Gidersem traduction Espagnol
1,834 traduction parallèle
Nereye gidersem gideyim o bir ev.
Dondequiera que vaya con ella, es mi hogar.
- Nereye gidersem gideyim sevilirim.
- Soy popular donde quiera que voy.
Nereye gidersem gideyim, en yaşlı kişi olmak moralimi bozuyor.
Eh, es muy deprimente. A donde quiere a que vaya, Soy el más viejo en el lugar.
Gidersem bir başkası öldürecek.
Si voy, alguien mas va a matarme.
- Alış verişe gidersem evde kalıp ödevlerini yapacağına söz vermiştin.
- Me prometiste... que te quedarías en la casa y harías tus deberes... si iba a comprar.
Eğer hemen gidersem, çok geç olmadan geri gelebilirim.
Si voy ahora, puedo estar de vuelta antes de que sea demasiado tarde.
Onion mı? Eğer şimdi odana gidersem, Onion'ın bir kopyasını bulmayacağım, değil mi?
Así que si subo a tu pieza ahora mismo... no voy a encontrar una copia de "El Onion", ¿ Verdad?
"Ben nereye gidersem, sen de oradasın."
Dondequiera que vaya, tú vas. "
Ama bu benim olayım ve ben nereye gidersem o da gelecektir ve benim de bu olayı çözmem lazım
Pero si esto es acerca de mí, me seguirá adonde quiera que vaya. Y necesito verlo pasar aquí.
Onu dert etmemi, nereye gidersem gideyim yürütebileceğimizi söyledi.
Dijo que no me preocupara por él. Dijo que a cualquier parte que fuera lo resolveriamos.
Demek istediğin Alaska'ya gidersem,... oraya mı taşınacaksın?
Entonces... ¿ Estás diciendo que si me voy a Alaska, tú también te mudarías allá?
Ama içimden bir parçam her zaman, eğer en zeki ben olmazsam, birinci olmazsam, nereye gidersem gideyim, buraya ait olmadığımı anlayacaklarını düşünmekten kurtulamadım.
Pero una parte de mí, de la que no puedo deshacerme, siempre piensa si no soy el más listo si no soy el mejor en todos los lugares a los que voy se darán cuenta que no debería estar aquí.
# Eğer yarın gidersem, #
# Si me alejo mañana #
Bir de ben gümbürtüye gidersem seni iyice zorda bırakmış olurum.
No quiero morirme y dejarte peor que antes.
Nereye gidersem gidiyim sadece yük oluyorum.
Soy una carga sin importar a donde vaya.
Dinlenme odasına gidersem, peşimden gelmeyecek misin?
¿ Si voy directamente al cuarto de descanso, no me vas a seguir?
Eğer şimdi gidersem Chadia Daoud'a ve Ebu Hadab'a elveda deriz.
Si voy, es adiós a Chadia Daoud y a Abu Ghadab.
Nereye gidersem gideyim, karısı olarak kalacağım ve onun için dua edeceğim.
Dondequiera que vaya... seguiré siendo su esposa. Y rezaré por él.
- Kendimi o kadar uzun süre uyuşturdum ki, şimdi bir şeyler hissetmek istiyorum ama yapamıyorum. Çünkü nereye gidersem gideyim, ne yaparsam yapayım, sonunda buraya sana geliyorum.
Me he mantenido entumecido tanto tiempo... que ahora quiero sentir algo y no puedo... porque vaya adonde vaya, haga lo que haga... siempre termino aquí contigo.
Böyle durumlara karşı Jerry'yi nereye gidersem yanımda götürüyorum.
Por eso es por lo que siempre llevo a Jerry conmigo a donde quiera que vaya.
Neyse, ben oraya gidersem iz sürebileceğimi düşünüyordum.
Bueno, estaba pensando que si fuera allí podría cotillear un poco.
Eğer buradan kaybolur gidersem beni merak etme.
Si alguna vez no me encuentras en la pizzería, no te preocupes por mí.
Şimdi gidersem silahın yerini değiştirecekler ve asla alamayacağız.
