Hala mı traduction Espagnol
21,779 traduction parallèle
Hala buradayım.
Sigo aquí.
Tüfeğini ormanda düşürdü, hala silahlı mı bilemem.
Abandonó su rifle en el bosque, ni idea de si sigue armado.
O pislik Eduardo'nun hala hayatta olduğu anlamına mı geliyor bu?
¿ Quiere esto decir que esa escoria de Eduardo sigue vivo?
Hala orada mısın?
¿ Sigues ahí?
Hala burda mısın?
No.
Ben hala... güçlerimi geri kazanırsam sana daha yararlı olacağımı düşünüyorum.
Aun así... creo que sería más efectiva en mi servicio si mis poderes fueran restaurados.
Sanırım hala atlatamadık.
Sí, supongo que no lo hemos olvidado.
Ama hala dimdik ayaktayım.
Me han dejado hecho polvo.
Kızım hala hayatta.
Mi hija sigue viva.
Sanırım... herhalde hala çalışıyor.
Creo... que todavía funciona.
Ah benim canım oğlum hala zamanın var.
Oh, mi... mi dulce niño... Todavía hay tiempo.
Ona geri dönmem gerek. Neden hala buradayım?
Tengo que volver con ella. ¿ Por qué sigo aquí?
Hala kızgın olduğumu anlaması için sinir edecek her şeyi yaptım.
Me esforcé bastante en hacer chirriar las ruedas para que supiera que estaba enfadado.
Hala yalnızca savcı yardımcısıyım.
Soy todavía una A.D.A.
Bu yüzden, Pete, um, hala kira mı?
Pete, ¿ sigues arrendando?
Hala, um, bmw o var mı?
- ¿ Todavía tienes el BMW?
Hala bulamadım ama.
No puedo poner mi dedo en él, pero sí.
Hala orada olma ihitimali var mı?
¿ Cuáles son las probabilidades de que todavía está allí?
Hala buralardayım.
De forma intermitente.
Uzun zamandır, gerçeğin tehlikeli olduğunu düşünüyorum, hala da öyle olabilir, ama... artık anladım ki bizi inciteceğini düşündüğümüz şeyler bizi kurtarabilir.
Durante mucho tiempo, pensé que la verdad era peligrosa... y aún puede serlo, pero... ahora estoy empezando a saber que... lo que pensamos que va a hacernos daño en realidad puede salvarnos.
"Gecenin içinden " bayrağımızın hala orada olduğunu kanıtla "
"Da prueba a través de la noche que nuestra bandera seguía allí".
Bununla nasıI başa çıktım hala anlamıyorum.
Las discusiones, debates, miles de ellos... No eran reales.
- Sanırım hala e-posta listesindesin.
Sí, supongo que sigues es la lista de invitados.
En sonunda birlikte çalışacağımızı söylemiştim Elliot, ama hala merak ediyorum, neden yaptın?
Siempre te he dicho que terminaríamos trabajando juntos, Elliot, pero de todas formas, tengo que saber... ¿ Por qué lo hiciste?
Her şekilde işbirliği yaptım ama hala üzerime geliyorlar.
He cooperado en todo momento, pero siguen persiguiéndome.
Döndüğümde, hala ligdeki en iyi sol beklerden biri olacağım.
Que cuando regrese seguiré siendo de los mejores.
Hala Florida'ya mı gidiyoruz?
- ¿ Aún vamos a Florida? ¿ qué pasa?
Hayır, uçak muhtemelen günbatımını görmek için en iyi yer. Ama hala bu yolculuğu bana beğendirmeye çalış.
De hecho el mejor lugar para ver una puesta de sol es desde un avion, pero sigue tratando de convencerme de este viaje en carretera.
Sanırım hala evde duruyor.
Creo que sigue en el apartamento.
Gideon hala arıyor ama içimden bir his, eğer Rip bulunmak istemiyorsa onu bulamayacağımızı söylüyor.
Gideon sigue buscando, pero tengo el presentimiento de que no encontraremos a Rip si no quiere que lo hagamos.
Sana aslında sahip olmadığım gayri meşru çocuğum olduğunu söylediğimde mi yoksa hala onunla aşık olduğunu söylediğinde...
Desde que te dije que tenía un hijo que en realidad no tenía, o desde que me dijiste que aún estás enamorada de...
Hala Judy King'in ırkçı mı olduğunu düşünüyoruz, yoksa sadece güneyli mi?
¿ Aún creemos que Judy King es racista o simplemente es sureña?
Öyle mi? Bunu yapacak mısın yoksa hala ötecek misin?
¿ Vas a hacerlo o vas a parlotear?
biz hala toplantı yeri mı?
¿ Te alcanzo en el punto de encuentro?
Ve hala buradayım.
Sin embargo seguimos aquí.
Macallan mı hala?
¿ Sigues bebiendo Macallan?
Neden hala hayattayım?
¿ Por qué sigo vivo?
Beni hatırlayacağın yaralar hala duruyordur, umarım.
Aún tiene cicatrices para recordarme, espero.
Şimdi senin kıçını kurtardım... ve sen hala onun ne düşündüğünü mü umursuyorsun?
Acabo de salvarte el pellejo, y ¿ te preocupa lo que él piense?
Seninle tanıştığımız günden beri bu savaşı bahane olarak kullanıyorsun ve hala bununla ilgili hiçbir şey söylemedin.
Usas esa guerra como pretexto desde que te conozco, y todavía no me has contado una mierda de ella.
Satıcımızın ninnisi hala titrek.
Bueno, la cuartada de nuestro distribuidor aún es endeble.
Adamı avukatıyla merkeze çağırdıktan sonra, eroinin hala Price'ın kilisesinde olacağını mı sanıyorsunuz?
¿ Cree que la heroína todavía va a estar en la iglesia de precio después de que los chicos lo llamó el centro con su abogado?
- Uyuşturucular hala orada mı?
Son los fármacos sigue ahí?
Ama... hala bunu düzeltmek için bir fırsatımız var.
Pero... Nos... aún tenemos la oportunidad de cambiar todo lo que rodea.
Hala neden yaptığımı anlayamıyorum.
En realidad sigo sin entender por qué lo hiciste.
Hala şovlarımızı yapabilirsin.
- Puedes seguir haciéndolas. - Sí.
Dürüst olmak gerekirse, hala burada olmana şaşırdım.
Para ser honesto, me sorprende que todavía estés aquí.
- Hala fırsatımız varken. - Hayır.
- mientras se pueda.
Hala orada mısın?
¿ Todavía estás ahí?
# Neden hala ayaktasın, adamım? #
¿ Por qué usted ♪ allí de pie, hombre?
Hala rüyalarını mı düşünüyorsun?
Usted sigue pensando en su sueño?