English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Espagnol / [ H ] / Hiç sorma

Hiç sorma traduction Espagnol

523 traduction parallèle
- Hiç sorma.
A mí me lo dices.
- Hiç sorma.
- No me lo pregunte.
Yarın ne olacağını bana hiç sorma, Ya da ben sana sorayım. Geçen yıl senin canını mı sıkmıştı?
Y no me preguntes cuántos años cumplo, o haré yo lo mismo.
Hiç sorma...
Qué desastre.
Hiç sorma Ratcliffe, çok korkulu bir rüya gördüm.
¡ Ratcliffe! ¡ He tenido un sueño horrible!
Nedenini hiç sorma.
No me preguntes por qué.
- Hiç sorma.
- No me preguntes a mí.
Hayalet hafif bile kalır, lütfen hiç sorma.
- Parece que hayas visto un fantasma.
Hiç sorma. Bu şeyin hayatı burada geçti.
No me hables. ¡ Este vive acá!
- Hiç sorma.
- No preguntes.
Bana hiç sorma, ben bilmem.
No sé nada de eso.
- Hiç sorma!
- No pregunte!
Hiç sorma. Sabahtan beri yaramazlık yapıyor.
Oh, no me preguntes, no me ha dado más que problemas toda la mañana.
- Hiç sorma! - Zümrütlerin yerini öğrenmek isterdim...
Estaba buscando las esmeraldas.
- Hiç sorma. Yine huysuzluğu üzerinde.
- Hoy tiene un día de esos...
Evet, hiç sorma bir mağazaya gittim iri yarı tezgâhtar gözümü korkuttu.
Sí, no me hables del tema. Entre en una tienda y un vendedor se dedicó a aterrorizarme. Era gigantesco, media dos metros.
Casusların, Max hakkında neler bildiklerini buldum. Nasıl bulduğumu hiç sorma.
He conseguido, y no preguntes cómo, averiguar lo que los espías saben de Max.
Hiç sorma!
¡ Mejor ni preguntes!
Hiç sorma.
- No lo preguntes.
Nasıl olduğunu hiç sorma.
No me preguntes cómo.
Bana hiç sorma, İpek gibiler.
Si me preguntas a mí, es de pura seda.
- Hiç sorma.
- No me preguntes.
Hiç sorma.
No preguntes.
Fikirlerimi umursamıyorsan hiç sorma o zaman!
Si no quieres saber mi opinión ¿ por qué demonios me la pides?
Hiç sorma be Abuzer can canım sıkılmıştır çiftlikte anasını avradını deyip atladım şehre.
No preguntes. Me he enfadado en la granja. He decidido visitarte.
Hiç sorma çok iş bitirdim.
He hecho mucho trabajo.
Hiç sorma.
No pregunten.
Hiç sorma?
No preguntes.
Hiç sorma.
No le pida.
Ama o ölmeden önce, bunu ona hiç sorma fırsatım olmadı.
Pero lo he mantenido en secreto hasta que ha muerto.
Hiç sorma!
No preguntes.
Hiç sorma.
- Olvídalo.
Bu nedenle de hiç sorma " dediğini hatırlıyorum.
"No voy a chupártela. Así que no me lo pidas."
- Hiç sorma.
- Olvídalo.
Hiç sorma.
Olvídalo.
Bana hiç zengin ya da nüfuzlu dostum olup olmadığını sorma küstahlığında bulundu.
¡ Qué atrevimiento! Preguntarme si tenía dinero o amigos influyentes.
Hayır, hiç soru sorma bana.
No, no hagas preguntas.
Hiç sorma.
No pregunte.
- Hiç bana sorma.
- No tengo ni idea.
Hiç sorma.
¿ Donde estábais?
Nasıl olduğunu hiç sorma.
Da igual cómo.
Dinlemeyeceksen hiç sorma. - Neden herifi yakalamıyorsun?
- Primero hemos de pillar a ese tipo.
Hiç sorma zenci dostum!
¡ No me haga hablar, negro bendito!
Hiç soru sorma bana.
No me hagas preguntas. Debes volver.
- Yolculuğun nasıl geçti? - Hiç sorma.
¿ Qué tal el viaje?
Bana hiç soru sorma. Hiçbir şey söyleyemem.
No me preguntes.. No puedo decir nada.
- Hiç bana sorma! - Sanırım ben getirebilirim.
– Se que podría traerlo.
Şimdi orada otur ve hiç soru sorma.
Ahora, siéntate y no hagas preguntas.
Orasını hiç sorma.
- ¡ No sé!
O yüzden hiç soru sorma.
No hagas preguntas.
- Hiç sorma.
Ya Io creo.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]