Işe yaramaz traduction Espagnol
9,905 traduction parallèle
Mühür giderse bıçak işe yaramaz.
Mira, cuando la Marca no esté, la Cuchilla no podrá operar.
Üzgünüm, Kurt öyle bir işe yaramaz.
Lo siento, Kurt, pero no va a ser de esa manera.
Bence işe yaramaz demeliyiz çünkü artık çalışmıyor.
Sí, debería llamarse defectuoso, porque ya no funciona.
Buraya birleşerek gelip benim zayıflığımı açığa çıkarmaya geldiniz. Bunu yaparken bana karşı kullanabileceğiniz tek şeyi kaybettiniz. Kendi yarattığınız silah artık işe yaramaz hâlde.
Vinisteis aquí unidos esperando explotar las mías, y haciendo eso, perdiste lo que podrías usar contra mí... el arma que creaste, ahora es inútil.
Artık işe yaramaz eşyanızdan kurtulduğumuza göre halihazırda konuşmamız gereken konuya yoğunlaşabiliriz.
Ahora que nos hemos librado de esa baratija, quizá podamos centrarnos en el tema que tenemos entre manos.
Yalnızca paha biçilemez kalıntılar alınması zor bir biçimde müzede saklanıyorlar onlar da senin işe yaramaz stratejilerin yüzünden boşa gitti!
Solo reliquias invaluables obtenidas con gran dificultad en un museo, perdidas debido a tus estrategias inútiles.
Eğer sen de parçası olmazsan büyü işe yaramaz.
El hechizo no funcionará si no formas parte de él.
İşkence işe yaramaz be oğlum.
La tortura no va a conseguirlo, hombre.
- O işe yaramaz.
Sabes que no le puede ayudar ya.
Yüzünün her tarafına yağ sürsen bile işe yaramaz o taktik.
Eso no funcionaría ni que te cubrieras la cara de grasa.
Bu işe yaramaz. Dili çok kaba.
El lenguaje es muy obtuso.
Bu işe yaramaz, adamım.
No va a funcionar, hombre.
Yeraltı sularını o kadar kirletmişler ki buradaki tarım arazileri işe yaramaz.
Está contaminada la capa freática a tal grado, que cultivar las tierras aquí es inútil.
Ama intihar etmek işe yaramaz.
Pero el suicidio no va a conseguir eso.
Zehir sağ kolumu tamamen işe yaramaz hale getirmişti...
El veneno había inhabilitado mi brazo derecho completamente...
Hiçbiri işe yaramaz.
¡ Incompetentes!
Çayırlıktaki çiçekler işe yaramaz.
Las flores no son de este campo.
- Bu işe yaramaz.
- No es de ellos la decisión. Es tuya.
Sonuçta işe yaramaz.
Se romperán los dientes.
Sıkılmıştım, kafam karışıktı... Ama işe yaramaz, uyuşturucu bağımlısı bir fahişe gibi davranmaktan bıktım.
Estaba aburrida y confundida, pero ya me cansé de comportarme como una puta drogadicta.
Schitzo yıkama işe yaramaz.
Las escuchas no sirvieron de nada.
Sessiz bir adamdıysa bir işe yaramaz.
- Muerto, no sirve de nada.
- Hayır, bi'işe yaramaz.
Eso no funcionará.
Hiçbir işe yaramaz.
No sirve para nada.
Ne zamandır böyle işe yaramaz haldeyim?
¿ Por cuanto tiempo he estado completamente inútil, como ahora?
- Ama yardımınız olmadan işe yaramaz.
Pero no funcionará sin vuestra ayuda.
Coulson olmadan korkarım ki işe yaramaz bir hurda parçası sadece.
Sin Coulson, me temo que sólo es algo inservible.
- Röntgenleri çöpe atmak hiçbir işe yaramaz değil mi?
¡ Tirar los rayos X a la basura no va a ayudar en nada, verdad! ¡ Es inútil!
Iowa'da işe yaramaz.
Eso no sirve en Iowa.
Ama bu yeterli mi ki? Bunu bilemezsin. Ama eğer inanmazsan, işe yaramaz.
¿ Pero son suficientes? Bueno, eso sería una tontería porque...
Yoksa işe yaramaz.
Si no no funciona.
Yoksa, işe yaramaz diyorum sana!
Escúchame, no va a funcionar.
Eğer şüphe duyarsa, işe yaramaz.
Si tienes dudas, no va a funcionar.
Bunlardan hiçbiri işe yaramaz.
Nada de esto va a funcionar.
Bunlar onun işe yaramaz tavlama numaralarının bir parçası.
Son parte de sus frases cutres para ligar.
Hepsi ya işe yaramaz ya da alakasız.
Es o inútil o irrelevante.
Bunlar işe yaramaz.
Esta basura no sirve de nada.
Normal olmak burada işe yaramaz... Bu yüzden kızgınım!
Normal no funciona aquí... ¡ es por eso que estoy enojada!
Bay Flowers'ın üzücü ölümünün detayları işe yaramaz spekülasyonlardan başka bir şey değil. Ve bizim şu anki durumumuzla ilgisiz beyler.
Los detalles de la triste muerte del Sr. Flowers no son nada más que especulaciones ociosas, y son irrelevantes a nuestra situación actual, caballeros.
Hareket hâlindeyse işe yaramaz o.
No funcionará si está en movimiento.
O da beni aldı. İşe yaramazı.
Así que se quedó conmigo... la estropeada.
- İşe yaramaz.
- Completamente inútil. - No sirve para nada.
-... işe yaramazın tekinden başkası değilsin. - Orası aşikar.
Eso está muy claro.
İşe yaramaz.
Está destrozada.
İşe yaramaz.
No van a servir.
Ayrılmanız işe yaramaz.
Separarse es inútil. Nadie se oculta del Ojo de Dios.
İşe yaramazın tekiyle evlisin.
Y estás casada con un incompetente.
İşe yaramaz pisliğin teki o.
Es una malvada, sucia y escurridiza...
İşe yaramaz, dedim sana.
Te dije que no funcionaría.
- İşe yaramaz.
Eso no funcionará.
İşe yaramaz o.
Eso no servirá.
işe yaramazlar 21
işe yaramazsa 22
yaramaz 74
yaramaz çocuk 28
yaramazlık yapma 18
işe yaradı 291
işe yarar 73
işe yarar mı 34
işe yaramıyor 223
işe yaramayacak 101
işe yaramazsa 22
yaramaz 74
yaramaz çocuk 28
yaramazlık yapma 18
işe yaradı 291
işe yarar 73
işe yarar mı 34
işe yaramıyor 223
işe yaramayacak 101