Kırmızı mı traduction Espagnol
3,305 traduction parallèle
Kırmızı mı? Hayır.
- ¿ Está eso rojo?
Kırmızı mı?
- ¿ Rojo?
Kırmızı mı, beyaz mı roze mi içeriz bilemedim.
Lo siento. No sabía si traer vino tinto, blanco o rosado, y luego pensé :
Mavi mi kırmızı mı?
¿ Rojo o azul?
Kırmızı Kod takımı, hedeflerinizi aldınız.
Equipo Código Rojo. Apresen a los objetivos.
Savaştığım kırmızı canavar dışında.
Salvo el monstruo rojo con el que peleé.
Yeni kırmızı arkadaşımız söylediklerini yapıyor bunu inkar edemez.
No puedes negar que el Rojo ha intentando mantener su palabra.
Bu Yenilmezler kimlik kartı sunumuyla gururla açıklıyorum ki kırmızı Hulk bizim saflarımıza katılacak.
Con la entrega de esta Tarjeta de Vengador anunciamos con orgullo que ahora es miembro del equipo.
Belki ben inandım ama senin inandığına inanmıyorum... O kırmızı garip adama körü körüne inandım.
Puede parecerlo, pero no quiero que pienses que confío ciegamente en ese loco rojo.
Peri masalından bahsetmişken, kurban gerçekten de Kırmızı Başlıklı Kız'mış.
- Hablando de eso, resulta que la víctima era realmente Caperucita Roja.
Önce Kırmızı Başlıklı Kız'ı öldürüp, altı saat sonra da tekrar mı saldırdı?
¿ Mató a Caperucita Roja y 6 horas después, ataca de nuevo?
- Evet, ben de kırmızı üzüm jölesini maximusla beraber yediğim için kilo aldım.
- Sí, engordé porque solía comer Jalea de uva directamente del frasco usando una chocolatina como cuchara.
Kırmızı takımdayım, tamam
Estoy en el equipo rojo.
Sevgililer günü yemeği için yine Kırmızı Soğan'da rezervasyon yaptım.
He hecho la reserva habitual en el Red Onion para nuestra cena de San Valentín.
Kadının bazı konularda kırmızı alarm verdiğini fark ettim. Bu yüzden hakkında küçük bir araştırma yaptım.
Ella levantó algunas sospechas, así que he hecho un poco de investigación de campo.
Kırmızı kalemle büyük harfle yazılmış programı okumadın mı? - Bu akşam izinliyim. - Doktor.
¿ No podrías leer en la agenda lo que está escrito en grande con un rotulador rojo?
Sanırım omlet yemeyeceğim, kırmızı sakal.
Creo que no quiero el omelett, Barba Roja.
Fena değil, kırmızı göz ile bir düzeltme yapalım, kırmızı göz.
No está mal, solo arreglo ojo rojo, ojo rojo, ojo rojo.
Yeşil Juanita'nın kusmuğu, sarı ise Celia'nın, ve kırmızı ise benim şarabımın.
El verde el es vómito de Juanita, el amarillo es el de Celia, y el rojo es mi Merlot.
18 yıllık eski Kırmızı Kız'mı?
¿ De 18 años, cosecha Daughter Red?
Takip mi edildi yoksa araştırması kırmızı alarmları mı çalıştırdı bilmiyorum ama burası gittikçe tehlikeli olmaya başladı.
- No sé si lo siguieron o si su investigación hizo saltar alguna alerta. Se está calentando.
Takip mi edildi yoksa araştırması kırmızı alarmları mı çalıştırdı bilmiyorum.
No sé si le siguieron o su investigación sobre mí dio la señal de alarma.
Bu E.H.M. bilekliğiniz. Eğer ışık 30 saniyeden fazla kırmızı kalırsa ev hapsinizi ihlal ettiğinize dair bizi bilgilendirir.
Este es tu brazalete electrónico, si permanece en rojo más de 30 segundos, nos avisará de que has violado el arresto domiciliario.
Kırmızı düğmeye bas bakalım? Dur, herkesi öldürecek mi?
Yo.. espera, ¿ va esto a matar a alguien?
Bazı şeyler çalmaya başladı ve yalan söylüyor birlikte yaptığımız oyuncağı kırmış.
Bueno, también ha estado robando cosas, y ha estado mintiendo, y también... aplastó este juguete que él y yo construimos.
Diego'nun kullanabildiği kırmızı bir kamyonet var mı?
¿ Tiene Diego acceso a un monovolumen rojo?
Farkında mısın bilmiyorum ama ayrılmadan 48 saat durarak önceki rekorumuzu kırmış bulunmaktayız.
No sé si lo sabes, pero llevamos 48 sin romper, - superando nuestra marca anterior.
Konuşmuyorsun ve kırmızıya dönüyorsun bu yüzden hemen sileceğim ve istifa dilekçemi hazırlamaya başlayacağım.
