Kaçmayın traduction Espagnol
559 traduction parallèle
Tamam, tamam, kaçmayın.
- De acuerdo, no se escape.
- Polisler! - Kaçmayın!
¡ Mierda, la policía!
Kaçmayın benden.
No huyas.
Lütfen, kaçmayın benden. Sizi incitmeyeceğim.
Por favor, no huyas No te haré daño.
Abartıya kaçmayın.
No se esfuerce demasiado.
Sansasyona kaçmayın.
No me venga con rarezas ahora.
Korkup da kaçmayın diye.
Sólo para atraer a los bobos.
Kaçmayın, durun olduğunuz yerde!
No huyáis, quedaos donde estás.
Sakın kaçmayın Bay Peterson.
No intente huir, Sr. Peterson.
Kaçmayın!
No se vayan.
Benim arabamla kaçmayın da!
No me importa, pero no en mi coche.
Bayan Catherine, bir daha sakın kaçmayın.
Srta. Catherine, nunca más huya.
- Bir daha kaçmayın.
- No os escapéis más.
Fakat hepinize şimdi şunu söylüyorum, gecenin bir yarısı yılan gibi sinsice kaçmayın.
Pero os lo advierto a todos, no os vayáis a escondidas en plena la noche.
Lütfen kaçmayın.
No se vaya, por favor.
Kaçmayın, millet.
No se vayan.
Bayan Lautmann, kaçmayın, durun.
Sra. Lautmann, no corra, espere.
Kaçmayın!
¡ Vuelvan aquí!
Kaçmayın, kaçmayın diyorum! Ayaklarınıza sıkmazsam ne olayım!
¡ Todos los que vienen aquí!
Kaçmayın Bay Moon.
No se vaya, Sr. Moon.
Eğlenin, güzel zaman geçirin, fakat aşırıya kaçmayın.
Diviértanse, pásenlo bien, pero no se pase.
Zenginsiniz diye kendinizi bağışlatmaktan kaçmayın.
Que sea rico no significa que no deba resarcirme de lo ocurrido.
Kaçmayın, bekleyin!
¡ No corráis! ¡ Esperad!
Ben kaçmayı düşünüyorum sen de o gelene kadar çocuklara bakasın.
¡ Me largo! Dejaré que usted se ocupe de las muchachas.
- Kaçmayın!
¡ No huyan, mierda!
Benden kaçmayı bırakmayacak mısın?
¿ Nunca dejarás de huir de mí?
Köle pazarından kaçmayı planlayanın sen olduğu söylendi.
Supe que fue usted quien planeó la fuga del mercado.
Kaçınız kaçmayı başardı? Esir aldığınız üç adama ne oldu?
¿ Qué les pasó a los tres hombres que hicisteis prisioneros?
Eğer kaçmayı denemek istiyorsan tek başına yapacaksın.
Si intenta escaparse... lo hará solo.
O kaçmayı becerdi, sen yakalandın.
El se escapó. Tú no.
Ama insanın kaçmayı bırakıp meselelerle yüzleşmesinin zamanı vardır.
Siempre llega la hora de que un hombre deje de escapar y se enfrente a las cosas.
Pat, bir sorunumuz var. Andy'nin kaçmayı planladığını duydum.
Pat, me han informado que Andy tiene la idea de desertar.
Evet, o ormandan kaçmayı başarabildiğiniz için bir kahramansınız.
Por un lado es un héroe que escapó a través de la selva.
Sanki bizi düşünerek oradan kaçmayı planlamışsın gibi.
Parece que la fuga la hizo pensando en nosotros.
Estrovia'nın devrik Kralı Shahdov hazine fonlarıyla birlikte kaçmayı başarıp, Amerika'ya geldi.
El Rey Shahdov de Estrovia, que escapó con los fondos del Tesoro, está en EEUU.
Bir Kızılderili tarlada erkeklerden kaçmayı başarmıştı bu kasabadaki her kadını karşısında bulmuştu.
Aunque un indio esquivase a los hombres que trabajaban en los campos... se encontraba con cada mujer de la ciudad dispuesta a defenderla.
Belki senin kaçmayı planladığını düşünüyordur.
Debe pensar que planeas desertar.
Avrupa'nın dört bir yanında kaçmayı başaramayan yüzbinlerce Yahudi adına yaptık bunu.
Lo hemos hecho por miles de judíos de toda Europa que no pueden salir.
Benim yaşlı kadınımla kaçmayı planladığını biliyorum.
Se que estáis planeando fugaros.
İtirazıma karşın, kaçmayı özendirdiniz.
A pesar de mi objeción, Usted fomentó la deserción.
Sen kaçmayı nasıl başardın?
Entonces, ¿ cómo escapaste?
Kaçmayı bırak. Atlas Okyanusu'na dayandın.
Deja de huir, has llegado al Atlántico.
Sen kaçmayı başardın, öyle mi? Aynen öyle.
Mi grupo ha sido aniquilado.
Yani bütün dikkatleri onun üzerine çekip kaçmayı planladın.
Y planeas escapar mientras se distraen con él.
Seninle kaçmayı ben de istiyorum ama Fred bizi bulur ve hesabını görür.
larguémonos. se vengará.
" onları güya yakalayacakların elinden kaçmayı başardılar!
" continúan escapando de quienes intentan detenerlos.
Alcatraz'a yaklaşırken hemen hemen kaçmayı imkansız kılan adanın etrafındaki tehlikeli akıntılara dikkat edin.
Al acercarnos más a Alcatraz observen las corrientes traicioneras alrededor de la isla las cuales evitan cualquier forma de fuga.
Kaçmayı başaran adam korumanın kesinlikle Izo'ya benzediğini söylüyor.
¡ Un compañero que huyó dijo que el guardaespaldas era exactamente igual a Izo!
Kaçmayı dene, senin ve onların peşinde olacağım.
Si trata de huir, lo perseguiré.
Kaçmayın!
No huyas, hombre, eres muy tímido.
Kaçmayı nasıl başardın?
¿ Cómo escapaste?