English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Espagnol / [ H ] / Hikâyesi

Hikâyesi traduction Espagnol

1,908 traduction parallèle
Peki Wicker Evi'nin gerçek hikâyesi ne?
Pero ¿ cuál es la verdadera historia detrás de la casa Wicker?
Kocakarı hikâyesi o Marshall.
Eso es un cuento de viejas, Marshall.
- Peki. Okyanusun dibinde inci arayan genç bir dalgıcın hikâyesi.
Bueno, se trata de un joven buzo de aguas profundas que está buscando perlas en el fondo del océano.
Central Park Hayvanat Bahçesi'ndeki koala hikâyesi.
El del koala que está en el zoológico de Central Park.
Onun hikâyesi nedir?
¿ Cuál es tu historia?
Biliyorum. Görgü tanığınızın hikâyesi düzmece miymiş?
Acaba de salir de rehabilitación por adicción a la cocaína, y... está durmiendo con la esposa de Jarvis.
Küçükken babam bana bir kuşçu hikâyesi anlatmıştı. En güçlü kuşunu boyamaya karar vermiş. Diğerlerini de başka renge boyamış.
Cuando era joven, mi, eh, mi padre me contó la historia de un cuidador de pájaros que decidió pintar el más fuerte de sus pájaros de un color diferente, mientras volaba hacia su nido, los otros pájaros
Hikâyesi hakkında.
Su historia.
Hikâyesi nedir?
¿ Cuál es su historia?
Bu bir kadının hikâyesi.
La historia de una mujer, que estaba verdaderamente perdida.
Peki Oliver Manders, onun hikâyesi doğru olabilir mi?
¿ Y qué Oliver Manders? ¿ Su cuento les suena real?
Carl Bravin'in arabanı dağıtma hikâyesi gerçek değil, öyle değil mi?
Que Carl Bravin te golpeó el coche no es cierto, ¿ verdad?
Cosmo Dergisi için bir kapak hikâyesi.
Es una historia de portada para Cosmo.
Doktorun hikâyesi ne, peki?
¿ Cuál es su historia?
Janet'ın hikâyesi gibi.
El mismo escenario que Janet.
Ayrıca senin ona olan sadakatin gerçekten inanılmaz bir erdem hikâyesi.
Y tu lealtad a él. Es un grandioso ejemplo de virtud.
Yine mi bu çocuk doktoru hikâyesi?
¿ Aún con esa historia? ¿ Aún con esa historia del pediatra?
Anlatacak çok hikâyesi var.
Está lleno de historias.
* Sen ve ben ızdıraplı bir aşk hikâyesi yazabiliriz *
# Tú y yo podríamos escribir # # una novela romántica mala #
Şu Alman hikâyesi nedir?
¿ Qué es esa historia de un comprador alemán?
Ne yazık ki, onun üzücü bir hikâyesi vardır.
Me temo que es una triste historia. Max era piloto.
Bir Cadılar Bayramı hikâyesi.
¡ Una historia de Halloween!
Bu çok iyi bir korku hikâyesi.
¡ Una verdadera historia de terror!
- Veya bir korku hikâyesi.
Una historia de terror.
- Ne hikâyesi?
- ¿ Cuál historia?
Kariyerimin hikâyesi olabilirdi.
Era una historia que pudo haber hecho mi carrera.
Dimock'un hikâyesi Pat Famelli'den aldığım öfkeli yardım çağrılarıyla başladı.
La historia de Dimock comienza con las llamadas de Pat Franelli.
O olmasa da olur. " Aile hikâyesi istenilince aklımdaki aile dramasını yansıttım ; Simpsonlar olarak.
Así que cree nuevos personajes al momento, dibujé a Los Simpsons, les di nombre por mi familia, porque eso es otro psicodrama y... el resto es historia.
Bu gecenin en önemli hikâyesi. Worcester'lı bir adam benzin karşılığında üvey oğlunu vermekle suçlanıyor.
Titulares de la noche, un hombre de Worcester es acusado de cambiar a su hijo adoptivo por gasolina.
Pasifik'te daha önce... Arkasında bir surat ve seninki gibi kahramanlık hikâyesi olduğu zaman para toplamak o kadar kolay oluyor ki.
Es un verdadero infierno hacer dinero cuando hay una cara detrás de ello y una historia heróica como la tuya.
Senin içtiğin en iyi kahvenin hikâyesi var mı?
¿ Cuál fue la mejor taza de café que has tomado?
Ayrılmış olabilirler ama bu bir aşk hikâyesi paylaşmadıkları anlamına gelmez.
Mira, puede que hayan roto, pero eso no significa... que no compartieran una historia de amor de cuento.
Ama Oyuncak Hikâyesi 3'ten sızdırılmış görüntüler var.
Pero tenía el trailer de Toy Story 3.
Hikâyesi nedir acaba?
¿ Cuál piensas que sea su historia?
Oyuncak Hikâyesi'ndeki Woody'nin Hint versiyonu gibi mi?
¿ Como una versión india de Woody de Toy Story?
Dinle, her şeyi çözmediğimi biliyorum sadece çözmeye çalışıyorum. Bu yüzden Conrad'ın hikâyesi..... üzerinde çalışacağım. Sen de rıhtımları kontrol et.
Escucha, sé que no he armado todo en una pieza y solamente estoy intentado resolverlo, así que seguiré trabajando con la historia de Conrad y tú revisarás los muelles.
Şimdi de, çocukluğundan beri aklından çıkmayan bir hikâyeyi aktarmak için, ona tırmanmaya teşvik eden dağa gidiyor. Aynen kendi hikâyesi gibi korkunç bir dayanıklılık sınavına dönen olağanüstü bir macera. ( Joe ) 14 yaşındayken ömür boyu unutmayacağım bir hikâye okumuştum.
¡ Mierda!
Ne hikâyesi?
¿ Qué historias?
Ayrıca, zorla manyak 31 hikâyesi yaratamazsın.
Y ademas no puedes forzar una historia de paja.
Manyak 31 hikâyesi mi istiyorsunuz?
Ellos quieren un loco Borracha historia?
İşte size manyak bir 31 hikâyesi.
Voy a darles un borracha loca historia.
Peki Leonard'ın hikâyesi nedir?
Bien, así que, ¿ cuál es la historia de Leonard?
Bu mamaların hikâyesi nedir?
¿ Cuál es la historia detrás de esto?
Hepsinin de ayrı ayrı hikâyesi var.
Ya sabes, hay mucha información en mi memoria.
İddia makamının hikâyesi gayet basit.
La historia de la fiscalía es muy simple.
Barney'nin Hikâyesi
EL MUNDO SEGÚN BARNEY
Şimdi, ilk bakışta hepsinin hikâyesi doğru çıkıyor.
Ahora, a primera vista, la mayoría de ellos ya salió.
- Aşk hikâyesi...
¿ De cuento?
Toni Kurz'ün hikâyesi, beni tırmanmaya teşvik etti.
¿ Tienes algo de zumo? ¿ Zumo? .
Sanırım Toni Kurz'e ve ölüm şekline bakıyorum ve o ben olmalıydım diyorum, onun hikâyesi benim olmalıydı.
Y no puedes pedirme hacer esto, Maggie.
Hayatımda duyduğum en ezik 31 hikâyesi lan bu!
Esa es la más frívola historia de pajas que he oído en mi vida.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]