Y no estás hablando y te estás poniendo roja, así que voy a cancelarlo inmediatamente y trabajar en mi carta de dimisión.
Kahverengi, yeşil, kırmızı deniz yosunları, ilaç, tekstil, tarım ve yiyecek gibi birçok sektörde kullanılmaktadır.
Las algas marrones, verdes y rojas sirven para toda clase de fines : para fabricar medicinas, ropas, fertilizantes y alimentos.
Sarı tuğladan döşemeler olsun, kostümlü garsonlar olsun ve Cam için ısmarladığım kırmızı pabuçlar.
Tapete de baldosas amarillas, meseros disfrazados y unos zapatos de rubí rojo para Cam.
Geri zekâlı. Biraz daha kırmızı şarap alır mısın, güzel kuğum?
Idiota. ¿ Más vino, bello cisne?
O kırmızı su torbası mı?
¿ Jumbo?
Bu kırmızı hat mı?
¿ Ese es el teléfono?
Masada onaltı tane kırmızı top olması lazım ama onbeş tane var.
Deben haber 16 bolas rojas en la mesa pero solo hay 15.
Bizim çeteninkine benzeyen kırmızı tulum giyen herkese RSS çıkartmıştım ya.
Tenía un RSS configurado para personas con overol rojo, como la pandilla.
Kızımın balosunu kaçırmış olduğuma inanamıyorum.
No puedo creer que me esté perdiendo el baile de mi hija.
Kırmızı bebek arabası mı almış?
¿ Os trajo el cochecito rojo?
Çoğu zamanımı kendimle geçirdiğim kırmızı odada.
He pasado casi todo el tiempo solo en la habitación roja.
Sen Dünyadayken ve hiç bir şekilde durdurduğum Kırmızı Fener istilasına yardım etmiyorken...
Esa invasión Red Lantern que detuve mientras tú estabas aquí en la Tierra sin ayudar en nada
İsyan çıkarıp özel mülke zarar verme adam kaçırmaya yardım ve yataklık, adaleti engelleme ve seni kırmızı ışıktan karşıya geçerken gördüğüme eminim.
Te tenemos instigando una revuelta, destrucción de la propiedad, planear y realizar un secuestro, obstrucción a la justicia y creo que cruzaste la calle sin mirar.
Kırmızı Fenerler'e karşı savaşımızda, bize katılacak mısın?
¿ te unirás a nuestra lucha contra los Linternas Rojos?
Senden daha iyi bir fikir geldiğini, henüz duymadım. Biz, geminin ultra-warpını tamir edip sonra Oa'ya destek almaya gideceğiz. Kırmızı!
No estoy escuchando que salga alguna idea mejor de esa boca, Rojo.
Böylece Kırmızı Fener'in ışığı sayesinde bize diz çöktürenlerden intikamımızı alabilecektik.
Así, a través de la luz de los Linternas Rojos, vengaremos a aquellos que abatieron.
Kırmızı Fener veri bankasından çaldığım bilgilerin şifresini çözdüm. Atrocitus hayatta olduğumuzu biliyor ve bizim peşimize düşecek!
Atrocitus sabe ahora que estamos vivos, y nos estará buscando.
Kırmızı Fenerlerin saldırısı altındayız ve acilen yardımlarınıza ihtiyacımız var.
Estamos bajo el ataque de Linternas Roja y necesitamos ayuda inmediata desesperadamente.
Hey kırmızı, seninle beraber gemiyi geri alma şansımız var mı?
Ey, Rojo, ¿ pueden tú y Aya recuperar nuestra nave?
Gerçek şu ki, kendi yarattığımız trajik geçmişi kabul etmediğimiz sürece Kırmızı Fener tehdidinin biteceğini düşünmüyorum.
El hecho es que nunca seremos capaces de acabar esta amenaza de los Linterna Roja sin admitir nuestra trágica parte en su historia.
Etrafımızı saran Kırmızı Fenerleri unutuyor musunuz?
Alguien se ha olvidado que los Linternas Rojos estan por todo el lugar?
Şimdi Kırmızı Fenerlerle savaşmak için bir şansımız var. Güçlü Yeşil Fenerlerin yanında savaş destroyerlerine saldırın.
Ahora tenemos la oportunidad de pelear contra los linternas rojos, attaca si destructor gigante de batalla del lado de los poderosos Linternas Verdes.
Kırmızı fenerlerden aldığım mesaj benim savaşçı gücümü arttırdıysa, özür dilerim!
Perdóname si un mensaje de los Red Lanterns Aumenta mi espíritu guerrero.
Kırmızı Fenerlerin benim insanlarıma ve başkalarına yaptıklarını engelleyecek birilerini bulacağımı söyledin.
De hacer lo que le hicieron a mi pueblo y a muchos otros.