Hepsi mi traduction Espagnol
6,153 traduction parallèle
Ayn Rand ve hepsi mi? Pek takdir edilmeyen bir yazar.
¿ Ayn Rand y todo eso?
- Hepsi mi tehlikeli, tüm Mottershead'ler?
¿ Son los Mottershead, todos peligrosos?
Hepsi gitti mi?
¿ Se han ido?
Hepsi bu. Müvekkilim saygıdeğer bir iş adamıdır.
Mi cliente es un hombre de negocios respetado.
Hepsi ismi beğenmedin diye, öyle mi?
¿ Todo porque no te gustaba el nombre?
En azından, bunların hepsi kendi düğünümde oldu.
Al menos, eso es lo que sucedió en mi boda
Peki ya bunların hepsi bittiğinde, masum olduğumu kanıtlasam... sen ve ben, tekrar dışarı çıkabilir miyiz?
¿ Qué tal si cuando demuestre mi inocencia y se acabe todo esto... tú y yo salimos a cenar?
Hepsi benim hatam.
Es completamente mi culpa.
Hepsi temizlendi mi?
¿ Todo limpio?
Karşı konulmaz olduğum için bunların hepsi benim suçum.
Es mi culpa por ser tan irresistible.
Çok heyecanlıydılar, hepsi süslenmişti ve ben sinir olmuştum çünkü geceyi büyükannemin evinde geçirmek istemezdim.
Estaban tan emocionados, muy elegantes, y yo estaba enfadado, porque no quería dormir en la casa de mi abuela.
- Hepsi burada mi?
- ¿ Está todo ahí?
Emin olun, genelevimde keyfini çıkardığınız yüzsüz kızlara döküldüğünüz sırlar içki kadehlerinizde yaptığınız böbürlenip ve övündüğünüz şeylerin artık hepsi bana ait.
Sepan una cosa : los secretos que vertieron en mi guiso, a las chicas sin rostro de quienes obtenían placer... Las fanfarronadas y jactancias que se servían en sus copas... ahora me pertenecen y los administraré como vea conveniente.
Hepsi benim suçum değil.
Siempre es mi culpa.
Hepsi benim hatam.
Es todo mi culpa.
O mülklerin hepsi köpeğimin üstüne zaten bir sıkıntın varsa Prenses'le görüş o yüzden.
Los papeles de esos edificios están a nombre de mi perra. Si tienen un problema, resuélvanlo con Princess.
- Bunların hepsi benim hatam.
- Esto es mi culpa.
Hepsi benim hatam!
¡ Todo esto es mi culpa!
Hepsi senin fikrindi, değil mi?
- Todo eso fue su idea, ¿ no es así?
Hepsi benim hatam.
Todo es por mi culpa.
Cesur kaçışım ve özgürlüğüme kavuşmam Hepsi doğruydu.
Mi audaz fuga hacia la libertad... todo verdad.
Hepsi benim açgözlülüğüm yüzünden mi?
¿ De eso se trata todo esto, de mi codicia?
- Annem hepsi aynı çeşit derdi.
Mi madre dice que toma todos los tipos, así que... Ella también fue una idiota.
Umarım bir gün hepsi kendi ailesini kuran normal aileleri olan iyi insanlar olurlar.
Mi ilusión es es que se conviertan en personas buenas y decentes, Que formen sus propias familias, Familias normales,
Oraya gelmesi gereken kişi. Hepsi aynı, değil mi?
Lo dudo un poco.
Hepsi beynimde.
Está en mi cerebro.
- Hepsi mi?
- ¿ Los cinco?
İki ülke mi? Hepsi bu mu?
¿ Dos naciones ¿ ¿ Eso es todo?
Hepsi benim suçum.
Esto es por mi culpa.
Hepsi benim hatam, değil mi?
Es todo mi culpa, ¿ verdad?
Hepsi karımın suçu!
Era todo culpa de mi esposa!
- Kendime ait yüzlerce şarkım var ve hepsi ortaçağa ait ağıtlar da değil. Bazıları oldukça yüksek tempolu.
Tengo varios cientos de canciones compuestas por mi, y no son elegías medievales.
Hepsi aynı anda aynı yere mi düştü oyun oynar gibi?
Solo sucedió que todos estaban en el mismo lugar... al mismo tiempo, ¿ algo así como una búsqueda del tesoro enfermiza?
Bir tanesini öldüreceksin ve bir anda diğer hepsi ölecek mi? Nasıl olacak bu?
¿ Destruye una criatura, y de alguna manera todas las demás mueren?
Hepsi benim hatam değil mi?
Es todo culpa mía, ¿ no es así?
Hepsi maktulle mi ilgili? Hayır, direktör yardımcısından geliyor.
No, todo eso es del subdirector.
Vücut dondurulmadıysa, bulgularımızın hepsi anlamsız.
Pero si el cuerpo no fue congelado, ninguno de nuestros hallazgos tiene sentido. Esa no es mi conclusión.
Yaşıtlarımın hepsi içki içiyor.
Todos los de mi edad beben.
- Hepsi sadece nakille mi ilgili?
¿ Esto es del traslado?
- Hepsi de talebimi reddetti.
Los tres denegaron mi petición.
- Hepsi raporumda.
- Todo está en mi informe.
Bütün bunların hepsi benim fikrimdi.
Todo esto fue mi idea.
Müvekkilimi tutuklayıp dört saat beklettin ve beni aradığına dair bir kaydın da yok hepsi de uydurulmuş bir terörizm iddiası üzerine kurulu.
Arrestaste a mi cliente, estuvo acá por horas, y no tiene registro de una llamada saliente hacia mí. todo sobre la base de una acusación fabricada de terrorismo.
- Bu yazıcıların hepsi sizin mi?
¿ Todas estas impresoras son vuestras? Sí.
Doğruluk Paneline katılmadan önce sabah, benim daireme geldi takip edeceğimiz stratejiyi belirledik, hepsi bu.
Vino a mi apartamento la mañana de su comparecencia ante el Panel de Integridad para que pudiéramos organizar nuestra estrategia, eso es todo.
~ Hepsi usule uygun değil mi?
- ¿ Estaba todo en orden?
Çünkü bu benim hatam. Bunların hepsi.
Eso es todo lo que voy a decir al respecto hasta que solucione las cosas por mi cuenta
Sence bunların hepsi egomla mı alakalı?
¿ Crees que esto es todo acerca de mi ego?
Hepsi benim suçum. - Hayır.
Todo es mi culpa.
Hepsi benim suçum.
Es mi culpa.
Hepsi geldi mi? Güzel.
¿ Están todos aquí?