Güney pasifik traduction Espagnol
242 traduction parallèle
- Michael, Saat 7'de Güney Pasifik istasyonunda trenim kalkacak.
Michael, me voy en el tren del Pacífico Sur a las 7.
Güney Pasifik.
Al Pacífico del Sur.
Güney Pasifik'ten daha yeni döndü.
Acaba de regresar del Pacífico sur.
- Güney Pasifik'te.
- En el Pacífico Sur.
Güney Pasifik'teki en küçük adaya da gitsen seni bulurlar.
Te encuentran incluso en la isla más pequeña de los mares del Sur.
Güney Pasifik'in orta yerinde yüzersin girdaba yakalanıp, aşağı çekilene dek.
Nadar en el Mar del Sur, dondequiera, donde uno no sea absorbido por torbellinos.
Güney Pasifik'teki günlerimden beri ellerim böyle titremedi.
No me ha pasado nada peor desde el sur del Pacifico.
Elimde daha önce Güney Pasifik'te bulunmadığınızı gösteren bir rapor var, Bay Niles.
Según este informe, usted no estuvo en el sur del Pacífico.
Güney Pasifik'te savaş muhabiri.
corresponsal de guerra en el Pacífico Sur
Onu Güney Pasifik'e gönderdiler.
Lo enviaron al Pacífico Sur.
"Testi Güney Pasifik'teki Özel Silahlar Test Merkezi'nde yapmanıza izin verilmiştir."
Se autoriza la realización de una prueba en el Centro Especial de Pruebas de Armamento en el Pacífico Sur.
Güney Pasifik'te mi?
¡ En el Pacífico Sur!
Plan, Güney Pasifik'i hayali karelere bölmek, ve her kareyi aramaktı.
Rigurosa como siempre, la Armada quería dividir el Pacífico sur en cuadrantes y explorar uno a uno.
Sayısız gece ve gündüzler boyunca, Güney Pasifik'i karış karış aradık.
Surcamos durante largos días y noches los mares del sur.
Güney pasifik'te ufak bir ada.
Una pequeña isla en el Pacifico del Sur.
Güney Pasifik'te bir adadalar.
La isla está en algún lugar en el Pacífico Sur.
Senin şu çok hızlı ve gizlice evlendiğin, apar topar Güney Pasifik'e kaçırmaya çalıştığın, kumral saçlı sarışın, Mary-Marnie'nin senin de hapse girmeye niyetin olmadığını ve bazı şeyleri düzeltmeye çalıştığını anlamam için kulak misafiri olmam gerekmezdi.
¡ Esa rubia, Marnie, con la que te has casado tan deprisa y ese apresurado viaje de novios! No tuve que oírte decir que no quieres ir a la cárcel para saber que estás metido en líos.
- Güney pasifik koleksiyonum nerdeyse tam.
- Mi colección del Pacífico Sur está casi completa.
Kendi koleksiyonumda güney pasifik pulları da var.
Yo también tengo algún sello del Pacífico Sur.
Senin tüfek ucu işareti oldum, Güney Pasifik Adaları üzerinde uçakları dolduruyorum.
Estuvo apuntando con su rifle, disparándole a aviones en la islas del Pacífico Sur.
Güney Pasifik Filarmoninin şefi için uygunsuz bir davranış...
- ¿ Por qué? Me parece una conducta impropia del director de la Filarmónica del Sur, esto que haces...
Güney Pasifik'te aynı şey gelirdi başımıza.
Pasó lo mismo en el Pacífico Sur.
Aslına bakarsan, Güney Pasifik'te senin yaşlarında, savaşan bir oğlum var.
Tengo un chico de tu edad combatiendo en el Pacífico Sur.
Peki Komutanım, ya Güney Pasifik'teki Çıkartma Birliği?
¿ Y aquello del desembarco en el Pacífico sur?
Bu gemiler Güney Pasifik'e açılır.
Donde atracan los barcos del Pacífico Sur...
Güney Pasifik'te kasırgalar.
Ciclones al sur del Pacífico.
Bir keresinde Güney Pasifik'ten kasabaya gelen sular aniden kesildi.
El pueblo fue alguna vez una parada obligatoria rumbo al Pacifico Sur.
Güney Pasifik. Orada yaşıyorum.
En el Pacífico Sur, donde vivo.
Çocukluğumdan beri, Güney Pasifik beni...
Desde que era un niño, el Pacífico Sur ha llamado,
Ona gıpta edip ve saygı duymamız için Güney Pasifik'e yelken açması gerektiğini düşünmüyorum.
No creo que él tenía que navegar en el Pacífico Sur para que nos admiran y lo respetan.
