Italyan mı traduction Espagnol
966 traduction parallèle
İtalyan yemeği yapmakta antrenmansız kalmışım.
Bien, estoy un poco fuera de práctica en la cocina italiana.
Savaşı bıraktım ve bu küçük İsviçre şehrinde yaşamaya geldim.. ... İtalyan sınırına en yakın olabileceğim yere... ve sana.
Así que he venido a este pueblecito suizo lo más cerca posible de la frontera italiana y de ti.
Yarın seni sarhoş edeceğim, ciğerini sökeceğim, yerine iyi bir İtalyan ciğeri koyup senin tekrar erkek olmanı sağlayacağım.
Mañana te emborracharé, te sacaré el hígado te pondré un buen hígado italiano y haré de ti un hombre nuevamente.
Ben İtalyan'ım. İtalyanca konuşurum.
Yo soy italiano, ése es mi idioma.
Sanırım 300 kutu İtalyan sardalyesi var.
Creo que tenemos 300 latas de sardinas italianas.
İtalyan da yardım etsin.
Llevaos al italiano y que os ayude.
Eline biraz para verip gönderdim... bunun üzerine kızım olduğunu söylediği çocuğu bana bırakıp... bir İtalyan ressamla kaçtı.
Le di algún dinero y la eché, después de lo cual, se marchó con un pintor italiano, dejándome, según ella dijo, a mi hija. Déjeme acompañarla a su habitación.
Sen de bizim gibi İtalyan mısın?
¿ Tu familia es de aquí?
İtalyan kızlarına bayılırım dillerine, gözlerine, saçlarına, vücut yapılarına.
Me gustan las italianas y su idioma... los ojos, el pelo... y su estatura.
Güzel bir İtalyan kızla nişanlıyım.
Estoy comprometido con una chica italiana preciosa.
İtalyan erkekleri öyle yakışıklıydı ki... Ama Lionel'ın yanından bir an bile ayrılamadım.
Oh, los italianos son tan atractivos... pero no podía escaparme de Lionel ni un momento.
- İtalyan'ım.
- Soy italiana.
- İtalyan'a benzemiyorsunuz. Alman mısınız? - Hayır.
Usted no me parece italiana, ¿ es alemana?
Sonra onu İtalyan restoranına akşam yemeğine götürdüm. Yemekten sonra iki brendi ısmarladım.
La llevé a Giuseppe a cenar y después la invité a un par de copas de brandy.
İstediğim kadar gürültülü çalarım, pis İtalyan!
¡ Tocaré tan alto como quiera, pequeño espagueti!
"Pis İtalyan" mı?
¿ "Espagueti"?
Sadece dostlarım bana "İtalyan" der!
¡ Sólo mis amigos me llaman "espagueti"!
Şu pis İtalyanı mı?
¿ El espagueti?
Ya, İtalyan mı?
¿ ltaliano?
Ben kuzenim gibiyim gerçek bir İtalyanım.
Yo soy como mi primo : ... una verdadera italiana.
Ben bir İtalyan kadınıydım, evli bir kadın hayatında daha önce hiç uçarı bir şekilde davranmamış bir kadın.
Yo, una mujer italiana casada. ¡ Una mujer cuya vida nunca había sido frívola!
İtalyan Ordusunun karargâhına ulaşmalıyım.
Voy a intentar llegar al cuartel general de las fuerzas italianas.
- Yarı İtalyan mısın?
¿ Es usted medio italiana?
- Kız İtalyan mı diyorum?
Quiero decir, ¿ es italiana?
İtalya'da İtalyan olmak çok güzel. - Tanıştığımıza memnun oldum Bay Rossi.
Es muy agradable conocer italianos en Italia.
İtalyan sarayından, sanırım.
De la corte italiana, imagino.
Daha önce hiç İtalyan karnavalında çalıştın mı?
¿ Has trabajado alguna vez en un circo de feria?
Nesin sen şu İtalyan kızlarından falan mı?
¿ Eres una de esas chicas italianas o algo así?
İtalyan toplumu aşırı Avusturya karşıtıdır İmparator ve İmparatoriçenin yapacağı ziyaret bu bakımdan bir takım olaylara gebe olabilir.
La población italiana es tan anti-austriaco
Bunlar İtalyan Aristokratları mı?
¿ Esta es la aristocracia italiana?
Bu güzel toprakların bir parçasıyım, Burada doğdum ve 45 yıldır da yaşıyorum. Sınır Assola kasabasını tam ortadan ikiye ayırır : İtalyan ve Fransız bölgesi olarak.
Hay mitad francesa y mitad italiana porque la frontera está en medio, dividiéndolo en dos partes justo como si cortara en dos partes el hotel llamado "Las 2 Fronteras"
- Bana İtalyan dedi ama. - İtalyan mı? Evet Bu standarda uygun değil mi?
Ni siquiera tienes derecho a llevar el uniforme de aduanero.
- Tabii İtalyan tarafında mı?
- ¿ Qué es todo esto? ¿ Habéis acabado?
İtalyan vatandaşı mısınız?
¡ Métanlo en la cárcel, me da igual!
Ben artık ne Fransızım ne de İtalyanım.
Admito que soy culpable.
- Bir İtalyan purosu alır mısın?
- ¿ Un cigarro italiano?
İtalyan arkadaşım, Kont Arcangelo Minerva...
Os presento a un italiano amigo mío, el conde Arcangelo Minerva...
Kendime İtalyan yemeği yapıyordum. Makarnanın suyunu süzmek için kullanmıştım. - Neden olmasın?
Me estaba haciendo una cena italiana, y la usé para escurrir los espaguetis.
Hoş geldiniz! En çok hangi İtalyan kahramanı canlandırmak istediğini sorar mısın?
¿ A qué personaje histórico italiano le gustaría interpretar?
İtalyan avukatım bu işi halleder.
Mi abogado italiano se encargará.
Sevgili komşularım, bu adam Amerikan altınıyla... fakir bir İtalyan çocuğunu satın almaya geldi diye kendinizi üzmeyin lütfen.
Por favor, amigos, no os molestéis... sólo porque haya venido aquí a comprar a un chico italiano con oro americano.
İtalyan telefon servisi o kadar kötü değil canım.
El servicio telefónico italiano no es tan malo.
Şimdi İngilizce konuşacağım, böylece, İtalyan hukuk yöntemlerini... incelemeyi arzu eden müvekkilim, ki kendisi Amerikalı bir avukattır... bu konuda bilgilenebilir.
Ahora hablaré en inglés, para que mi cliente, un abogado americano, que desea estudiar los métodos de la jurisprudencia italiana, pueda recibir una educación.
- Seninleyken tam İtalyanım.
- Contigo, soy totalmente italiano.
"İtalyan kölelerinin Spartacus adlı generaline... gönderen lbar M'hali, Delos adasının Kilikyalı valisi".
"A Espartaco, general de los esclavos italianos... de Ibar M'hall, gobernador cilicio de la isla de Delos".
İtalyan mı?
¿ Italiano?
Ne yapalım, İtalyan'ı ameliyat etmeliyiz.
Bien, con o sin, mañana operaremos al italiano.
Bay Başkan, temsilci arkadaşlar ve benim seçkin İtalyan meslektaşım.
Sr. Presidente, compañeros delegados mi distinguido colega de Italia.
Bizim bir sürü İtalyan şarkımız da var.
También tenemos una de tipo italiano.
Marketteki bütün İtalyan yemeklerini aldım.
Pura comida italiana del mercado.
Burada senin de hoşlanacağın bizim yazdığımız İtalyan numaralarından biri var.
Tenemos esta italiana que compusimos... que tal vez te interese.