English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Espagnol / [ G ] / Gerçekten mi

Gerçekten mi traduction Espagnol

59,088 traduction parallèle
Gerçekten mi?
¿ De verdad?
Gerçekten mi?
¿ En serio?
Gerçekten mi?
¿ Te interesa?
Gerçekten mi?
- ¿ De verdad?
- Gerçekten mi?
¿ De veras? ¿ Cuál es incorrecto con usted?
- Gerçekten mi?
- ¿ De verdad?
- Gerçekten mi?
¿ En serio?
- Gerçekten mi?
¿ De verdad?
- Gerçekten mi?
- ¿ En serio?
Gerçekten mi?
¿ En serio? ¿ También tienes una cita?
- Gerçekten mi?
- Sí. - ¿ De verdad?
Yapma ya, gerçekten mi?
Venga, ¿ de verdad?
Gerçekten mi? İran kapılarını açtı.
En serio, Irán ha abierto sus puertas.
Gerçekten mi!
¿ De verdad?
Gerçekten mi? Çalmış mıyım?
¿ Yo les he robado?
- Gerçekten mi? - Evet, gerçekten.
- ¿ De verdad?
- Gerçekten mi?
Vaya.
Şu an nerede olduğuma göre gerçekten çok iyiyim.
En realidad, yo me siento muy cómoda con mi situación actual.
Hadi çocuklar, bu gerçekten gerekli mi?
Vamos, chicos ¿ es esto realmente necesario?
Gerçekten mi?
¿ De veras?
Şu anda hayatımın gerçekten tuhaf bir dönemi.
Es realmente raro. Ahora es un momento extraño de mi vida.
Gerçekten ortağım mısın?
¿ Eres mi "compañero"?
Peki gerçekten bunun için mi yaptın?
Pero ¿ de verdad lo hiciste por eso?
Peki gerçekten çekecek mi?
¿ Y lo hará?
Dondurmanın tadına bakmak istiyorum ama sadece ağzıma koyup boğazımdan kaydırmak için değil gerçekten yemek için.
Quiero saborear el helado, pero no solo ponerlo en mi boca y dejar que baje por mi garganta, - quiero comerlo de verdad.
Sonum gerçekten de böyle mi olacak.
Realmente está no puede ser la forma en que me vaya.
Yani karım gerçekten Helga adında, evet.
Es decir, mi esposa... En realidad se llama Helga... Excelente.
Bazen de Eleanor'un öldüğünü görmek, dengelerin sağlandığını bilmek gerçekten onu memnun eder mi diye düşünürüm.
Y entonces hay otros momentos en los que me pregunto si realmente le satisfaría ver su muerte, saber que la balanza se ha equilibrado.
Böyle bir şey gerçekten yaşanmadığı için mi anlatmadınız? Her şeyi çocukların velayetini almak için uyduruyor musunuz?
¿ Es porque nunca ha ocurrido y solo se lo está inventando para ganar la custodia?
Seninle tartıştığımda, kalbim gerçekten ağrıyor.
Cuando te golpeo, mi corazón realmente duele.
Elbette değil, Gerçekten evet dediğimi mi düşünüyorsun?
Por supuesto que no, es una pregunta sin sentido. ¿ De verdad creías que diría que sí?
Ama o gerçekten dedem bile değilmiş dediler.
Pero dicen que en realidad no era mi abuelo.
Ön ofisteki adamım sayılarınıza baktı ve defterlerinizin gerçekten şakıdığını söyledi
Mi administrador ha ojeado sus cifras y me ha dicho que sus libros están muy claritos.
Gerçekten de, vicdanım temiz.
Porque tengo... Mi conciencia está limpia, literalmente.
Bunu gerçekten izlemedin mi?
¿ De verdad que nunca has visto esto?
Gerçekten daha önce görmedin mi?
¿ De verdad nunca lo has visto?
Uçağıma gerçekten gecikeceğim.
Ya sabes, ahora sí que voy a perder mi vuelo.
Ne kadar saldırgan olduğunu gerçekten bilmiyorsun değil mi?
No tienes ni idea de lo que ofendes, ¿ verdad?
Gerçekten öyle mi sanıyorsun?
¿ De verdad... de verdad crees eso?
Gerçekten bilmiyorsun, değil mi?
No lo sabes, ¿ verdad?
Gerçekten orada olan altı askerin tanıklık ettiği bu hareket oğlumun hayatına mâl oldu ve gümüş yıldız madalyasını kazanmasını sağladı.
Ese acto, atestiguado por seis soldados que estaban allí... le costó la vida a mi hijo... y le hizo ganar la Estrella de Plata.
- Gerçekten mi?
Sí.
Gerçekten bunu yapmak istediğimi mi düşünüyorsun?
¿ Realmente crees que quiero estar haciendo esto?
John ve senin gerçekten bunu benim yaptığımı düşündüğünü bilerek nasıl hayatıma devam edeceğim?
¿ Cómo puedo volver a mi vida sabiendo lo que John y tú pensáis de mí?
Bekle bir dakika, benden gerçekten o diskteki verileri kurtarmamı istemiyorsun, değil mi?
Espera un momento. Tú... ¿ No me estarás pidiendo en serio que te ayude a reparar esa memoria USB, verdad?
Benden gerçekten o belleği tamir etmemi istemiyorsun, değil mi?
No me estarás pidiendo que repare la memoria, ¿ verdad?
Gerçekten rahatlatıyor, değil mi?
Hace que te excites, ¿ eh?
Gerçekten bitti mi?
¿ Se ha acabado? ¿ Realmente se ha acabado?
"En yakın akraba" yı mesafeyle ilgili mi sanıyor gerçekten?
¿ Cree que eso significa "pariente más cercano"?
Gerçekten öyle mi düşünüyorsunuz?
¿ De verdad lo creen?
Hiç gerçekten suçlu hissettin mi, Neil?
¿ Alguna vez se ha sentido culpable, Neil?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]