English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Espagnol / [ G ] / Gittim

Gittim traduction Espagnol

18,175 traduction parallèle
Bir kere de evde birakip Taco Bell'e gittim.
Un día, fui a Taco Bell, y la dejé en casa.
Ben de universiteye gittim.
Yo también fui a la universidad.
Bald Hills'e geri gittim.
Regresé a la hacienda de mi familia.
Sonra senin evine gittim... ve şeytanın gerçek olduğunu gördüm.
Entonces entré en tu casa... y vi que el diablo era real.
Yüzmeye gittim sadece.
He ido a nadar un poco.
-... duyduk, bu yüzden onları görmeye gittim. - Söylesene Jake neden bu herif Lee'nin boktan apartmanında takılıyor?
Dime, Jake ¿ por qué está este sujeto en el departamento de mierda de Lee?
Amarillo'ya bir müvekkil ile görüşüp oradaki davamızda güçlü bir desteğe sahip olduğumuzu kesinleştirmek için gittim.
Fui a Amarillo a consultar con el cliente y a asegurarme de que teníamos una base de buena fe sólida para nuestro caso. En general.
Duruşma günü de yaklaşıyor tabii bir taraftan. Gittim paramın yetmediği bir takım elbise aldım. Üç kredi kartına bölüştürdüm ödemeyi.
Así que, la audiencia se va acercando cada vez más, incluso me compro un traje que no puedo permitirme... lo divido entre tres tarjetas de crédito.
Neyse, erkenden gittim mahkemeye, yeni takımımı giymişim, masamı hazırlıyorum sonra karşı taraf geldi. Dört kişilerdi.
Así que, bien tempranito, con mi traje nuevo puesto, hago los preparativos y me dirijo al abogado contrario.
Efendi ile birlikte Elise Evi'ne gittim.
Yo fui con Milord a Maison Elise.
Gökkuşağı'na altın küpü aramaya gittim.
Verán, fui hasta El Arcoíris a buscar la olla de oro.
Bana geri dönsün diye Dong'a yalvarmak için sizin eve gittim.
Fui a tu casa a rogarle a Fa-lo que volviera conmigo.
Zaman da geriye gittim!
¡ Regresé al pasado!
Bayanlar ve beyler işte bu yüzden eczacılık fakültesine gittim.
Damas y caballeros, por esto es que fui a la escuela de farmacéutica.
Tıp fakültesine gittim.
Fui a la facultad de medicina.
Samimi partiye MC Skat Kat * gibi giyinerek gittim.
Estoy vestida para ir de juerga como un gato rapero.
- Ne? - Evet aya gittim.
- Fui a la luna de nuevo.
Beni aramaya gelmemişti. Ben de eve gittim.
Ella no estaba ahí para recogerme en la puerta, así que caminé a casa.
Ben hapse kardeşlerim, ailem, senin için gittim minnetsiz köpek.
Fui a la cárcel por mis hermanos, por mi familia, por ti, desagradecido de mierda.
Ben de yürüyerek kasabaya gittim ve trajik bir şekilde hemen iş buldum.
Así que caminé directamente a la ciudad y más bien trágicamente yo... Encontré algo de inmediato.
Neyse avımı alıp bir otele gittim. Günün geri kalanında çaresizce porno izledim.
De todos modos, tomé mi presa, me registré en un Motel, y luego me pasé el resto del día viendo con impotencia...
Ben de bir büyücü doktora gittim.
Así que... He visitado a un médico brujo.
Neyse, otele kaçtım. Ertesi sabah yine insan oldum ve işe gittim.
De todos modos, hui del Motel, me volví un humano de nuevo a la mañana siguiente y me fui a trabajar.
Ondan sonra ben... ben Denver'a gittim ve zaman geçtikçe ilişkilerden tamamen uzak duracağıma yemin ettim.
Sí. Me fui a Denver... y renuncié a las relaciones en el proceso... lo cual fue mejor para todos a largo plazo.
Çekip Colorado'ya gittim ve her şey aklımdan ve görüş alanımdan çıkmıştı. Şimdi geri döndüm ve hepsi buradalar.
Quizá es que me fui a Colorado... y todo quedó fuera de mi vista... ahora regresé y todo está a la vista.
Gözyaşlarım kurur kurumaz, hemen güzellik salonuna gittim.
" Tan pronto como mis lágrimas se secaron, fui al salón de belleza...
Şu küçük çıkartmalardan almaya gittim.
Solo para que me den la pegatina.
Oraya hukuken bana ait olan şeyleri almaya gittim.
Fue allí a recoger algo que me pertenece legalmente.
Dün çok fazla üzerine gittim ve bu kendimi çok kötü hissettirdi.
Fue horriblemente duro con ella ayer, y me siento muy jodido al respecto.
Sonra trene binip gittim.
Luego me dieron en un tren, y me fui.
- Evet gittim, neden sordun?
- Sí, lo fui. ¿ Por qué?
İnançla ve onurla uzaklara gittim ama isyan ve savaşla karşılaştım.
Viajé desde lejos, de buena fe y con sana intención, pero fui recibido con rebelión y guerra.
Ben 28 kez gittim. Siz spor ayakkabılarınızı nereden alıyorsunuz ki?
¡ Yo he estado 28 veces!
Ben hep arkadaydım, ve yiyecek bir şeyler almaya gittim pislik herif.
Yo estuve atrás todo el tiempo y fui a comprar comida, estúpido.
Bir tren bileti alıp batıya, California'ya gittim.
Compré un boleto de tren y me dirigí al oeste, a California.
California'ya gittim ve elbette Leonard...
Fui a California, y, por supuesto, Leonard me acogió.
Oraya gittim ve sette yürürken Leonard'ı gördüm.
Estaba ahí, entré al set y vi a Leonard.
Roddenberry'ye gittim ve bana çok akıllıca bir şey söyledi,
Fui a ver a Roddenberry, que me dijo, con mucha sabiduría :
EST'e tekrar gittim, tamam mı?
He vuelto al EST. ¿ De acuerdo?
Geçen yıl gittim ve hala oradaydı.
Regrese el siguiente año y vi que aún estaba ahí.
Altı üstü spor salonuna gittim.
¿ Qué mierda te pasa, tío? ¿ Qué mierda te pasa, tío? Solo estaba en el gimnasio.
Dönen DJ'i görmeye gittim. DJ Kedi İnek.
Fui a ver al Dj Cat Cow.
Asker olarak Amherst'e gittim her şeyi öğrettim.
Fui a Amherst en el G.I. Bill, y les enseñé todo.
Kuzey Broadway'de gösterdiğin işi yapan yere gittim.
He intentado ese lugar de sushi que me mostraste en Broadway Norte.
Dün gece morga gittim, Joyce.
Anoche fui a la morgue, Joyce.
Dün gece Dolls'u izlemeye gittim.
Anoche vi a The Dolls.
Benzin almaya gittim sadece.
¿ Recuerdan? Fue eso.
- Merv'in yerine gittim tatlım.
Fui a lo de Merv. - No me cobrará.
Ben mi nereye gittim?
¿ Adónde fui?
Çinliye gittim.
Fui a un chino.
İşe gittim.
Volví a trabajar.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]