Ihanet mi traduction Espagnol
1,437 traduction parallèle
Küçük oğlum bana ihanet mi ediyor?
¿ Mi muchachito me está engañando?
Guy, bana ihanet mi ediyorsun?
Guy, ¿ me estás traicionando?
Adamın bize ihanet mi etti diyorsun?
- ¿ Me dice que su hombre nos traicionó?
Laguna'ya ihanet mi edeceksin?
¿ Acaso planeas traicionar a la armada Ragna?
Başkana ihanet mi ediyorsunuz?
¿ Es un candidato independiente?
Ama öyleyse... - Bana ihanet mi etti?
Pero entonces ¿ ella me ha traicionado?
Tau'ri arkadaşlarına ihanet mi edeceksin?
¿ Traicionarías a tus amigos Tau'ri?
Bize ihanet mi ediyorsun?
¿ Nos estás traicionando?
Bana ihanet mi edeceksin?
¿ No vas a confiar en mí?
Demek istediğim, O da Adalet Birliği'ne ihanet etti.
Mi punto es... sí, ella traicionó a la Liga de la Justicia.
... Tanrıma ihanet ederim ve seni bulmak için her şeyi yaparım.
-... para desenmascararte para ver que sufres a Isabel hemos sufrido. ... traicionar a mi Dios y hacer todo lo que pueda para encontrarte...
Sonuçta babanın bana yaptığı gibi sana düzenli olarak, defalarca sana yalan söylemiş, seni istismar etmiş ya da ihanet etmiş değil.
Es decir, no es como si el sistematicamente abusara de ti, o te hiriera, o te traicionara como tu padre me hizo a mi
Onlara 5000 denarii için ihanet edeceğimi mi düşündün?
¿ Crees que los traicionaría por 5.000 denarios?
Kardeşime ihanet edeceğim.
Traicionaría a mi hermano.
Aileme ihanet edeceğim.
Traicionaría a mi familia.
Bana ihanet ettin aşağılık herif!
Me traicionastes, ¡ tú hijo de puta! Apartaros de mi
Lejyona ihanet edip anahtarı çalması için ortağıma 2 milyon dolar ödedi.
Le pagó a mi compañero $ 2 millones para traicionar a la Legión y robar la llave.
Lejyona ihanet edip anahtarı çalması için ortağıma 2 milyon dolar ödedi.
Le pagó a mi compañero dos millones para traicionar a la legión y obtener así la llave.
İhanet mi? Bütün takımı aldın götürdün.
¡ Mataste a todo el equipo!
Dostlarıma ihanet ederek mi?
Y yo traicionar los míos.
Bir çalışma arkadaşınız size ihanet ederse onu cezalandırırsınız, değil mi?
Si un colaborador suyo le traiciona, lo castiga, ¿ verdad?
Dresham ve sen bize ihanet ettiniz... 45'liğimi götüne sokacağım ve vücudundaki bütün kemiği kıracağım.
Tú y Dresham nos engañaron... pondré mi calibre.45 en tu trasero y te romperé los huesos.
Ben sadece, birbirimize ihanet etmeyeliz. Bu bir ihanet.
Mi hija no debe ser traicionada.
İhanet etmediyseler, onları azat etme.
Ese es mi principio.
Benden görevime ve ülkeme ihanet etmemi istiyorsun.
Están pidiéndome que traicione el deber con mi país...
Bu ne cüret. Iroh'a ihanet etmemi mi öneriyorsun. İlk oğluma...
¿ Te atreves a sugerir que traicione a Iroh, mi primogénito?
Vücudum bana ihanet ediyor.
, mi cuerpo me está traicionando.
Ve ihanet etmek yanlış olur, birimin... Adetlerine mi? Doğru.
Y estaría mal traicionar a la Unidad- ¿ Y sus costumbres?
Lewis, posta kutuma sana ihanet ettiğimi yazan bir not bırakmışsın.
Louis, tú dejaste una nota en mi buzón acusándome de haberte traicionado.
Ama size ihanet etmedi mi?
¿ Pero ella no lo traicionó?
Bize ihanet mi ediyorsun?
¿ Nos traicionas?
Bunu almanız umurumda olmaz. Fakat oğluma ihanet etmemi beklemeyin benden.
No me importa que la tenga... pero no me pida que traicione a mi hijo.
Bana ve ortağım Jup'a ihanet ettin.
Nos traicionaste a mí y a mi compañero Jub
- Size ihanet ettikleri hâlde mi?
Incluso después de que los traicionaran.
Karıma ihanet etmedim..
Yo no traiciono a mi esposa.
Halkıma ihanet etmiştim.
Traicionando a mi gente.
Bu vatana ihanet, biliyorsunuz değil mi?
Esto es alta traición.
Zaten buraya gelerek halkıma yeterince ihanet ettim.
Ya traje bastante vergüenza a mi pueblo solo viniendo aquí.
Sevdiğim adamı vurdun güvenime ihanet ettin tüm bunlar için kızımın hayatını tehlikeye attın.
Le disparaste al hombre que amo, me traicionaste. pusiste la vida de mi hija en peligro, todo por eso.
Kilise bana ve aileme ihanet etti!
¡ La Iglesia nos traicionó a mí y a mi familia!
Sorun para değil. O benim güvenime ihanet etti. Fakat geri dönmek için cesaretini topladı.
No se trata de dinero traicionó mi confianza pero reunió el valor para volver sí
Arkadaşın sana ihanet edebilir mi hiç!
El nuestro es un caso díferente.
Kendi özüme ihanet ettim ve şimdi dünyayı senin düşmanların yönetiyor.
Cambié mi privilegio de nacimiento por una vida de sumisión en un mundo que ahora es gobernado por tus enemigos.
- İhanet mi?
¿ Traición?
Dostuma ihanet etmemden ve ve size ispiyonlamamdan mı bahsediyorsun?
- Hiciste lo correcto, Seth. - Dices, ¿ traicionar a mi mejor amigo delatándolo con mi padres?
Birkaç papel için arkadaşlarına ve Koçuna ihanet etmen mi?
¿ Traicionar a tus compañeros y a tu entrenador por un par de dólares?
Yalan söyleyen bir şerefsiz olduğunuz için sizden mi... yoksa sizin saçmalıklarınıza inanıp arkadaşıma ihanet ettiğim için kendimden mi?
A usted, por ser un bastardo mentiroso o a mí por creer sus mentiras y traicionar a mi amiga.
En yakın dostuma ihanet edip onu aileme ispiyonlayarak mı?
Quieres decir, ¿ traicionar a mi mejor amigo, delatándolo con mi padres?
İhanet ettiğimi Gece Bekçisi olduğumu öğrense bana saldırmakla kalmaz.
Si supiese que soy una traidora, si supiese que soy el "Guardián de la Noche", me arrestaría, y no sólo a mi.
Eğer kendilerini bile korumaktan aciz olan insanlara zarar verecek olursam, bir şovalyenin yeminine ihanet etmiş olurdum.
Atacar a alguien desarmado va contra mi juramento de caballero.
- İhanet mi?
- Traición?