Işin var mı traduction Espagnol
1,184 traduction parallèle
Senin bir işin var mı?
¿ Tienes trabajo?
Provadan sonra bir işin var mı?
¿ Qué harás más tarde?
Jerry, yarın bir işin var mı?
¡ Jerry! ¿ Qué harás mañana?
Bir işin var mı, ya da başka bir şey?
- Tienes un trabajo, o qué?
- Bildik bir işin var mı?
- ¿ Algo de lo que yo haya escuchado?
Herşeyyolunda, yarın bi işin var mı?
- Nos vemos en los elevados mañana, ¿ OK?
Şehirdeyim. Cumartesi gecesi işin var mı?
Voy a ir al centro, ¿ estás ocupada el sábado a la noche... más tarde?
Bu akşam bir işin var mı mavi gözlü?
¿ Tienes algo que hacer esta noche, preciosa?
Nick, bu akşam bir işin var mı?
Solo dile. ¿ Nick, tienes planes esta noche?
- Yarın işin var mı, Jimmy?
¿ Estás ocupado mañana, Jimmy? Pues no.
Yarın işin var mı, Jimmy?
¿ Estás ocupado mañana, Jimmy?
Ayrıca Lois, ben Tom'un başının etini yemeyi bitirdikten sonra işin var mı?
¿ Estarás ocupada después de que le parta la cara a Tom?
- Bu gece işin var mı?
¿ Haces algo esta noche?
Yarın akşam işin var mı?
¿ Estás ocupada mañana por la noche?
Sonraya bir işin var mı?
¿ Qué vas a hacer luego?
Kelly, yarın öğle yemeğinden sonra işin var mı?
Kelly, ¿ hay algo que hacer después de la cena de mañana?
- Leti, bu akşam işin var mı?
- ¨ Tienes algo que hacer esa noche?
Haftaya Çarşamba bir işin var mı?
¿ Harás algo el próximo miércoles?
Hayır. Fry, yarın işin var mı?
No. ¿ Estás ocupado mañana?
- Xander, burada ne işin var? - Çünkü aptalım.
- Xander, ¿ qué haces aquí?
Hayır, hayatım, Yeterince işin var.
No, cariño, tú ya tienes bastante.
Bu işin sonunu getirmek için sadece cesarete ihtiyacımız var.
Sólo necesitamos valor para llevar esto hasta el final.
Yani işin içinde aşk da mı var diyorsun?
- ¿ Quiere decir que hubo amor?
Bu gece işin istediğin bir şey var mı?
¿ Necesitas algo para la noche?
Ve hayatım üzerine bahse varım o lanet pislik işin merkezinde.
Y apostaría mi vida a que ese maldito lo maneja todo.
- Bu işin içinde siz de var mısınız, Bay Barber?
- ¿ Está involucrado en esto?
İçinizde bana bu işin matematiksel açıklamasını yapacak biri var mı?
¿ Alguien puede explicarme la lógica de esto?
Ne zaman buraya gelsem burada ne işin var diyorlar ve ben de felsefî olarak ne anlama geldiğim konusunda size ders vermek zorunda kalıyorum... Sabrımı taşırıyorsunuz, sanki zorunluyum ben sizin karar vermeniz için size akıl verdim.
O algún estúpido estudiante me agarra para una discusión filosófica sobre mi naturaleza, los alcances de mi omnipotencia y toda esa mierda.
Şimdi bu anlat bakalım Lana'ya bu lanet yerde ne işin var senin.
Y bien, dile a Lana qué carajo estás haciendo en este lugar.
Nikos! Burada ne işin var? - Bu civardaydım.
- Nikos, ¿ qué estás haciendo aquí?
Tanrım! Burada ne işin var?
¿ Qué haces aquí?
Aman Tanrım, senin ne işin var burada?
Por Dios, ¿ qué estás haciendo aquí?
İşin başında en iyi adamımızın olmasına ihtiyaç var.
Necesitamos al mejor hombre para el trabajo.
Senin sorunların varsa, benim de çarelerim var. Yapamayacağım hiçbir şey yoktur. Biz ayrılmaz bir ikiliyiz, her işin üstesinden gelebiliriz.
Tú tienes problemas, yo los tengo también, no hay nada que yo no haría por ti, permanecemos juntos y aguantamos, porque tienes un amigo en mí.
- Sana bir şey sorayım Nick, burada ne işin var?
Déjame preguntarte una cosa : ¿ Qué haces aquí?
Burada ne işin var, tatlım?
¿ Qué haces aquí, precioso?
Burada ne işin var? Yeni kayıt yaptırdım.
Acabo de registrarme.
- Burada ne işin var? Selam vermek için uğradım.
Estoy en mi descanso y vine a saludarte.
Burada ne işin var tatlım?
¿ Qué haces aquí, cariño?
İşin içinde pencere var mı?
¿ Tiene que ver con una ventana?
İşin aslı şu, sağa dönmeye devam edersek, başladığımız yere varırız.
La verdad es que si seguimos yendo a la derecha terminaremos donde empezamos
Patronunu bana kimseyi göndermemesi için uyardım. Burda ne işin var? Bana kızmayın efendim.
Le dije a tu jefe no enviar usted aquí. ¿ Por qué estás aquí?
Söyle bakalım burda ne işin var?
Voy a Dubai.
Bizden başka hiç kimseyle iletişim kurmamış. bu o kadar da akıl dışı değil. İşin garibi Yukishiro ailesi hiç var olmamış gibi gözüküyor. ama bir şey bulamadım.
Los más extraño es que la familia Yukishiro no parece existir ahí.
İşin yürütülmesinde bir problem var mı?
¿ Se metieron en algún problema?
İşin eğlenceli olamayacağını söyleyen bir yasa mı var?
Todos están muy serios todo el tiempo. ¿ Qué ley dice que el trabajo no puede ser divertido?
Çaba gerektirmeyen yarım zamanlı bir işin var tek ailesel zorunluluğun her gün köpeği beslemen ve sosyal yaşamın da temel olarak sen, ben ve Dawson üçgeninden oluşuyor.
Tienes un empleo poco exigente tu único deber familiar es alimentar al perro y tu vida social es un triángulo entre Dawson, tú y yo.
- İşin var mı?
- ¿ Estás ocupada?
Adım Şanslı. Senin ne işin var burada?
¿ Qué haces?
Tanrım! - Burada ne işin var?
- ¿ Qué haces por aquí?
Elimden geleni yapacağımı söylemiştim. Ama işin içinde Narkotik, FBI ve görev timi var.
Te dije que haría lo que pudiera pero es cosa de los DEA, federales, los especiales.