Kaleminiz var mı traduction Espagnol
104 traduction parallèle
Dolma kaleminiz var mı? Bir sözleşme imzalatmam lazım.
¿ Tienen una pluma para firmar un contrato?
- Kaleminiz var mı?
- ¿ Me presta un lapicero?
Kaleminiz var mı?
¿ Tiene un lápiz?
- Kaleminiz var mı?
- ¿ Tiene un bolígrafo?
- Adres şöyle, kaleminiz var mı?
- La dirección es... ¿ Tiene lápiz?
Ödünç alabileceğim bir kurşun kaleminiz var mı?
- ¿ Me presta un lápiz?
- Kaleminiz var mı?
- ¿ Tiene bolígrafo?
- Kaleminiz var mı?
- ¿ Tiene un lápiz, por favor?
Kaleminiz var mı Sayın Hâkim?
¿ Tiene un bolígrafo, Señoría?
— Kaleminiz var mı?
Oiga, por favor ¿ tiene un bolígrafo?
Silgili bir kurşun kaleminiz var mıydı? - Elbette.
¿ Por casualidad no tendría un lápiz con borrador, por favor?
- Kaleminiz var mı?
- ¿ Tiene un lápiz? - No.
Kaleminiz var mı?
¿ Tiene un boli?
- Kağıt ve kaleminiz var mı?
- ¿ Tiene lápiz y papel?
Kaleminiz var mı?
- Tiene un lápiz?
Kaleminiz var mı?
¿ Tiene un bolígrafo?
Afedersiniz, kaleminiz var mı acaba?
Perdone, ¿ tiene una pluma, por favor?
- Bunu doldurun. Kaleminiz var mı?
- Rellene esto. ¿ Tiene una lapicera?
Kaleminiz var mı?
Tienes un lápiz?
- Kaleminiz var mı?
- Tienes un lapicero?
Kaleminiz var mı?
¿ Tiene una pluma?
Kaleminiz var mı acaba?
¿ Me prestas un boli?
- Kaleminiz var mı?
- ¿ Tienes un lápiz?
- Kaleminiz var mı? Teşekkürler.
- Puede prestarme un lapicero?
Kaleminiz var mı? - Evet.
¿ Tienes una pluma?
Kaleminiz var mı? Kodluyorum.
Muy bien, ¿ Tiene un lápiz?
Kurşun kaleminiz var mı?
¿ Tiene un lápiz?
- Kaleminiz var mı? - Hayır.
Tienes una lapicera?
- Kaleminiz var mı? - Hayır, efendim.
Tienes una lapicera?
Kaleminiz var mı?
¿ Tienes un boli?
Kaleminiz var mı?
¿ Tienes una lapicera?
- Kaleminiz var mı?
- ¿ Tiene usted una pluma? - Oh, sí, por supuesto.
Bekle. Kaleminiz var mı?
Espera. ¿ Tienen un bolígrafo?
- Kaleminiz var mı?
- ¿ Tiene una pluma?
Kaleminiz var mı? Elbette.
- ¿ Tiene una pluma?
Kağıt kaleminiz var mı?
¿ Tiene papel y pluma?
Kaleminiz var mı?
¿ Tienes un lápiz?
- Kaleminiz var mı?
- Tenén un bolígrafo?
- Kaleminiz var mı?
¿ Tiene un bolígrafo?
Efendim, kaleminiz var mı?
Señor ¿ no tendrá un bolígrafo?
Daha çocuk geçiyor, okullar daha iyi görünüyor herkes mutlu oluyor. Ülkenin zekâ çıtası birkaç seviye daha düşüyor ve yakında üniversiteye girmek için gereken tek şey de kalem olacak. Kaleminiz var mı?
mas chicos pasan, la escuela luce bien, todos están felices, el CI del país cae otros dos o tres puntos y muy pronto todo lo que vas a necesitar para ingresar a la universidad es una maldita lapicera.
Kaleminiz var mı?
¿ Tiene una lapicera?
Bayanlar, kaleminiz var mı?
¿ Alguien tiene un bolígrafo?
Kaleminiz var mı? S.B.O ( Sana Borcum Olsun ) yazayım bir tane.
Tienes una pluma, te firmare un pagare
- Acaba yanınızda kaleminiz var mıdır?
¿ Tienes una lapicera a mano? Sí.
Kaleminiz var mı?
- Sí. ¿ Tiene lapicera?
Kaleminiz var mı?
¿ tiene un lápiz?
Kaleminiz ve kağıdınız var mı?
- ¿ Tienes pluma y papel? - No, aquí no los necesito.
Kaleminiz var mı?
Sí.
Kaleminiz var mı?
Te apuntaré mi matrícula.
- Kaleminiz falan var mı?
- ¿ Tiene un lápiz o lapicera?