mío! ¡ Vienen deträs!
Buraya konsere vermeye falan mı geliyorlar?
¿ Teneis una compañia de opereta?
İnsanlar pederin sattığı içkiyi içtiklerinde 10 emre karşı geliyorlar, - - Bu emirlere karşı gelenler, kendilerini cehenneme atmış olmazlar mı?
Cuando la gente se emborracha con su aguardiente y comete actos violentos y fornica ¿ no se exponen al fuego del infierno al romper los mandamientos de Dios?
Dostlarımız ne zaman geliyorlar?
¿ Cuándo llegan nuestros amigos?
Size hatırlatayım, şatonun yeni sahipleri yarın geliyorlar.
Le recuerdo, señor que los nuevos propietarios del castillo llegarán mañana.
- Buraya mı geliyorlar?
- ¿ Vendrán aquí?
Kıçım için geliyorlar, suratım için değil.
¡ De ninguna manera, vienen por mi culo!
Buraya mı geliyorlar? Yalnızca birkaç günlüğüne, Binbaşı.
- ¿ Alemanes, aquí?
Gördüğünüz birlikler Kuzey Krallığından geliyorlar,... bizim birkaç yıl önce yaptığımız gibi onlar da sınır hattını incelemek için gönderildiler.
Se trata de tropas del Estado del Norte, enviados aquí para inspeccionar la frontera, como dijimos hace unos años.
- Tam karşıdan mı geliyorlar?
- ¿ Está seguro que están viniendo?
Geceye kadar sayımız 10 bini bulacak, her kabileden geliyorlar.
- Seremos 10.000 antes de la noche - Vienen de todas las tribus
Tanrım, geliyorlar.
Madre mía, ahí vienen.
Savaşçılarımız birlikleri arasında temiz bir koridor açtı ama her yönden geliyorlar.
Nuestros cazas volaron un bonito corredor en medio de sus fuerzas, pero vienen de todos lados.
- Geliyorlar mı?
¿ Vienen ya?
Sahil güvenliği aradım, bizi almak için geliyorlar.
He hablado con la Guardia Costera, ya están viniendo.
Kaptan, dümdüz üzerimize doğru geliyorlar ve birçok bomba yüklü uçağımız var, şu anda güvertede bekleyen.
Capitán, se dirigen a nosotros y tenemos una fuerza de ataque lista en la cubierta.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]