Gurur traduction Espagnol
18,997 traduction parallèle
Tatlım, seninle gurur duyuyorum! Gel buraya.
Amor, estoy orgullosa de ti.
Hem bir anne hem de bir eş olması şekliyle, onunla gerçekten gurur duyuyorum.
Es la esposa que es, y la madre que es y estoy muy orgullosa de ella.
Seninle gurur duyorum.
Estoy muy orgullosa de ti.
Faturaları ödeyebildiğimde daha çok gurur duyacaksın.
Deja eso para cuando pueda pagar realmente una factura.
Bunca harcadığın emek geldiğin bu yerler. Baban gerçekten gurur duyardı Emily.
Todo el trabajo que estás haciendo, la persona en la que te has convertido, tu padre estaría muy orgulloso de ti, Emmy.
Bütün paranın insanlara yardım için kullanıldığını bilseydi çok gurur duyardı.
Ella estaría... muy orgullosa al saber que todo ese dinero se usa para ayudar a la gente.
Benimle gurur duyduğunu bilmemi istiyordu.
Quería que supiera que estaba orgullosa de mí.
Ve seninle daha fazla gurur duyamazdım.
Y no podría estar más orgulloso de ti.
Daha fazla gurur duyamazdım.
No podría estar más orgullosa.
Seninle gurur duyuyorum.
Estoy muy orgulloso de ti.
- Seninle gurur duyuyorum.
- Estoy muy orgullosa de ti.
- Seninle gurur duyuyorum.
Estoy orgullosa de ti.
- Seninle gurur duyuyorum.
Estoy muy orgulloso de ti.
Seninle gurur duyuyorum Ajan Mills.
Estoy orgulloso de tí, Agente Mills.
Seninle çok gurur duyuyorum.
Estoy tan orgulloso de tí.
Ve en gurur duyduğum davalar hakkında işlem yapmamayı seçtiklerim.
Y estoy más orgulloso de los casos que elijo no enjuiciar.
Bazen çalışırken hepimiz gurur duymadığımız şeyler yapıyoruz.
A veces, hacemos cosas en el trabajo de las que no estamos orgullosos.
"Dava açmamaktan gurur duyduğum kadar hiçbir şeyden gurur duymuyorum."
"Nunca he estado más orgulloso que cuando elegí no enjuiciar un caso".
Son zamanlarda seni izliyorum ve seninle çok gurur duyuyorum.
Estuve observándote, y he estado tan orgulloso de ti.
Sadece seninle gurur duyduğumu söylemek istedim.
Quería decirte que estoy orgulloso.
- Seninle gurur duyuyoruz.
- Estoy muy orgulloso de ti.
Sorun değil. Bu iyi bir şans, seninle gurur duyuyorum.
Eso está bien, estoy orgulloso de ti, por darte una oportunidad.
Seninle gurur duyuyorum.
Estoy orgullosa de ti.
Seninle gurur duyuyorum, evet.
Estoy orgullosa de ti, sí.
Seninle gurur duyardı.
Él estaría orgulloso de ti.
Gurur duyuyorum.
Estoy orgulloso.
Birinin karısını çaldığına gurur duyuyor musun?
- ¿ Y tu grandeza? - ¿ Robándome a la mujer?
- Tanrım sende hiç mi gurur yok?
¿ No te queda nada de orgullo?
Onlar başarılarım baba, onlarla gurur duyuyorum.
Son logros, papá. Me enorgullecen.
Ulusal Güvenlik çalışanları geçici yönetime hizmet etmekten dolayı gurur duymaktadır.
Los hombres y mujeres de Seguridad Nacional sirven orgullosamente a la autoridad transicional.
- Aşçılık yetenekleriyle gurur duyar.
Él está muy orgulloso de su cocina.
Erkek arkadaşım kötü adamları yakalıyor ve ben ondan gurur duyuyorum.
Mi novio atrapa a los malos, y estoy muy orgullosa de él.
Seninle gurur duyuyorum anne.
Te haré sentirte orgullosa, Mama.
Seninle gurur duyuyorum.
Estoy orgullosa.
Gurur duymalıyız.
Deberíamos estar orgullosos.
Seninle gurur duydum.
Estoy muy orgullosa de ti.
Kurtardığın kişi sayısıyla gurur duyabilirsin.
Siéntete orgulloso por los que has salvado.
Bize yardıma gelen orduyu katletmekten gurur duymuyor musun?
¿ No estás orgulloso de masacrar un ejército que estaba aquí para ayudarnos?
Seninle çok gurur duyuyorum.
Estoy muy orgullosa de ti Estoy muy orgulloso de lo que somos
Eminim onunla gurur duyuyordunuz.
Estoy seguro de que estaba muy orgullosa de él.
- Seninle gurur duyuyorum.
Estoy orgulloso de ti, amigo.
O küçük fili öldürüp dişini burnuna taktığın için kendinle gurur duyuyorsundur.
Estarás orgulloso. Matar a un elefantito para ponerte su colmillo.
Polis Fonu'nun müşterim olması hayatımdaki en gurur verici anlardan biriydi.
Aceptar el fondo de pensiones de la policía como cliente fue uno de los momentos de mayor orgullo de mi vida.
Seninle çok gurur duyuyorum canım.
Estoy tan orgullosa de ti, cariño.
Onunla gurur duyuyorum.
Estoy orgulloso de ella.
Ya da daha kötüsü, gurur.
O peor, orgulloso.
Acayip gurur duymalılar.
Deben estar orgullosos muy bien.
Michelin yıldızı. Ailemle daha fazla gurur duyamazdım.
Una estrella Michelin.
Bugün oğlunuzla gerçekten gurur duydum.
Hoy estoy realmente orgullosa de su hijo
Bugün onlara seninle ne kadar gurur duyduğumu göstereceğim.
Hoy vamos a mostrarles
Seninle gerçekten gurur duyuyorum.
Estoy realmente, muy orgullosa de ti