Geri dönmek zorundayım traduction Espagnol
219 traduction parallèle
Üzgünüm, seni giderken bekleyemeyeceğim, ofise geri dönmek zorundayım.
Siento no poder esperar a que salga tu avion, pero tengo que ir a la oficina.
Önceden olduğu gibi geri dönmek zorundayım o halde. Önceden yaptığım şeyleri yapmalıyım.
Ya veo que no me queda alternativa sino volver y hacer lo mismo de antes.
Geri dönmek zorundayım.
Debo regresar.
Zalim denize geri dönmek zorundayım.
¿ Quieres que vuelva al cruel océano?
Bakın, efendim, Robinson kalesine geri dönmek zorundayım.
Escuche, caballero, tengo que volver a Fort Robinson.
Kasabaya geri dönmek zorundayım.
Tengo que volver al pueblo.
Bir sonraki gemiyle Tokyo'ya geri dönmek zorundayım.
Debo volver a Tokio en el próximo barco.
Geri dönmek zorundayım.
Tengo que volver.
Üzgünüm ama işe geri dönmek zorundayım.
Bueno le dejo ¡ tengo que trabajar!
Maureen, geri dönmek zorundayım.
Marina, tengo que volver.
Cuma günü işe geri dönmek zorundayım.
Tengo que volver a trabajar el viernes.
Keşke ben çıkmadan anlatsaydınız çünkü geri dönmek zorundayım ve öyle ya da böyle bu hikayeyi yazacağım.
Ojalá me lo hubiera dicho antes, porque ahora tengo que escribir el artículo, como sea.
Geri dönmek zorundayım.
Y ahora tengo que volver.
- Oyuna geri dönmek zorundayım.
Emile. Debo volver al juego. Te amo.
- Kata geri dönmek zorundayım.
Tengo que volver.
Geri dönmek zorundayım. O kadar.
Es solo que tengo que regresar.
Geri dönmek zorundayım, okula dönmek zorundayım
He de volver, volver Volver a la escuela
İşe geri dönmek zorundayım, OK?
Tengo que volver al trabajo. ¿ Bien?
O yüzden, sakıncası yoksa işime geri dönmek zorundayım.
Así que si no le importa... seguiré trabajando.
Öğleden sonra ofise geri dönmek zorundayım.
Bueno, tengo que volver a la oficina en la tarde.
Babanın evine geri dönme. Geri dönmek zorundayım.
No vuelvas a casa de tu padre.
Ama buraya ait olmadığımı fark ettim ve geldiğim yere geri dönmek zorundayım.
Pero me he dado cuenta de que debo volver al lugar de donde vine.
Buraya kendi icat ettiğim bir zaman makinesiyle geldim ve yarın 1985 yılına geri dönmek zorundayım.
Vine en una máquina del tiempo que inventé, y mañana tengo que regresar al año 1985.
İşime geri dönmek zorundayım.
Tengo que volver afuera.
Geri dönmek zorundayım.
Hice lo que tenía que hacer. Ahora tengo que volver.
Tiyatroya geri dönmek zorundayım.
Debo regresar al teatro.
Dinle, gerçek yaşamıma geri dönmek zorundayım.
Tengo que volver a mi verdadera vida.
- Diğerleri için geri dönmek zorundayım.
Tengo que regresar... Por los otros.
Ofise geri dönmek zorundayım.
Tengo que volver a la oficina.
Kaptan, annemin zihnine geri dönmek zorundayım.
Debo volver a entrar en la mente de ella.
Michelle, bu gece Beijing'e geri dönmek zorundayım.
Michelle, tengo que regresar a Beijing esta noche.
Sıvı durumuma geri dönmek zorundayım ama beni seyredip aval aval bakmanı istemiyorum.
Debo volver a mi estado líquido, pero no quiero que te quedes mirándome boquiabierto. Lo comprendo, totalmente.
Peki ala, geri dönmek zorundayım.
Bueno, debo regresar.
New York'a geri dönmek zorundayım.
Los míos tampoco.
- Hayır, geri dönmek zorundayım.
No, tengo que volver allí. Marissa :
Hayır, geri dönmek zorundayım. Bana güvenen küçük bir kız var ve ben ona söz verdim.
No tengo que volver allí, hay una niña ahí que confía en mí y yo le hice una promesa
İşe geri dönmek zorundayım.
Tengo que trabajar.
Tamam! Gemiye geri dönmek zorundayım!
Bien. ¡ Tengo que volver a la nave!
Otobüse geri dönmek zorundayım.
Tengo que coger el autobús.
Arkadaşlarıma geri dönmek zorundayım.
- Debo volver con mis amigos.
Tarihe geri dönmek zorundayım.
Tengo que volver. - ¿ Qué?
Ama Viyana'ya geri dönmek zorundayım.
Tendré que volver a Viena pronto.
Ben, aa, birkaç iş için Lincoln'e geri dönmek zorundayım.
Tengo que volver a Lincoln para arreglar un asunto.
Ben tatile çıkamam. Geri dönmek zorundayım. Tek surat asmayan benim.
¡ Soy el único que no se puede tomar vacaciones y no me lamento!
- Geri dönmek zorundayım.
- Oh, voy a volver.
Sanırım geri dönmek zorundayız.
Tendremos que dar la vuelta.
Okula geri dönmek zorundayım.
Debo regresar al colegio.
Yine de köpeği almak için şehre geri dönmek zorundayız sonra, yatırdığımız depozitoyu geri almak için.
Aún tenemos que volver a la ciudad a... a buscar el perro. Nos tienen que devolver el mes de depósito.
Geri vermesini söyler misiniz, lütfen? Dönmek zorundayım.
Por favor, dile que debo irme y necesito que me lo devuelva.
- Geri dönmek zorundayım.
Yo me vuelvo.
Geri dönmek zorundayım.
- ¡ Sí!
geri dönmek istiyorum 28
geri dönmek istemiyorum 21
geri dönmek güzel 22
zorundayım 57
geri zekalı 308
geri zekâlı 75
geri dön 997
geri istiyorum 22
geri ver 111
geri gel 638
geri dönmek istemiyorum 21
geri dönmek güzel 22
zorundayım 57
geri zekalı 308
geri zekâlı 75
geri dön 997
geri istiyorum 22
geri ver 111
geri gel 638
geri getir 23
geri çekil 905
geri döndü 106
geri döneceğim 286
geri dur 89
geri gelecek misin 32
geri git 182
geri gelecek 78
geri döndün 87
geri gelmeyecek 30
geri çekil 905
geri döndü 106
geri döneceğim 286
geri dur 89
geri gelecek misin 32
geri git 182
geri gelecek 78
geri döndün 87
geri gelmeyecek 30
geri dönüyorum 52
geri dönmeyeceğim 51
geri çekilin 1056
geri dönme 24
geri döndüm 161
geri geliyor 54
geri döneceksin 37
geri gelin 133
geri dönecek 75
geri döndüğümde 39
geri dönmeyeceğim 51
geri çekilin 1056
geri dönme 24
geri döndüm 161
geri geliyor 54
geri döneceksin 37
geri gelin 133
geri dönecek 75
geri döndüğümde 39