Kısa bir süreliğine traduction Espagnol
712 traduction parallèle
En azından kısa bir süreliğine.
Por un tiempo, de todas formas.
Kısa bir süreliğine gözden kaybettik.
Lo perdimos de vista sólo algunos segundos.
Kısa bir süreliğine müşterilerin hesaplarına ben bakacağım tamam mı?
- Yasukichi. - ¿ Sí, señor? Ven conmigo.
Sadece kısa bir süreliğine, sağIığı için, canım.
Sólo durante un tiempo, por su salud.
Biraz nefeslenmek için kısa bir süreliğine burada durmuştu.
Se detuvo aquí un momento para descansar un rato.
Hayır, Kısa bir süreliğine izin istiyorum.
No, estoy aquí para solicitar un corto permiso.
Şuradan kısa bir süreliğine kurtulabilsem eminim ki o aşağılık herifi bulurdum.
Si pudiera salir un tiempo, le juro que encontraría a ese canalla.
Peki ya kısa bir süreliğine buradan çıksan arayıp bulacağım dediğin şu adama ne oldu?
¿ Y qué pasa con ese tipo que ibas a encontrar... si pudieras salir un tiempo?
İsterseniz kısa bir süreliğine görebilirsiniz.
Puede entrar y verla un momento si lo desea.
Kısa bir süreliğine bende kalacak sanırım.
Creo que me quedaré con ésto un rato.
Seni kısa bir süreliğine bırakacağım sanırım.
- Creo que voy a dejarle por un rato.
Kısa bir süreliğine içeri girmeme izin verir misiniz?
¿ Le importaría salir un momento?
Sadece kısa bir süreliğine.
Sólo un rato.
Savaş zamanında bir kamp gösterisi için çok kısa bir süreliğine gelmiştim.
Estuve durante una breve estancia.
Kısa bir süreliğine.
Un poco.
Kısa bir süreliğine, şüphesiz.
Fue sólo unos momentos, claro.
Kısa bir süreliğine, sıcaklık rahatsız edici olacak.
Me temo que la temperatura será desagradable un tiempo.
Yalnızca kısa bir süreliğine benimle kalın ve eğer tanrılar isterse size bir erkek evlat vereyim.
Solo que estés un tiempo a mi lado y si los dioses lo quieren, poder darte un hijo.
Tamam ama kısa bir süreliğine.
Bien, pero solo un momento.
Evet, kısa bir süreliğine.
Sí, a dar un paseo
O sadece kısa bir süreliğine bizi görmeye gelir.
Y sólo nos verá una vez.
- Evet, kısa bir süreliğine.
- Sí, un rato.
Ama sadece kısa bir süreliğine.
Pero sólo por poco tiempo.
Son bir kaç deneyde, içime çektiğimde bütün benliğim kısa bir süreliğine uyarıldı.
En mis últimos experimentos, mientras inhalo, se estimula todo mi ser durante un breve tiempo.
Bir dakikadan kısa bir süreliğine yok oldu.
Durante un instante, no existía.
Kısa bir süreliğine akşam gazetenizi alabilir miyim?
¿ Le parece bien si le tomo prestado el Standard por un ratito?
Kısa bir süreliğine.
Por un momento, entonces.
Kısa bir süreliğine.
Durante un rato.
Kısa bir süreliğine.
Pero por poco tiempo.
Adam, kısa bir süreliğine döndüğü bu dünyada farkındadır ki,.. ... ona gönderilmiş olsa da, o ölmüştür.
El sabe que en el mundo al cual acaba de regresar por un tiempo, y desde el que acaba de ser enviado otra vez con ella, está muerta.
Ancak, temkini elden bırakmayıp havanın kısa bir süreliğine açılmasını bekleyebiliriz.
Pero, esperamos, con un cierto grado de certeza un breve período de mejora en el clima.
Ama sadece kısa bir süreliğine.
Bueno. Pero sólo un momento.
Kısa bir süreliğine çıkmam lazım.
Tengo que salir un momento.
Ben kısa bir süreliğine kalıyorum.
Sólo me quedo durante algún tiempo.
Kısa bir süreliğine ona verebilir miyiz?
Déjale eso un rato al chico.
Fakat sadece kısa bir süreliğine.
Pero por poco tiempo.
Bayan Evansbizi kısa bir süreliğine ziyaret edebilirdi.
La Sra. Evans podría quedarse un tiempo.
Engel olabilirim, en azından kısa bir süreliğine.
Por lo menos durante un tiempo.
Kısa bir süreliğine de olsa gelemez mi çavuş?
¿ Y no podrá escaparse ni un momentito? Me temo que no.
Ama kısa bir süreliğine bence.
Creo que no por mucho tiempo.
Bu odayı hazırlayabilirdik, ama burada kısa bir süreliğine bulunacağınızdan...
Podríamos arreglar este cuarto por eI breve tiempo que estarás aquí.
Kısa bir süreliğine de olsa sevinmek hakkımızdır.
♪ largo reine sobre nosotros... ( Churchill ) Podemos permitirnos un breve período de regocijo.
Kısa bir süreliğine, bazı kesimler bu bastırılmış ulusların Nazilerin gönüllü ortakları olmak isteyeceklerini düşündü.
Durante breves instantes, Parecía que estas naciones ocupadas se podría arreglar para unirse a los nazis.
Kısa bir süreliğine gidiyoruz.
No se preocupe por nosotras, señorita. Estaremos de vuelta enseguida.
Çok kısa süreliğine buradasınız. Belki bir daha sizi hiç görmeyeceğim.
Llevan tan poco tiempo aquí y quizá no vuelva a verlos más.
Sevgili genç bayan, sosyal inceliklerinizi kısa süreliğine kenara bırakıp çok arzuladığınız bir fırsatı yakalamak için küçük ve bencil ama doğal bir içgüdüye müsamaha gösterir misiniz?
Querida, si se tomara la molestia de cerrar su manual de buenos modales... el tiempo suficiente para aprovechar una oportunidad que tanto desea... simplemente, seguiría su pequeño y natural instinto egoísta.
Bu arada siz Invincible Kalesine... kısa süreliğine küçük bir takım gönderirsin.
Como lo pensaba, puedes mantener el Invencible con un pequeño grupo, pero sólo por un corto tiempo.
Kısa çöpü çeken, bir süreliğine ortadan kaybolur.
Seguro que ese tonto no vuelve en un buen rato.
Çavuş Harris'le kısa süreliğine şehre gitmemiz gerekiyor. Özel bir mesele için.
Señor, es necesario que el sargento Harris y yo vayamos a la ciudad.
Yakınlardaydım ve selam vermeden gitmemin kabaca olduğunu düşündüm. O yüzden kısa süreliğine bir uğradım.
Pasé cerca y pensé que sería rudo no pasar a saludar, así que me detuve por un momento.
Kısa bir süreliğine. Neden?
- Un poco. ¿ Por qué?