Konuşalım mı traduction Espagnol
10,697 traduction parallèle
Öyle. Şurada konuşalım mı?
Es. ¿ Por qué no hablamos por aquí?
Tamam başka bir yerde konuşalım mı?
Bien, hablaremos sobre esto en otro lugar.
Frank Winter hakkında konuşalım mı?
¿ Hablamos de Frank Winter?
- Anlıyorum. - Yürürken konuşalım mı?
- ¿ Hablamos mientras andamos?
- Sonra konuşalım mı?
- ¿ Te alcanzo luego?
Kusura bakmayın, ofisimde konuşalım mı?
Siento eso. ¿ Hablamos en mi despacho?
Biraz da güvenden konuşalım mı?
Hablemos de confianza.
- Seninle arka tarafta konuşalım mı?
¿ Puedo hablar contigo atrás, Scott?
Bu konuyu şimdi konuşalım.
Hablemos de esto ahora mismo.
Konuşalım.
Hablemos.
Gidip annenle konuşalım.
Vamos a hablar con tu madre. Sígueme fuera.
Gidip annenle konuşalım.
Vamos a hablar con ella. Sígueme.
Hadi şunu detaylıca bir konuşalım, olur mu?
Hablemos de esto, ¿ bien?
Jason ve Alison'la konuşalım.
Hablamos con Jason y Ali.
İhanetten konuşmak istiyorsan hadi senin Charlie'yi soktuğun durumu konuşalım. - O seni hiç ilgilendirmez tatlım.
Si quieres hablar sobre traición... hablaremos de la mierda por la que hiciste pasar a Charlie.
Tanrı aşkına, olduğumuz kadınlar gibi davranalım da sikler ve onlara bağlı şapşallardan başka bir şeylerden konuşalım.
Por el amor de Dios, vamos a actuar como si Y hablar de algo que no sea pollas Y los consoladores cuelgan fuera de.
Ayrıca, eğri oturup doğru konuşalım, Bec, sırf gece gündüz yemek yemek ve Jabba gibi yayıldıkça yayılmak için kullanıyor bunu.
Podrá plantar bulbos de la próxima primavera? Y realmente, seamos honestos, Bec es sólo ordeñando esta mierda
Konuşalım.
Hablemos...
- Parmaklıklara tutun da öyle konuşalım.
Agarra la baranda para que podamos alejarnos.
- Aynen konuşalım.
Sí, hablemos.
Konuşalım mı?
¿ Podemos hablar?
Hadi konuşalım.
Vamos a hablar.
Şu kızı konuşalım.
Podemos hablar de esa chica.
Tamam, biz bir konuşalım, tamam mı?
Bueno, déjanos hablarlo, ¿ está bien?
Programdan sonra konuşalım.
Hablemos después del programa.
Yüz yüze konuşalım, bir düzine falan adam gidelim, laf yayılmasın.
Personalmente. Menos de una docena, para que no se corra la voz.
Hadi istediğin şu "anlaşma" yı konuşalım.
Hablemos del arreglo que pediste.
Bu resmi bildirim. Ama seni açıkta bırakmaya niyetim yok. Önümüzdeki 2 hafta içinde sana birini bulmayı konuşalım.
Este es mi requerimiento, pero no quiero dejarte en la estacada... hablaremos de encontrarte a alguien en las próximas dos semanas.
- Diğer adımları konuşalım hadi.
Vamos a hablar de los próximos pasos.
Dün geceden konuşalım.
Hablemos de la noche anterior.
Pekâlâ. Sonraki adımları konuşalım.
Muy bien, hablemos de los próximos pasos.
O zaman bunun neden bu kadar önemli olduğunu konuşalım.
Bien.
Hastanelerle konuşalım, bir yaralı gelmiş mi diye...
Contactemos con hospitales, para ver si ha llegado alguien...
Tatlım bunu sonra konuşalım olur mu?
Hablemos de esto luego, ¿ vale?
Beni arayın, bunun hakkında konuşalım.
Llámame y lo hablamos. - Bien.
Silahını indir de konuşalım.
¿ Por qué no bajas el arma y hablamos?
Hadi ama, tüfeğini indir de konuşalım.
De veras, baja el rifle y hablemos.
Tamam, konuşalım bakalım.
Vale, podemos hablar.
Şu oğlunun buraya topladığı göçmenler hakkında konuşalım.
Hablemos de los inmigrantes que tu chico recogió aquí.
Onların bir çukurda dizleri parçalanmış halde ölmelerinin... -... nasıl olduğu hakkında konuşalım.
Y, después, de cómo acabaron muertos en una zanja, con las rodillas rotas.
Bunu etraflıca konuşalım.
Está bien, vamos a repasarlo todo.
Ofisime geçip size biraz burada neler yaptığımızdan bahsedip sizin de spor programından beklentilerinizi konuşalım, olur mu?
¿ Por qué no pasa a mi oficina? Le hablaré un poco de lo que hacemos aquí, y podemos hablar de algunos de sus objetivos personales, ¿ sí?
Yemek hakkında konuşalım biraz.
Hablemos de comida.
Ofisime geçip biraz konuşalım, haydi.
Y hablaremos un rato.
Hadi konuşalım.
Hablemos.
İyi, hadi Prince ile konuşalım.
Bueno, vamos a hablar con el príncipe.
Ama Ma'an'ı konuşalım.
Pero hablemos de Ma'an.
- Mellie, bunu konuşalım.
- Mellie, vamos a hablar de esto.
Ah tanrım, Sadece konuşalım, tamam mı?
Dios, tú sigue hablando, ¿ vale?
Şimdi... Oz'a geri dönmeye çalışmanla ilgili birazcık konuşalım.
Veamos... charlemos un poco sobre el escaparte de vuelta a Oz.
- Tekrar Emma gibi davran, o zaman konuşalım.
- ¿ Hemos vuelto a lo de Srta. Swan? vuelve a actuar otra vez como Emma y hablaremos. Yo soy Emma.