Kulak misafiri oldum traduction Espagnol
507 traduction parallèle
Cha Moo-hyuk ile konuşmanıza kulak misafiri oldum.
Los oí hablar a ti y a Cha Moo-hyuk.
Size sıkıntılarını anlatırken kulak misafiri oldum.
Le oí contándoIe sus problemas a usted.
Affedersiniz, ister istemez kulak misafiri oldum.
Perdónen. No pude dejar de escuchar.
Kuyumcu Mercier ile telefon konuşmasına kulak misafiri oldum.
Oí una conversación telefónica con Mercier, el joyero.
Kusura b akmayın, söylediklerinize kulak misafiri oldum.
Perdoneme. Yo le puedo ayudar escuché por casualidad su conversación.
Meksika'da bir sohbete kulak misafiri oldum.
No pude evitar oír una conversación en México.
Ama istemeden kulak misafiri oldum.
Pero no he podido evitar oír lo que decían.
Sana bu sabah evlenme teklifi ettiğine kulak misafiri oldum.
¿ Que esta mañana oí cómo te pedía que te casaras con él?
Kulak misafiri oldum da.
Si, no pude evitar oír casualmente.
Affedersiniz, istemeden kulak misafiri oldum, Bayan...
Perdone, no he podido evitar escuchar, Srta...
Ateşin varken kulak misafiri oldum da.
No pude evitar escuchar mientras delirabas.
Kütüphaneciyle konuşmanıza istemeden kulak misafiri oldum.
No he podido evitar oír su conversación con el librero.
Affedersiniz. İstemeden kulak misafiri oldum.
Perdone, no pude evitar oírle.
- Konuşmalarınıza kulak misafiri oldum.
- Lo he escuchado todo.
Affedersiniz, Teminki sohbetinize istemeden kulak Misafiri oldum, Sanırım Bayan Millett Yugoslavya'ya gitmeli
Disculpe, no he podido evitar oír su conversación Creo que la señora Millett debe ir a Yugoslavia.
- Kulak misafiri oldum da.
- Soy un fisgón.
- Kulak misafiri oldum, efendim.
- ¿ De dónde demonios ha salido?
Tucumcari'ye gideceğinize kulak misafiri oldum.
No pude evitar oír que va a Tucumcari.
Afedersiniz..... fakat kulak misafiri oldum.
Disculpe pero lo oí por casualidad.
İstemeden kulak misafiri oldum, hayatım.
No pretendía escucharos a escondidas.
Az önce bahçıvanın oğlu hakkında söylediklerinize, istemeyerek kulak misafiri oldum.
Alcancé a oír su comentario sobre el hijo del jardinero.
Böldüğüm için özür dilerim baylar, Konuşmanıza kulak misafiri oldum da.
Siento interrumpirles, caballeros, pero he oído su conversación.
Kulak misafiri oldum da...
Le he escuchado por casualidad...
- Kulak misafiri oldum.
- Les he oído sin querer.
- Kulak misafiri oldum.
- Lo oí desde el carro.
Bir gece kutuphanede, babamla Sam Amca'nin konusmalarina kulak misafiri oldum.
Una tarde en la biblioteca... sorprendí una conversación entre papá y el tío Sam.
Yok ama kulak misafiri oldum, teknenizi ödünç vermişiniz, sonra ne oldu?
Iban en el barco. ¿ Qué has hecho?
İki herife kulak misafiri oldum.
He oido a uno que se lo decia a otro.
- Şey... İstemeyerek de olsa, yemek davetinizin geri çevrildiğine kulak misafiri oldum.
No pude evitar oír que ella rechazó su invitación a almorzar.
- Şey, ah, bilirsin işte, mahkeme salonunda ona kulak misafiri oldum... - O şimdi bazı değişiklikler yapmak istiyor.
En el juzgado, le oí decir que iba a romper algunos moldes.
Kulak misafiri oldum?
- Nadie. Lo he oído.
Bana kızmayın ama, kızlar, ben dün söylediklerinize kulak misafiri oldum.
Chicas, no me maten, pero yo... Ayer lo oí todo, casualmente.
Dün gece Tin Heung lokantasındaydım... ve planlarına kulak misafiri oldum.
Estuve en el Restaurante de Tin Heung Restaurant anoche y oí sus planes.
Büyük kısmına kulak misafiri oldum.
Escuché muchas cosas.
- Maria Delgado tuvaletteydi bir kızla konuşuyordu, kendi maaşını ortaya çıkarışına, seninkiyle benimkini hesaplayışına kulak misafiri oldum.
- María Delgado estaba en el baño hablando con otra empleada, cuando oí que hablaba de su sueldo y que especulaba sobre el suyo y el mío.
İstemeden dediklerine kulak misafiri oldum. Yalan söylüyordun.
Debió decirme que me alejara porque le he oído mentir.
O kadar önemli mi bilmiyorum, ama kulak misafiri oldum da bu zavallı adamın sarhoş omasının nedeni... kız arkadaşının onu terketmesidir.
No sé si será importante, pero antes he oído a este pobre chico decir que se emborrachaba porque... su novia le ha dejado.
Buralardan geçiyordum ve kulak misafiri oldum.
Pasaba por aquí y no pude evitar escucharlos.
Eee, şey, istemeden konuşmanıza kulak misafiri oldum.
No pude dejar de escuchar la conversación.
Ne demek "nasıl?", oradan geçiyordum ve kulak misafiri oldum.
Vamos, dilo. - Lo oí al pasar cerca de su casa.
Üzgünüm ama az önce söylediğine istemeden kulak misafiri oldum.
Lo siento, pero no podía ayudar a overhearing lo que acabo de decir.
Ertesi gün Anna ile Mikael'in konuşmalarına kulak misafiri oldum.
Al día siguiente escucho a Anna hablar con Mikael.
Kulüpte konuşurlarken bazılarına kulak misafiri oldum.
Casualmente oí a alguien hablar en el club.
Tamam, barda kulak misafiri oldum.
No pude evitar oír en el bar.
Dinleyin, büyükanne tartışmanıza kulak misafiri oldum.
No pude evitar escuchar la conversación sobre la abuela.
Kafeteryadaki konuşmalarınıza kulak misafiri oldum.
- Sí, te oí en el comedor.
- Kulak misafiri oldum.
- Escucho conversaciones ajenas.
Tuvalette babanla konuşmanıza kulak misafiri oldum.
Los oí a tu papá y a ti en el baño.
İstemeden kulak misafiri oldum...
No podría ayudarl pero...
Dün lokantada iki çocuğa kulak misafiri oldum.
Ayer oí a dos niños en un restaurante.
Kulak misafiri oldum.
Escuché todo.