Karın nasıl traduction Espagnol
1,466 traduction parallèle
Karın nasıl?
¿ Cómo está su esposa?
Bilmiyorum. Karın nasıl?
No lo sé. ¿ Cómo está tu esposa?
Oh, merhaba, Ted. Karın nasıl? Doğru.
Hola Ted, ¿ cómo está tu esposa?
Karın nasıl biriydi?
¿ Cómo era tu esposa?
- Söyle bakalım karın nasıl?
Dime, Tommy, ¿ cómo está tu esposa? - ¿ Edie?
Karın nasıl?
- ¿ Cómo está tu esposa?
Karın nasıl?
¿ Cómo está tu esposa?
Siz de karımı nasıl öldürdüklerini bulacağınıza söz verin.
Si me promete investigar exactamente como mataron a mi esposa.
Bu kazanın nasıl meydana geldiğini öğrenmemi ve bu büyük davanın baltalanmasına hangi çalışanın karışmış olabileceğini araştırmamı istedi. Üzerine gölge düşen diğer davaları saymıyorum bile.
Averiguar como ocurrió el accidente y cual empleado puede estar involucrado en arruinar una importante investigación de homicidio sin mencionar el comprometer otros casos.
Benimle takılın, size Eskimolara nasıl kar satılır öğreteceğim.
Quédense conmigo, les enseñaré como venderle nieve a los esquimales.
Vulkan'da DNA kayıtlarının nasıl bir karışıklığa sürüklendiğini bilmiyorum... ama gerçeği gizlemek için kasıtlı bir girişimle karşı karşıya olduğumuzu düşünüyorum.
Embajador no se qué puede llevar a jugar con los registros de ADN Vulcanos pero creo que estamos viendo un intento deliberado de ocultar la verdad.
Bizi nasıl karıştırdığını anlayabiliyorum.
Puedo ver como nos confundirías.
Eski karısını öldürdüğünü... nasıl anladın?
¿ Cómo sabes que él mató a su ex esposa?
Evet, haklısın. - Bu günler, Curtin'in karısının Foley döndükten sonra onun evini sadece o günlerde aramış. - Bunları nasıl biliyorsun?
Sí, tienes razón. ¿ Cómo lo sabes?
15 yıl boyunca, sevdiğin kadının... karın olmayı kabul ettiği anın nasıl olacağını... binlerce kez aklından geçiriyorsun.
Lo reproduces en tu cabeza mil veces durante quince años. Sabes cómo será el momento en que tu amor acepte ser tu esposa. Pero nunca la ves diciendo no.
Neden kafanızı kıçınızdan çıkarıp, nasıl oynadığınıza bir bakmıyorsunuz?
Oh y mientras tengan la cabeza junto a sus culos, porque no huelen como estan jugando.
Gergin Çocuk! O gergin kıçını kaldır ve buraya gel, gömleğini de çıkar. Bu iyi insanlara bu işin nasıl yapıldığını göstereceğiz.
Tú, nervios, trae tu culo nervioso aquí y quítate la camisa, que vamos a enseñarles cómo funciona esto.
Bana karın olmanın nasıl bir şey olduğunu anlattı.
Me conto lo que era ser tu esposa.
Bu işe nasıl karıştın bilmiyorum ama bir şekilde dünyanın en zengin iki milyarderi sen ve o mağaralarla çok ilgileniyorlar.
Mira, Clark. No sé como te topaste con esto. ¡ Pero de alguna manera tienes a dos billonarios muy interesados en tí y en esas cuevas!
Karın, nasıl biri?
Tu esposa, ¿ cómo es?
bütün farklı renklerin birbirine nasıl karıştığını görüyor musun? birbirini yargılamadan
diferentes colores juntos para juzgar.
- Benim evimde bıraktığı bir kitabın özetini nasıl çıkarıyor, merak ettim.
En su cuarto, haciendo el trabajo del libro. ¿ Cómo va a hacer el trabajo si se ha dejado el libro en casa?
Sen nasıl bir manyak karıya çattın?
Con qué tipo de depravada te fuiste a encontrar?
Cinayet polisi, Tasha'nın ailesini ziyaret etmiş. Bu işe nasıl karıştığını filan bildiklerini söylüyorlar.
Los de Homicidios han hablado con la familia de Tosha y saben en lo que andaba.
Peşinde eski karın gibi sürekli izini süren biri olduğu halde nasıl başardın?
- Engañar a tu esposa tan seguido.
Yakacak birşey bulamadığınızda Nasıl yangın çıkarırsınız?
¿ Cómo inicias un fuego si no hay nada que prender?
Hayatın Littmus Pastili'ne benzediğini düşündüm. Tatlı ve acının nasıl birbirlerine karıştığını ve bunları ayırmanın ne kadar zor olduğunu düşündüm.
Estaba tan molesto.
Taçyaprağı ve dikenleri vardır, o yüzden onu nasıl tuttuğun önemlidir ama en sonunda, o seni tutar. Yarın benimle çıkar mısın?
Tiene pétalos y espinas, así que depende de cómo la acaricias... pero al final, siempre te acaricia a ti.
Kar nasıl da insanın ayakları altında çıtırdar...
Ah, cómo brilla la nieve, el crujido bajo tus pies...
