Kötü adam traduction Espagnol
5,283 traduction parallèle
Yani ben ölürsem kötü adam kaybolur.
Así que, si muero, entonces el malo se habrá ido.
- Sen ölürsen ben kötü adam olurum.
- ¿ Sigo respaldando tu muerte?
Kötü adam seni korkutuyor mu?
Tienes miedo de un chico malo?
Plânı bize kötü adamın sen olduğunu düşündürmekti.
Esta estafa es para hacernos pensar que eres el malo.
Eğer ben ölürsem, kötü adam gider.
Si muero, entonces el malo se ha ido.
Bu hikayenin kahramanı ben olmalıydım, kötü adamı değil!
¡ Se suponía que debía ser el héroe de esta historia! ¡ No el villano!
Termal kamerayla içeride en az yedi kötü adam tespit ettim.
Tengo señales térmicas que confirman siete posibles tipos malos dentro.
Kötü adam Bodeen, Tony değil.
Bodeen es el malo, no Tony.
Herkes beni kötü adam yaptı.
Queréis hacerme pasar por una villana.
Amk, kötü adamın bile kim oldugunu söyleyemiyorum artık.
Ni siquiera yo puedo distinguir quiénes son los malos.
Onun için kötü adamı yakala.
Atrapa al malo por ella.
Bak, biliyorum birini kötü adam yapmak için bana ihtiyacın var-- -
Mira, lo sé, quieres que sea el malo...
Hadi kötü adamımızı bulalım.
Vamos, encontremos al chico malo.
Geçen sene, maskeler kötü adamın peşindeydik. Hatırlıyor musun?
El año pasado, máscaras, nosotros tras un tipo malo... ¿ recuerdas?
- Her zaman kötü adam ben oluyorum.
Siempre soy el malo.
Tabi ki Deathlok'u kötü adam zannettim.
Seguro, creí que Deathlok era un villano.
Deathlok görünüşünden dolayı kötü adam gibi görünse de çok cesur birisi olduğu anlaşıldı.
Tomé a Deathlok por un villano por su apriencia, pero resulta, que es tan valiente como el que más.
Kötü adam mı oldum?
¡ Yo no soy el malo aquí!
Buradaki kötü adam ben değilim. İyi.
No soy la chica mala aquí.
O sırada da sevgilinden ayrılırsın aslında onu senden ayrılmasına zorlarsın böylece kötü adam sen olmazsın.
Es ahí cuando rompes con una novia, o, lo más probable, la fuerzas a ella para que rompa contigo para que o seas tú el malo de la película.
Belki beni kötü adam yapmak daha kolaydır, böylece benden nefret edip karımla evlenmen için bir bahanen olur.
Quizás es más fácil hacerme el villano, así tienes una razón para odiarme y una excusa para ir tras mi mujer.
Çok çok çok kötü adam.
"Mala, mala, mala persona".
O kötü adam işimi oracıkta bitirebilirdi. Fakat babanız bana doğru koştu ve beni kurtardı.
Y este tipo malo, pudo haber acabado conmigo, pero su padre, corrió hacia mí y me cargó.
Ama eğer bu kötü adam geceleri gizlice kendi kızının yatağına girip ona açık saçık numaralar öğretiyorsa?
¿ Pero y si este hombre malvado... se mete en la cama de su hija por la noche... y le enseña trucos sucios?
Hayır, kötü adamınızı.
No, al malo.
Çünkü senin verdiğin isimle kötü adamımız, aradığımız katil değil.
Porque nuestro malo como usted le llama... no es el asesino.
Dur, yani üç tane kötü adamı tek başına vurdun diye mi kovuldun?
Es todo. Espera. ¿ Te despidieron despues de que enfrentaste a tres ladrones solo?
Kötü adam olduğun için. Kötüler asla kazanamaz.
Porque eres un villano y los villanos nunca ganan.
O kötü bir adam?
¿ Es un mal tipo?
Şöyle diyelim ; adamın kötü vaziyetinden istifade etmiş.
Digamos que se aprovechó de su situación en el 2011.
Daha iyi bir adam olmaması çok kötü.
Está muy mal que no sea un hombre mejor.
Kötü bir adam olduğua kendini inandırmak mı istiyorsun?
¿ Quieres creer que eras un mal tipo? Adelante.
Ama diğer adam, kötü hissetmemem gerektiğini onun da beyninin karışık olduğunu söyledi.
Pero el otro sujeto dijo que no debería sentirme mal. Dijo que su cerebro también estaba estropeado.
