Güclü traduction Espagnol
36,513 traduction parallèle
Vortigern ne kadar yüksek inşa ederse, o kadar güçlü hale geliyor.
Cuanto más alto la construya Vortigern, más poderoso se volverá.
Yakın zamana kadar doğru ellerde ne kadar güçlü bir araç olabileceğini anlamamıştım.
Hasta hace poco, desconocía lo sumamente útil que podías ser en las manos correctas.
Ne kadar güçlü olduğunu düşünüyorsun?
¿ Cuán fuerte crees que eres?
Çok sessiz ve çok güçlü olmalısın.
Tienes que ser muy tranquila y muy fuerte.
Örümcek Adam soyguna mani olmaya çalışırken ortaya çıkan güçlü patlama caddenin karşısındaki dükkanı yerle bir etti.
Sí, por supuesto. A seis calles de nosotros.
Geçen hafta sonu güçlü rakibini yenerek ulusal yarışmayı kazanan Midtown Akademik Dekatlon takımı aynı günde ölümü de yendi.
¡ Peter! ¡ Ven acá! El fin de semana pasado, el equipo del Decatlón Académico de Midtown ganó el campeonato nacional.
Karen feribotun planını göster ve en güçlü noktalarını belirle!
¡ Telaraña dividida!
O insanlar var ya Peter, zengin ve güçlü tabaka. Onlar canları ne isterse onu yapıyorlar.
Los hombres como nosotros no les importamos.
Ve, kuyu, güçlü olan nehir, O güneye doğru.
Y el poderoso río en el sur.
Özünde dolandırmak olan, fiziksel olarak güçlü bir hırsız ve tamamen duygu yoksunu.
Un ladrón en buena condición física, compulsivamente ladino. Y completamente carente de alma.
En güçlü müttefikimiz olabileceğini herkesten daha iyi biliyorsun.
Sabes mejor que nadie que podría ser nuestro mayor aliado.
- İşte Güçlü.
- Este es Fortachón.
Denek, Güçlü Şirin.
Sujeto de Prueba : Pitufo Fortachón.
- Hazır mısın Güçlü?
- ¿ Listo, Fortachón?
Güçlü'nün baskın özelliğini bulmayı başardı.
Se fue derecho a su rasgo dominante.
Çok güçlü.
Superfuerza.
Bu sebze şapkası bize Güçlü'nün güçlü olduğunu söyleyebiliyorsa belki bana da "Ne" nin anlamını söyleyebilir.
Si ese sombrero de verduras puede decirnos que Fortachón es fuerte... quizá pueda decirme a mí qué es una "ina".
Dünyanın en güçlü büyülü maddesi.
¡ El ingrediente mágico más potente del mundo!
Şirin Köyü'nü bulup, hepsini yakalayıp, sihirlerini süzmek ve bu sihri kullanarak nihayet dünyanın en güçlü büyücüsü olmak!
Encontrar la Pitufialdea, capturar a los Pitufos, quitarles su magia... ¡ y usar esa magia para volverme el hechicero más poderoso del mundo!
Kimse senin el işaretlerini anlamıyor, Güçlü. Boşverin.
¡ Nadie entiende tus señales, Fortachón!
Orada olduğunu biliyorum Güçlü.
Fortachón, sé que eres tú.
Tüm bunlar benim suçum, Güçlü.
Yo tengo la culpa de todo.
Güçlü!
¡ Fortachón!
Güçlü!
¿ Fortachón?
Bana biraz yakacak odun getirir misin, Güçlü?
Tráeme un poco de madera, ¿ sí, Fortachón?
Aferin Güçlü.
Muy bien, Fortachón.
Sanırım topladığın odunlar nemliydi, Güçlü.
Quizá me trajiste madera húmeda.
Koşar adım Güçlü.
¡ A paso veloz, Fortachón!
Güçlü?
¿ Fortachón?
Beni savunmana ihtiyacım yok, Güçlü.
No necesito que pelees mis batallas.
Güçlü, Gözlüklü ve Sakar.
- Son Fortachón, Filósofo y Tontín.
Sorun değil Güçlü.
Está bien, Fortachón.
- Güçlü.
- ¡ Fortachón!
Sen de başlama Güçlü.
- Ay, Fortachón. ¿ Tú también?
Bu adamın zihni çok güçlü.
Qué dura es la mente de este sujeto.
Artık süper güçlü bir ölümsüzüm!
¡ Ahora soy inmortal y estoy supercargado!
Şatoya ve orada yaşayan herkese de güçlü bir büyü yapmış.
Y lanzó un poderoso hechizo sobre el castillo y sobre todos sus moradores.
Nasıl da güçlü boylu poslu o
# Él es tan guapo y fuerte a la vez #
Güçlü olmalıyız.
Debemos ser fuertes.
Sen beni bu kadar zayıf düşürürken nasıl güçlü olabilirim?
¿ Cómo puedo ser fuerte cuando me haces tan débil?
- Güçlü ama hür değilim
- Más fuerte, pero esclava soy #
Zengin köylü liderlerini Sibiya'ya göndermeye başladım ama direniş güçlü ve yayılıyor.
Ya he empezado a enviar a los líderes kulak a Siberia, pero la resistencia es fuerte y se extiende.
En güçlü.
La más poderosos.
İnsanların uyanık kalmak, neşelenmek kendilerini güçlü ve seksi hissetmek için içtikleri içeceklerde var.
Está en las bebidas que todos toman... para estar despiertos, animarse, sentirse fuertes, sensuales, lo que sea.
Çok güçlü bir silah sözü vermişti.
Él promete darnos un gran poder.
Benim güçlü, seninse zayıf olduğunu çok iyi biliyor.
Él sabe que soy fuerte, y ustedes son débiles.
Albayları çok güçlü.
Su coronel tiene todo el poder.
Maymunlar birlikte güçlü.
Monos juntos fuerte.
Maymunlar birlikte güçlü!
Monos juntos fuerte!
Her zaman ne kadar güçlü olduğumu söylersin.
Como siempre dices lo fuerte que soy.
Katie başını dayayacağın güçlü bir omuz.
Katie es un gran apoyo donde descansar.