Kocamı traduction Espagnol
17,088 traduction parallèle
Belki kocamı da getirebilirim.
Tal vez pueda llevar a mi marido.
Evime kadar geliyorsunuz. Benim ve ölü kocamın evine geliyorsunuz ve bunu mu söylüyorsunuz yani?
Viene a mi casa, a la casa mía y de mi esposo fallecido, ¿ y me está diciendo qué?
Kocamın burada bir Headhunter Firması var.
Mi esposo tiene una compañía de captación de talentos aquí.
Bunlar kocamındı.
Eran de mi marido.
- Kocamı vurdum. Vurdum onu.
¡ Le disparé a mi esposo!
Bretonya'daki evim için üzülüyorum. Yani kocamın ailesinin evi için.
Algo que me apena es pensar en mi casa en Bretaña... la casa de la familia de mi marido.
Bütün bildiğim bir şeyler benim kocamı başka bir şeye, bir tür canavara dönüştürdü.
Todo lo que sé es que... algo hizo de mi marido una persona diferente, un monstruo.
- İşgalciler kocamı içimize sızması için tuttular.
- La Ocupación acaba de contratar a mi esposo para perseguirnos.
Aslına bakarsan birkaç hafta önce kocamı oraya zorla götürdüm.
Bueno, de hecho, arrastré a mi esposo allá hace un par de semanas.
Duyduk. Ayrıca Lance'yle çok yakındık yani sadece kocamı değil en iyi arkadaşımı da kaybettim.
Además, Lance y yo estábamos muy unidos, así que he perdido a mi marido y he perdido a mi mejor amiga.
- Hayır kocamın arkadaşıydı.
Lance era el mejor amigo de mi marido.
Ama kocamı sevdim. Ve bundan daha çok bir kuklabazın karısı olmayı sevdim.
Y más que eso, me encantaba ser la mujer de un ventrílocuo.
Bu adam neden silahla kocamı tehdit nedir?
¿ Por qué este hombre está amenazando a mi esposo con un arma?
Ondan kurtulmak iyi hissettirdiği için kocamı öldürdüm.
Maté a mi esposo porque se sintió bien deshacerme de él.
O benim eski kocamın kız kardeşinin eşi.
Él es el esposo de la hermana de mi exmarido.
Kocamın değerli vaktini ve parasını yeterince boş yere harcadınız.
Ya han desperdiciado suficiente tiempo y dinero de mi esposo.
Son zamanlarda kocamı ihmal ettim.
Tengo a mi marido desatendido estos días.
- Kocam.
Mi esposo.
Senin karın ölü, benim de kocam ölü.
Tu esposa está muerta y mi esposo está muerto.
- Bir kocam var.
Tengo marido. Date una idea.
Düşünsene, çocuklarım gitti kocam beni terk etti, annem öldü. Özgürlüğü buldum.
Si lo pienso... mis hijos se fueron... mi marido me dejó, mi madre está muerta y yo he recuperado la libertad.
İIk kocam Dr Frank Thornton Jenkins.
Por mi primer marido, el Dr. Frank Thornton Jenkins.
Sen de kocam "Jack" sin.
Y tú eres mi esposo ", Jack ".
- Bu da kocam Jack. - Nasılsınız? Çok memnun oldum.
Y él es Jack, mi esposo.
Kocam, yani ağabeyi ve ben bu kerhanenin tuğlalarını tek tek elimizle dizerek inşa ettik.
Mi esposo, su hermano y yo construimos este negocio en Harlem ladrillo a ladrillo.
- Bekle, bekle. Benim ya da kocam hakkında hiçbir şey bilmiyorsun.
Espera, un momento, no sabes nada de mí o de mi esposo.
- Bugün bu programa belki Ekvador'da yayınlanır ve kocam görür diye katıldım.
- Decidí venir hoy... con la esperanza de que esto se transmita en Ecuador... y tal vez lo vea mi esposo.
Biliyorum, destek mektupları ve ülkenin dört bir yanına asılan resimler ülkemiz insanının rehineler ve kocam için hislerini anlatıyor, teşekkürler.
Lo sé. Las cartas de apoyo, las fotos en todas las ciudades... demuestran la compasión que el pueblo siente por los rehenes. - Por mi esposo.
Kocam Ian adına, herkese kalbimin en derinlerinden şükranlarımı sunuyorum.
Agradezco desde el fondo de mi corazón, a nombre de mi esposo, Ian Finch.
Benim kahraman kocam, ta uzaklarda aç, sefil yatarken ben bu plastik kahramanları ne yapayım?
¿ De qué sirve tanto superhéroe plástico, cuando mi esposo, un verdadero héroe... está languideciendo Dios sabe dónde?
Sadece o kişinin kocam olacağını beklemiyordum.
Simplemente no esperaba que fuera mi propio marido.
Kocam, Balinor yakınlarında iş buldu.
Mi marido encontró trabajo cerca de Balinor.
Kocam arkadaşının o şeyleri nerede tuttuğunu buldu. İstediğin o malzemeleri, şimdi de oraya doğru gidiyor.
Mi esposo se enteró del lugar donde su amigo ha tenido las... las partes que querías y va para allá ahora mismo.
Ayrıca bildiğiniz üzere kocam daha yeni vefat etti.
Además, no sé si están al tanto, pero mi marido acaba de morir. Sí.
- George, kocam çok sıkıcı.
Oh, George, es un aburrimiento.
Üzgünüm, kocam yok.
Lo siento, mi marido no está allí.
Kocam, o yüzden ilk Sarışınım ama maalesef siyahım söyledi
Mi marido me dijo que soy la primera rubia pero por desgracia soy morena, así que
Bu benim kocam, Guy.
Este es mi esposo, Guy.
Hayır, 4 tane part time çalışanımız bir kocam bir de ben varız, Çavuş.
No, tenemos cuatro a media jornada y mi marido y yo, sargento.
Kocam bunu söylediğim zaman kızıyor, ama oğlan acayip...
Mi marido se enoja cuando digo esto, pero el chico es espeluznante...
Göt kafalı kocam, çocuklarımı elimden almak için bahane arıyor.
Mi dolor en el trasero de ex-marido, quien está buscando cualquier excusa para alejar a mis hijos de mí.
Eski kocam yapmış.
Es de mi ex-marido.
Gordan'dan önce de bir kocam vardı.
Tuve otro marido antes de Gordon.
Benim kocam falan değilsin.
No eres mi esposo.
"Kocam nereye gitti?" Uzağa.
- ¿ Adónde ha ido mi esposo?
- Kocam mı?
- ¿ Mi esposo?
- Saat kaç? - Kocam döndü.
- ¿ Qué hora es?
- Kocamın mirasçısı falan yoktu.
Mi esposo no tenía ningún heredero.
Kocam vefat etmedi.
Mi esposo no está muerto.
Kocam kayıp ve görünüşe göre siz de onu geçenlerde görmüşsünüz.
Desaparecido. Y aparentemente Ud. lo vio recientemente.
Kocam söyledi.
Mi esposo me contó.