O, karısıyla kızının nasıl olduğunu sordu, ben de... ben de iyiler dedim uyumaya hazırlandıklarını ve bunun uzun sürmeyeceğini sabaha kadar onu bulacaklarını da söyledim.
Preguntó cómo estaban su esposa y su hija y le dije que estaban bien... que se preparaban para dormir, y que no faltaba mucho... para el amanecer, cuando lo encontrarían.
- Bir Arap karısını nasıl hamile bırakır? - Bilmiyorum.
- ¿ Como embaraza un Árabe a su esposa?
- Bir Arap karısını nasıl hamile bırakır? - Nasıl?
- ¿ Como embaraza un árabe a su esposa?
Perulu ateş karıncalarının onu nasıl yediğini, sonra arabayla kaçışınızı... anlatan bir hikaye yaz, ve ona faksla.
Escribe una historia de cómo se la comieron unas hormigas peruanas, y luego la atropelló un auto, y envíaselo por fax.
Yani geçen hafta bana nasıl evlenme teklif ettiğini ve evet dediğimi ve o günden beri kafamın karışık olduğu gibi detaylar mı?
¿ Qué me propuso matrimonio, acepté y he andado en una niebla desde entonces?
- Karımın yapmasını nasıl sağlarım?
- ¿ Cómo le enseño a mi mujer?
... biz bir sorun yaşamıyoruz ama karının striptizcilerin parfümünden. ... işkillenmesini nasıl önlüyorsun?
"No tenemos problemas, pero ¿ Que haces para que tu mujer... no se de cuenta del perfume de las bailarinas?"
Sinyor Valeri, işte burada nasıl bu ceketleri karıştırdınız?
Eh.., sr. Valeri.. estoy aquí.. Cómo hizo para equivocarse de saco?
İngiliz polisi bu işleri nasıl başardığımızı haya bile edemezken biz kulüpte oturmuş, pazar yemeğinde rostolarımızın tadını çıkarıyorduk.
Todos se preguntaban cómo lo hicimos. Abrimos un club para almorzar los sábados y disfrutar de un descanso.
Nasıl getirdiysen öyle çıkarırsın.
Tú nos has traído aquí. También puedes sacarnos.
O halde bana açıklar mısın? Nasıl oluyor da, 50 yaşındaki bir adam karısını genç bir kızla aldatıyor?
Entonces explícame por qué un hombre de 50 años dejaría a su esposa para tirarse a una jovencita.
Karınız nasıl?
Su mujer.
Yani karınızın nasıl öldürüldüğünü öğrenmeye hevesli değil misiniz?
¿ Significa que no le interesa saber... sobre el asesino de su mujer?
Karınızla nasıl tanıştınız?
¿ Cómo conoció a su esposa?
Karım hakkında nasıl konuştuğunu duymadınız mı?
¿ Se dan cuenta de cómo habla de mi mujer?
- Evet. Aklına mükemmel tanımlar takılmasının nasıl olduğunu ve karışık duygular demeti gibi patlamasını bilir misin?
¿ Ves cuando la clave perfecta se te atora en la mente y luego explota en un ramillete de sentimientos encontrados?
Muhtemelen de diş ipi ve stinger füzesiyle kendini nasıl öldüreceğini bulan manyağın teki çıkar.
probablemente tendrás algún mogolico que aparezca que encentre la manera de como matarse con hilo dental y un misil perseguidor infrarrojo.
Fransız büyükelçisinin karısının casus olması nasıl görünür?
¿ Como sería para el Embajador Francés tener a una esposa espía?
Akahoshi Değerlendirmesi, bir insanın çok stresli durumlarda ve hassas bir bilgiyi ele geçirdiğinde nasıl tepki vereceğini ortaya çıkarıyor.
El examen Yaka-Hoshi puede predecir como un individuo reaccionará a situaciones altamente estresantes y al descubrimiento de información delicada.
Karının telefonlarını dinleme işi nasıl gidiyor?
¿ Cómo salió esa operación con los micrófonos a tu esposa?
- Aklını nasıl karıştırabilirim?
- ¿ Cómo puedo ponerlo nervioso?
Bir insan karısının ve oğlunun öldüğüne inanmasına nasıl göz yumar.
¿ Por qué le hiciste creer a tu familia que estabas muerto?
nasılsın 5362
nasilsin 47
nasıl 3954
nasil 16
nasıl gidiyor 2080
nasil gidiyor 23
nasılsınız 3074
nasıl oldu 268
nasıl öldü 77
nasıl yani 1497
nasilsin 47
nasıl 3954
nasil 16
nasıl gidiyor 2080
nasil gidiyor 23
nasılsınız 3074
nasıl oldu 268
nasıl öldü 77
nasıl yani 1497
nasıl olmuş 116
nasıl ölmüş 19
nasılsın tatlım 38
nasılsın canım 26
nasılsın bebeğim 20
nasıl oldun 41
nasılsınız hanımefendi 16
nasıl yardımcı olabilirim 221
nasılsın hayatım 22
nasıl istersen 701
nasıl ölmüş 19
nasılsın tatlım 38
nasılsın canım 26
nasılsın bebeğim 20
nasıl oldun 41
nasılsınız hanımefendi 16
nasıl yardımcı olabilirim 221
nasılsın hayatım 22
nasıl istersen 701