- Eh, şey ben de'44'te Güney Pasifik'teydim.
- Bueno yo estuve en el Pacífico sur en el 44, con las Abejas Marinas.
Girin, Güney Pasifik sizi çağırıyor.
¡ Adentro! ¡ El Pacífico Sur os llama!
Bu hafta sonu, Güney Pasifik Demiryolu'nun gururu Altın Sahil Mekiği'nin, tarih sayfalarına doğru son yolculuğu ile birlikte, bir çağ kapanmış olacak.
Este fin de semana marca el final de la era de "El volador de la Costa Dorada". Cuando el orgullo de los trenes del Sur del Pacífico... haga su viaje final, marcando las páginas de la historia... para los que estamos acostumbrados a viajar por aire...
Güney Pasifik'te baş başa dolanıyoruz.
Un crucero por del Pacífico Sur, solos nosotros. - ¡ Síp!
Güney Pasifik'te Waponi Woo isimli bir ada var.
En el Pacífico Sur hay una isla que se llama Waponi Woo.
Ve hayatının geri kalanını Güney Pasifik'te bir adada geçireceksin, öyle mi?
¿ Así que piensas pasarte el resto de tu vida en una islita?
Şef Oreman'ın favorisi tabii ki "Güney Pasifik" ti.
La obra favorita del Jefe Orman es South Pacific.
Bir ada almak isterdim. Güney Pasifik'te.
Me gustaría comprar una isla en el pacifico sur...
Her zaman askerdi, Güney Pasifik'teki, Kore'deki savaş meydanlarında Vietnam'da ve Washington'da, birliğin bir parçası olarak savaştı... -... ideallerini korumak için...
Siempre fue un soldado, en los campos de batalla del Pacífico, en Corea en Vietnam y en Washington, luchó como parte de una unidad para preservar los ideales...
Mary Martin'le "Güney Pasifik" te oynamıştı.
¿ Quién? Actuó en South Pacific con Mary Martin.
Belki de Güney Pasifik'te bir yere gideriz diye düşünüyordum.
Quizá podamos irnos... a algún lugar en el Pacífico Sur.
Güney Pasifik'te sahilde çıplak yatıyordum.
Estaba desnuda en una playa de los mares del Sur.
Bu çok güzeldi evlat. Güney Pasifik'ten bir şeylere ne dersin?
Fue muy bonito. ¿ Que tal algo del Pacifico Sur.
Güney Pasifik'e ineceğiz.
Vamos a caer al agua en el Pacífico Sur.
Çok gizli emirler altında güney sularına yönelip Cape Horn'dan kendine yol açarak tekrar kuzeye, Pasifik'e doğru yönelmişti.
Y bajo las órdenes más secretas, ponía rumbo hacia tierras del sur... CABO DE HORNOS... luchaba para cruzar Hornos y se adentraba en el Pacífico. OCÉANO PACÍFICO
Komuta Üçüncü Alt Bölgesi, Güney Bati Pasifik.
Tercera subdivision de comandancia dei pacifico sudoeste.
Rui-jin-en de aru to no koto desu. Yörüngede kaybolduğu sanılan iki Amerikan uzay gemisinden biri dün Güney Kaliforniya açıklarında Pasifik Okyanusu'na düştü.
Una de las dos naves espaciales americanas que se creían desintegradas en órbita, amerizó ayer en el océano Pacífico junto a la costa sur de California.
Pasifik ve Güney Amerika'dan bir çok hassas, son derecede önemli bilgi onun kanalıyla gelir.
Mucha información altamente importante y delicada... del Pacífico y Sudamérica se canaliza a través de él.
General MacArthur'un birlikleri... Güney Filipinler'i ele geçirdikten sonra öncelikli olacak şey ise... Formosa'ya doğru ilerleyen Pasifik taarruz birlikleridir.
Cuando las tropas del general MacArthur... hayan tomado el sur de Filipinas... el frente de ataque prioritario será la ofensiva... del Pacífiico central contra Formosa.
Takip eden üç yıl boyunca Beagle gemisi Güney Amerika'nın etrafından dolanarak Pasifik'e ulaştı.
Durante los siguientes tres años, el Beagle navegó rodeando sudamérica... y hacia el norte por el Pacífico.
Güney Pasifik Okyanusu
Pacífico Sur - 1897
pasifik 55
güney 137
güneyde 29
güneye 48
güney afrika 87
güneybatı 23
güney amerika 163
güneydoğu asya 29
güneyden 17
güney carolina 23
güney 137
güneyde 29
güneye 48
güney afrika 87
güneybatı 23
güney amerika 163
güneydoğu asya 29
güneyden 17
güney carolina 23