Kimlikler traduction Espagnol
454 traduction parallèle
Size Freedonia'nın her köşesine girebileceğiniz kimlikler veriyorum.
Tengo cartas credenciales que les abrirán las puertas de toda Freedonia.
Buna karşın, büründüğüm tüm bu farklı kılıklar ve sahte kimlikler sadece polisleri atlatmak için kullanıldı.
Solamente les diré que... aquellos rostros, todas aquellas falsas personalidades, me sirvieron para dar esquinazo a los servicios de seguridad.
Kimlikler.
Carné de identidad.
Evet, peki belgeler, kimlikler, pasaportlar ne olacak?
Sí, pero ¿ qué pasa con los papeles, carnés de identidad o pasaportes?
Ama kimlikler orada yok.
Las fotos no están ahí.
Kimlikler?
¿ Identificaciones?
kostumler, makyaj, kimlikler ve performanslar.
En esta ofensiva todos los medios son buenos :
Bir şekilde, kimlikler.. karışmış, öyle değil mi?
Por alguna razón, las identidades se confunden, ¿ no?
Arabanın arkasında spor bir ceket bulduk içinde kimlikler vardı, buna göre şahıs, St.Tropez'de yaşayan yazar Joseph Marlo imiş.
También encontramos una chaqueta deportiva en la trasera del vehículo y en ella unos papeles a nombre de Joseph Marle escritor, vecino de St.
Sahte kimlikler beni şaşırtmadı.
Los documentos falsos no me sorprenden.
Çok fazla şey bildiklerinde onlara yeni kimlikler verirler.
Cuando saben demasiado, les dan identidades nuevas.
Kimlikler, ehliyet, sigorta kartı.
Carné de identidad, de conducir, de la Seguridad Social.
Onlara yeni kimlikler verdiniz.
Les diste identidades nuevas.
Sizinkiler para, pasaport ve yeni kimlikler ayarladı.
Tu gente ha arreglado dinero, pasaportes, nuevas identidades.
Kimlikler?
¿ ldentificación?
Doğru Pablo, görürsün bak, kimlikler çıkacak.
Sí, Pablo, vas a ver que lo del boleto sale.
Kimlikler çıktı gerizekalı!
¡ Salió el boleto, forro!
Onlara yeni kimlikler verip başka şehirlere yerleştiririz.
Les damos nuevas identidades, los reubicamos en otras ciudades...
Beyler, kimlikler.
Documentación, amigos.
Davetiyeler ve kimlikler beyler.
Invitaciones y documentación, tíos.
Ölümcül hastalıklar, karmaşık kimlikler, bozuk davranışlar.
Enfermedades mortales, identidades confusas, actitudes cambiantes.
Ya sizler yasal insanlarsınız, ya da bu sahte kimlikler gördüğüm en iyi işçilik.
O ustedes son legales, o es el mejor trabajo de falsificación que he visto en mi vida.
Yüzlerinde maskeler, gizli kimlikler.
Máscaras, identidades secretas.
Kimlikler, evraklar, her şeyi verin!
Carné, papeles, todo.
Bilirsin, sahte kimlikler.
Ya sabes, nombres falsos.
Resimli kimlikler, güvenlik görevlileri. Giriş çıkışta imza atmalar.
La foto, los guardias, las firmas de entrada y salida.
Hayır. Bütün kimlikler doğrulandı. Kimi bulacağını ümit ediyordun?
Hemos confirmado todos los nombres. ¿ A quién buscabas?
17 aşk mektubu, muhtelif çocukluk fotoğrafları, gereklli sahte kimlikler ve sosyal güvenlik kartları.
9 diarios personales, 17 cartas de amor, unas adecuadas fotos infantiles, Un falso DNI, y los numeros del seguro social.
Kimlikler, bayanlar ve baylar.
Sus carnets, señoras y señores.
Bu da yeni kimlikler... giriş kontrolleri ve yeni parmak izleri demek.
Eso significa : nuevas identificaciones, documentos y nuevas impresiones digitales.
227 numaralı kutuda bir evrak çantası var. İçinde para ve kimlikler var, Mitch.
Hay un portafolio en la caja 227, con dinero y documentos.
Kimlikler!
Documentación, por favor.
- Kimlikler, lütfen.
De verdad?
Kimlikler.
¿ Identificaciones?
Sahte kimlikler.
Documentos falsos.
İstasyona gelmek için üç farklı transfere binmiş, hepsinde farklı kimlikler kullanmış.
Tomó tres naves diferentes para venir y en cada una usó un nombre distinto.
Bu gece için gerekenler... 12 aile albümü, 9 günlük... 17 aşk mektubu, havalı çocukluk fotoğrafları... 26 cüzdan, kimlikler ve sosyal güvenlik kartları.
Los requisitos de hoy son... 12 álbumes de fotos familiares, 9 diarios personales... 17 cartas de amor, fotos variadas de la niñez... 26 billeteras, documentos de identidad y seguro social.
- Kimlikler lütfen.
- Identificación, por favor.
- İşte kimlikler.
- Aquí tiene.
Kimlikler, çocuklar.
Identificaciones, chicos.
Karışmış kimlikler. Batan gemiler, korsanlar. - Köpek ısırığı ve mutlu biten aşk var.
Identidades erradas, un naufragio, un rey pirata una escena con un perro y el amor triunfante.
Çalıntı mallar, kredi kartları, kimlikler alıp satıyor.
Compra mercancía robada, identificaciones.
Camdaki kimlikler için haftalık değil, günlük faiz uygulayan ilk gazete bayii kimdi?
¿ Quién fue el primes kioskero que cobró por tarjetas en la ventana diariamente en vez de semanalmente?
Hayır, o davada kimlikler karışmış. Polis geçen hafta evini sardı.
No, le confundieron con otro la semana pasada y la poli rodeó su casa.
Bu arada sahte kimlikler yapacağız, mesela 21 yerine 17 yaşında görüneceğiz.
Mientras, nos haremos carnés falsos, y en lugar de 21, tendremos 17 años.
Uruguay'a kimliksiz geldik, kimlikler olmadan ayrılabiliriz.
Si entramos al Uruguay sin documentos, saldremos sin ellos.
Para, pasaportlar, São Paulo'da yeni kimlikler...
Dinero, pasaportes, una nueva identidad en São Paulo...
Kimlikler.
Documentos.
Sahte kimlikler.
Varios nombres falsos.
- Kimlikler!
Tarjeta de identidad.
Kimlikler.
Identificaciones. Identificaciones.