English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Espagnol / [ K ] / Kulak

Kulak traduction Espagnol

15,815 traduction parallèle
Sözlerime kulak verin ve uyarımı dikkate alın.
Escuchen lo que digo. Hagan caso a mi advertencia.
Buna birinin göz kulak olması gerek dedim.
Supuse que alguien debía cuidar esto.
Ona göz kulak ol, olur mu?
Cuidado de ellos, ¿ sí?
Peki ya sen, kulak misafiri?
¿ Qué hay de ti, silencioso?
Sıvı yok, yabancı madde yok. Kulak delikleri temiz.
No hay fluidos, ni sustancias extrañas... y los canales de los oídos están... limpios.
Dünya halkı... sesime kulak verin.
Escuchadme, habitantes de este planeta.
Geceyi burada geçireceğiz, birbirimize göz kulak oluruz.
Nos quedaremos durante la noche. Y nos cuidaremos.
Sansara kulak asmayın. O kaçığın teki!
no escuchen a la comadreja esta loca!
Hepsini kulak ardı etmeyi öğrenmelisiniz!
¡ Tienen que aprender a ignorarlo!
Birinin sana göz kulak olması lazım.
Alguien tiene que cuidar de ti.
Fakat onlara göz kulak olmalısın, tamam mı?
Pero hay que tener cuidado de ellos para mí, ¿ de acuerdo?
Çocukarına göz kulak olacağız.
Vamos a cuidar de sus hijos.
Sadece bunun korkutucu olmadığını söyleyerek kulak misafiri oldum.
Yo solo los escuché diciendo que no fue suficientemente aterrador.
Beyler, lütfen sözlerime biraz daha kulak verin.
Caballeros, su atención por favor solo un momento más.
Abbie'ye göz kulak olayım mı?
¿ Quiere que cuide a Abbie?
Terri, kızım, ama kulak misafiri olamadım.
Terri, oye, no pude evitar oír.
Çünkü o sersemletmelerin çoğu Zaten onlara göz kulak olacak bir baba bile yok.
Porque la mayoría de esos tontos ni siquiera tienen un padre que los cuide.
Göz kulak olunacak bir şehir var.
Hay una ciudad que necesita que se ocupen de ella.
Sizden bu gece ona göz kulak olmanızı istiyorum.
Quiero que cuides de él por mí esta noche.
Ona göz kulak olmama izin ver.
Sólo déjame vigilarla.
Ona göz kulak olman gerekmiyor muydu senin?
¿ No se suponía que ibas a cuidarlo?
Sana göz kulak olmam gerekiyor.
Se supone debo echar un ojo a los nuevos.
Yalnızca onun için göz kulak oluyorum.
Yo solo... Se lo cuido.
Vahşetin çağrısına kulak verir.
Responde al llamado de lo salvaje.
Kulak misafiri olmuşum gibi görünsün istemem ama, kulak misafirliği yapıyordum evet.
Yo no quiero que suene como si estuviera escuchas ilegales, pero que tipo de era.
Şimdi ona göz kulak olman için sana güveniyorum ama benim için çalıştığını asla anlamamalı.
Ahora confío en ti para supervisar el resto, pero él nunca deberá sospechar que tú estás trabajando para mí.
Çılgın kardeşine göz kulak olmayı seviyor.
Le gusta poner un ojo en su hermano loco.
Ona göz kulak olun.
Ocúpese de él.
"Sözlerime kulak verin."
"Presta atención a mis palabras."
- Çocuğa göz kulak ol.
Cuida a la niña.
"Hoşgörülü İsa, mütevazi ve zarifsin, bu küçük çocuğa göz kulak olursun."
Dulce Jesús, manso veneno, cuida bien a este hijo mío.
Ben yukarıdayken onlara göz kulak olabilir misin?
¿ Puedes echarle un ojo mientras esté ahí arriba?
Sen bu ikisine göz kulak olabilir misin?
¿ Puedes echarle un ojo a estos dos?
Sana göz kulak olması EDECEĞİM.
Te buscaré.
Fred Johnson'a göz kulak olmak için.
Para mantener vigilado a Fred Johnson.
Bana kulak verin. Onlara doğru şifre dizinini verirseniz geri çekilmek zorunda kalacaklar.
Escuchadme, dadle a ese esquife los códigos apropiados y tendrá que retirarse.
Ben ağır bir uyuyanım, bu yüzden iyiyim, fakat kulak tıkacı mı getirdin?
¿ Les molestará? Ni siquiera me planteé preguntárselos. Soy de sueño pesado y estaré bien, pero ¿ trajiste tapones?
Bana kulak ver. Çift teklif ne oldu?
Escúchame. ¿ Qué tal si pedimos matrimonio al mismo tiempo?
Bana kulak ver.
Escúchame.
Kulak.
Oreja.
Babam yapamamaya başladıktan sonra Joe hastaneye yattığında Patty'e göz kulak olmaya geliyordum...
Venía aquí a cuidar a Patty cuando Joe estaba en el hospital después de que mi padre no pudo hacerlo más, pero...
Benim vazifem, tayfama göz kulak olmaktı.
Mi trabajo consistía en ocuparme del equipo.
Köpek, lütfen kadına göz kulak olur musun?
Dog, ¿ puedes vigilarla, por favor?
Eve dönüp göz kulak ol.
Regresa a casa para que cuides.
Lütfen çocuğuma göz kulak ol.
Por favor, cuide de mi hija.
Bir çocuğa nasıl göz kulak olamazsın?
¿ Cómo pudo fallar en proteger a una niña?
Kızıma lütfen göz kulak ol!
¡ Por favor, cuide de mi hija!
Annene sana göz kulak olacağımı söyledim.
Le dije a tu mamá que te cuidaría.
Aylar öncesinde Kaptan Flint ve Racham anlaşmayı yaptıklarında Urca altını üzerinde farklılıklarını belirlediler. Benden de hisarın tamirine göz kulak olmamı istediler.
Cuando los capitanes Flint y Rackham hicieron su pacto hace unos meses, arreglaron sus diferencias sobre la posesión del oro del Urca, me pidieron que supervisara la reconstrucción del fuerte.
Ben de şarkıya kulak verdim.
y escucho la canción.
- Hadi, koca kulak!
Animo, orejas grandes.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]