O, varlıklı bir iş adamı tarafından evlat edinilen, kötü muamele görmüş bir yetimdi. ... asla ait olamayacağı ayrıcalıklı bir dünyada yetişti o da kendi ailesini yarattı.
Fue una huérfana abusada adoptada por un hombre rico criada en un mundo privilegiado al que nunca podría pertenecer así que creó su propia familia.
Adam hakkında kötü bir şey söylemiyorum tabii. Sadece... Adam Holden'dı.
Y no intento hablar mal de él, sabes es que era un Holden.
Kötü bir adam ondan nefret ediyorsa baban iyi bir adam olmuyor mu?
Si un hombre malvado le odia...
90 yaşındaki bir adamın kalbine sahibim ki tüm şeyler düşünüldüğünde bu kötü sayılmaz.
Tengo el corazón de un hombre de noventa años, que no está mal, teniéndolo todo en cuenta.
Yönünü kaybetmiş bir iş adamından daha kötü bir şey yoktur.
No hay nada peor que un hombre de negocios que ha perdido el norte.
Bu adamın durumu kötü.
- ¿ Qué? Este hombre... está muy mal.
Washington'ın mahkûmlara kötü muameleyle ilgili mektubundan sonra General Howe bile en sevdiği adamını dizginlemeyi uygun görecektir.
Tras la carta de Washington respecto al maltrato a los prisioneros incluso el General Howe verá que es conveniente frenar a su perro favorito.
İyi bir adam yanlış bir şey yaptığında kötü hisseder.
Un buen hombre se siente mal cuando hace algo injusto.
Az önce "iyi bir adam yanlış bir şey yaptığında kötü hisseder" dedin.
Pero acabas de decir : "Un buen hombre se siente mal cuando hace algo injusto."
Demek kötü şöhretli Tehlikeli Adam Nolan sensin?
¿ Así que este es el famoso "no-hombre" Nolan?
Bekleyin biraz, durun, bu adam ne kadar kötü?
Espera, espera, espera. ¿ Cómo de malo es este tío?
Ben Earl'den aldım ve söylediğine göre adamı çok kötü çarpıyormuş. Bir kere sigortadan para almak için bu otu içip ölü takliti yapmış.
Earl me la dio y dice que hace que te duermas tan profundamente, que una vez la usó y fingió su muerte para cobrar una póliza de seguro de vida.
Aslında o kötü bir adam değildi.
En realidad no era un mal tipo.
Şimdi, önümüzdeki birkaç yılı bir kafese kapalı olarak geçirebilir sorunların için anneni ve babanı ve kötü ağabeyini suçlayabilirsin, ya da seni buradan çıkarmama ve nasıl adam olunur öğretmeme izin verebilirsin.
Ahora, puedes pasar los siguientes años encerrado en una celda, culpando a mami y a papi y a tu malvado hermano mayor por tus problemas, o puedes dejar que te saque de aquí y que te enseñe cómo ser un hombre.
Adamın ölmüş olması çok kötü.
Qué lástima que el tipo está muerto.
Kötü bir adam var. Biz de daha fazla kötü şeyler yapmasın diye onu durdurmaya çalışıyoruz. Annen de bize yardım ediyor.
Hay un hombre malo, y estamos tratando de evitar que haga más cosas malas, y tu mamá está ayudándonos.
Bak, biliyorum bu çok kötü görünüyor ama yemin ederim ben aslında gerçekten iyi adamım.
Mire, sé que esto se ve mal, pero... le juro que soy un buen tipo.
Bir zamanlar ateş bulundu. Mağara adamının birinin "kötü fikir" dediğine eminim.
Érase una vez el fuego y estoy casi seguro de que un cavernícola dijo "mala idea".
adamım benim 32
adamlarım 38
adam haklı 53
adamın biri 39
adamımsın 21
adam deli 37
adam kim 19
adam öldü 39
adam nerede 23
adama bak 17
adamlarım 38
adam haklı 53
adamın biri 39
adamımsın 21
adam deli 37
adam kim 19
adam öldü 39
adam nerede 23
adama bak 17
adamımız o 17
adam kaçırma 35
adamı rahat bırak 23
adam ölmüş 24
adam değil 16
adamı duydun 40
adam mı 39
adamı duydunuz 27
adam kaçırma 35
adamı rahat bırak 23
adam ölmüş 24
adam değil 16
adamı duydun 40
adam mı 39
adamı duydunuz 27