Si me voy ahora, moverán el arma y nunca la conseguiremos.
Ama ya ben polise gidersem ne olur?
¿ Qué ocurrirá si acudo a la policía?
ya da polise gidersem.
O si llamaba a la policía.
Gidersem mi?
¿ Si?
Peki, yine de gidersem?
¿ Y si me voy?
İlk ben gidersem olmaz.
Oh, sólo... clasificando cosas.
Nereye gidersem gideyim, dünyanın en iri adamı tam önümde duruyor.
Adonde quiera que voy... ¿ Por qué el mayor tipo del mundo siempre se para delante de mí?
Gitmelisin çünkü ben gidersem ve yakalanırsam, teçhizatı kurmamıza imkân olmaz. "Philippe'in huylarını ve işin nasıl yapılacağını bilen tek kişi benim."
Deberías salir, porque si salgo yo y me atrapan, no hay modo de que podamos armarlo todo, porque soy el único que sabe de los hábitos de Philippe y cómo hacerlo ".
Terapiye gidersem sonunda psikopat olacağım. Senin kızın gibi.
Si voy a terapia acabaré loca, como su hija.
Eğer oraya gidersem...
Si fuera para allá...
Gidersem, bir daha beni bırakmazlar. Huzurevine tıkarlar...
No te dejan salir más y luego te llevan a un hogar.
Eğer yanımda biriyle arabası... ve parası olan........ işi olan bir arkadaşla gidersem güven tazelemiş olurum......
Ellos se tranquilizarán. Si traigo a alguien, un amigo, un tipo con auto y dinero, con trabajo y todo eso.
Nereye gidersem gideyim, Tanrı benimledir ve Tanrı'nın olduğu heryerde o da olacak.
Allá adonde huya, Dios estará presente... y allá donde esté Dios, él estará ahí.
"Ben nereye gidersem, sen de geliyorsun."
"Dondequiera que yo voy, vas tú".
Belki şakacı bir hahamla gidersem...
Quizás si camino por el pasillo con el rabino ingenioso.
Seninkinede gidersem lanet olsun.
Me maldeciré si voy al tuyo.
Nereye gidersem gideyim, nereye saklanırsam saklanayım insanlar beni bulup çıkardı ve saldırdı. Bana ucube ve yaratık dediler.
A donde sea que corrí, a donde sea que intenté ocultarme la gente me encontraba, me sacaba y me atacaba me llamaba "fenómeno" me llamaba "monstruo".
Karşılardı sanırım, ama ben de gidersem, sen ne yapacaksın?
Supongo. Pero si me voy a casa, ¿ qué harías tú?
Şimdi gidersem...
Si voy ahora...
Nereye gidersem gideyim, insanlar bana karşı nazik.
Dondequiera que vaya, la gente es amable conmigo.
Ama yinede seninle beraber olmak istiyorum,... çünkü bundan kaçıp gidersem pişmanlık duyacağımı da biliyorum.
Pero quiero estar contigo porque también sé que me arrepentiré sino lo hago.
- Evet, ben nereye gidersem onlarda gelebilir.
- Sí, ellos van donde yo voy.
Gidersem, diğerlerini ihmal edeceğim.
Estaré dejando plantadas al resto si me voy. Incluso el Sr. Banks puede despedirme.
Mesela ben, hep Afrika'ya gitmek istemişimdir ama eğer gidersem önce birkaç yeni şey öğrenmem gerekir.
Yo siempre he querido ir a África. Pero si voy, antes tengo que saber algunas cosas.
Ama o şekilde değil. Seninle Roma'ya gidersem seni umutlandırırım.
Pero no de esa manera, y siento que... si voy a Roma contigo, te estaría engañando.
Ben gidersem öldürmeye giderim.
Es o tú o yo. Y si voy yo, lo haré disparando.
Hem ben gidersem sen kendine dikkat etmezsin.
Si no estoy aquí, no te cuidas.
Polise gidersem ne olur?
Ok!
Ben gidersem kim sana bakacak?
¿ Quién carajo se ocupará de ti si me voy?