Kahraman traduction Espagnol
16,238 traduction parallèle
Kahraman olmaya mı çalışıyorsun?
¿ Intentando ser un héroe?
Kahramanımıza, kahramanıma sadık kalarak bana anlattıklarının tamamını yazdım.
Para ser fiel a nuestra heroína, a mi heroína, he escrito todo lo que se molestó en revelarme.
O benim kahramanım
Ella es mi héroe.
Kahramanım ben, Ashley.
Soy un héroe, Ashley.
Kahraman gibi davranmak çok eğlenceli bir şey.
Es tan divertido pretendiendo ser un héroe.
Kahraman falan değilsin sen.
Tú no eres un héroe.
Ksstümü olsun ya da olmasın o kişi bir kahraman.
Con traje o no... éste chico es un héroe.
O benim kahramanımızmışımdır...
Se supone que yo soy su madrina...
Kahraman olmaya çalişiyorum şurada.
Estoy tratando de ser un héroe aquí.
Yapman gerek tek şey pastayla beraber oraya gidip kahraman olmak.
Solo asegúrate de llevar el pastel a la reunión y serás un héroe.
Verimli çağında olan madalyalı bir savaş kahramanısın. Ana Kraliçe'nin evinin denetçisi olmanın orduyla bir alakası yok.
Es un héroe de guerra condecorado en la flor de la vida, y este puesto de interventor no tiene relación con el ámbito militar.
Eğer babayı bırakırlarsa bir kahraman olursun.
Si liberan al padre, serás un héroe.
Ve bu yüzden, kahraman olmanın güçten daha fazlasını gerektirdiğini bana öğretti.
Y por eso, me enseñó que hace falta algo más que poder para ser un héroe.
En büyük kahramanın yerini dolduracaksın.
Estás ocupando el puesto de la heroína definitiva.
- Hayır, bu... Genç bir kadının kahramanından ilham alması.
- No, esto es... es una joven inspirada por su heroína.
O... kahramanını, renklerini kullanarak anıyor, savaş alanında düşmüş sancağını kaldırıyor
Guarda duelo por su heroína portando sus colores, recogiendo su estandarte caído en el campo de batalla,
Sonunda kahraman olmak adına intikam arzunu bir kenara koydun.
Dejaste de lado la venganza para ser una heroína.
Sonra evren bir kahraman gönderdi.
Pero entonces, el universo le envió un héroe.
Kahraman olmak için.
Para ser un héroe.
Brian Finch, insanların istediği, ya da ihtiyacı olduğu kahraman değil.
Brian Finch, no el héroe que la gente quiere, o la necesidad de que la materia.
Sen kahraman gibisin.
Es como un héroe.
Kahraman olduğumu mu düşünüyorsun?
¿ Crees que soy un héroe?
- Bakın. Dinleyin. - Kahraman mı?
- Mirad, eh, escuchad - ¿ Héroe?
! Hangi kahraman?
¡ Más bien un cero!
Bu adam karşınızda asil bir amaç ile duruyor. Kahraman olmak için ne yapması gerektiğini bilen biri.
Delante de vosotros tenéis a un hombre de nobles intenciones, un hombre que sabe cuál es su propósito...
"Stan iş batıran, Ford da kahraman" oluyor.
"Stan es el fracasado, Ford es el héroe".
Belki o, Gizemli Kulübede saklanmayı istemediği için insanlar onun bir kahraman olduğunu düşünüyor!
¡ Tal vez piensan que es un héroe porque él no se escondió en la cabaña!
Sen bizim kahramanımızsın, Stanley.
Eres nuestro héroe, Stanley.
Diğer bir iyi haber ise, kasabanın kahramanı Stanley Pines hafızası tamamen yerine geldi ve yeğenlerinin 13. doğumgünlerini ve kasabada ki son günlerini kutlamak için bir parti verecek.
En otras buenas noticias, el héroe local Stanley Pines ha recobrado su memoria, y haremos una fiesta celebrando el 13vo cumpleaños de sus sobrinos, y su último día en el pueblo.
Bir süper kahraman oldun. Çeviri : soulianis İyi seyirler Doctor Who 2016 Noel Özel Bölümü Doktor Mysterio'nun Dönüşü
¡ Eres un superhéroe! Cualquier pregunta después de hoy será atendida por la señorita Shuster o la señorita Siegel, con quienes podrán contactar en las direcciones de correo provistas en su paquete de bienvenida.
Şimdi süper kahraman mı oldum?
¿ Así que ahora soy un superhéroe?
Yani hep süper kahraman hem de bir dadısın.
Vale, entonces eres un superhéroe y una niñera.
Herkes bir süper kahraman olamaz.
No todo el mundo puede ser un superhéroe.
Sanırım seni süper kahraman kostümünde tercih ediyorum.
Creo que me gustas más con tu traje de superhéroe.
Ben kahraman değilim ki.
No soy una heroína.
O kahraman öldü artık.
Bueno, ese héroe murió.
Herc, senin her zaman inandığın o kahraman oldum ben.
Herc, me he convertido en esa heroína que siempre creíste que podría ser.
Harika bir kahraman oldun.
Te has vuelto una heroína increíble.
Sinirlerim bozuk çünkü savaş kahramanı adam kaçıran birine dönüştü kendini onu vurmak zorunda kalacağım bir duruma soktu.
Estoy molesto por eso. Estoy molesto porque alguien convirtió a un héroe de guerra en un secuestrador, lo puso en una posición en la que yo tuve que dispararle.
Bir kahraman olmak istemiyorum.
No trates de ser una heroína.
" Karanlığın içinden onu gördü. Dağılmış saçları, keskin hatları olan çenesi hayatları kurtardığı bir günün ardından lekelenmiş suratıyla göz bandı gözlerini mükemmel bir şekilde kapatıyordu. İşini bir kahraman gibi yapıyordu.
" A través de la oscuridad lo vio, cabello quebrado, barbilla cincelada, la cara todavía tiznada de un día de salvar vidas, su... parche en el ojo cubriendo perfectamente el ojo que dio al trabajo como el regalo de un héroe.
Karşınızda bir kahraman duruyor kızım.
Soy una puta heroína, perras.
Senin melek, benim ise kahraman olduğum bir rüya gördüm.
Tuve un sueño en el que eras.... un angel y yo era un... héroe.
Ve ölümümden önceki o an düşünebildiğim tek şey dünyayı kurtarmak ve senin gibi bir kahraman olmak istediğimdi.
Y en ese momento, justo antes de morir, todo lo que podía pensar era, cómo quería salvar al mundo, y ser un héroe, como tú.
Elk Grove, karşınızda kahramanımız Ashley J. Williams!
Ahora Elk Grove, demos la bienvenida a nuestro héroe, ¡ Ashley J. Williams!
O da bir seri katıl olmayıp havalı bir kahraman olmam.
Que es, sólo soy un un heroico tipo duro, no un asesino en serie.
- Kahraman mı olmak istiyorsun? Madem öyle, bana kafatasını ver yoksa cansız ellerinden alırım.
Muy bien, dame ese cráneo o lo arrancaré de tus manos sin vida.
Bir asker kahramanı.
Un héroe.
- Bir kahraman gibi bekliyor.
- Lo sé.
- Her zaman kahraman olmak zorunda değilsin.
No siempre tienes que ser el héroe.
- Bunu kahraman olmak için yapmıyorum ki.
No lo hago para ser el héroe.