English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Espagnol / [ K ] / Kızgın mı

Kızgın mı traduction Espagnol

5,506 traduction parallèle
- Hâlâ kızgın mısın?
¿ Sigues molesta?
Hala kızgın mısın bana? Ama o şeyi senden bir şekilde çıkarmam gerekiyordu değil mi?
No estás loco todavía, pero me apuesto lo que quieras que estás fuera de ti, ¿ verdad?
Kızgın mısın?
¿ Estás enfadada?
Ona kızgın mısın?
¿ Estás enfadada con ella?
Kızgın mısın peki bana?
¿ Estás enfadada conmigo?
Selam çocuklar. - Hala kızgın mıyız?
Hola, chicos.
Bana kızgın mısın?
¿ Me tienes rabia?
Alice, kızgın mısın?
Alice, ¿ estás enojada?
Duygusal yaratıklar olduğumuz için çok kızgınım.
Me molesta la idea de que seamos solo emocionales.
Annesinin babasına olan kızgınlığını kendisinden çıkardığını mı?
Qué su madre necesita un respiro y su padre sólo carga su frustración en ella.
Ancak daha önemlisi, başınıza iş açtığım için kızgındım.
Pero más importante. Estaba furioso por molestarle.
- Yoksa bana mı kızgınsın?
¿ Está enojado conmigo?
- Niye kızgın olayım?
¿ Por qué?
Gördün mü, sanırım bana gerçekten kızgın.
Ves, realmente creo que está enfadada conmigo.
Sen ne yapıyorsun? Ben Kızgın olmadığımı söylemiştim! Bu her zaman olur - Ben...
Yo... no quería hacerle daño.
Ne demek kızgınım?
¿ Qué quieres decir con "odio no ser necesitado"?
Hâlâ kızgınım.
Todavía estoy enojada.
- Bana hâlâ kızgın mısın?
¿ Aún sigues enfadado conmigo?
- Sadece çok kızgınım.
- Estoy muy molesta.
Ölümlülüğe kızgınım.
Estoy molesta con la mortalidad.
Kızgın olmak istemiyorum tamam mı?
No, no quiero estar enojado.
Ben Ginger'a çok kızgınım.
Estoy muy enojada con Ginger.
Bu konuya takılıp kaldın değil mi? Sana kızmamı mı istiyorsun? Kızgın olmamı mı isterdin?
- Realmente estás atascada en eso, ¿ Querías que me hubiera enojado?
Ben de kızgınım, ama ikimizden başka kimse kalmadı.
También lo estoy yo, pero somos la única familia que nos queda.
Kızgın olmam lazım, ama öyle rahatım ki...
Debería estar enfadado, - en cambio, estoy tan...
Aslında sana çok kızgınım!
A mí... Lo que dice este tío me da asco.
Başta Connor'ın babasına çok kızmıştım şimdi dürüst olayım hâlâ da kızgınım.
Al principio, estaba... estaba bastante enfadada con el padre de Connor, y no voy a mentirte, sigo estándolo.
Aynı öz babaya sahip olmadığımız için kızgın olduğunu biliyorum.
Sé que estás cabreado porque no tenemos el mismo padre.
Kafayı bulmak için sizi ne kadarlığına yalnız bırakırsam bırakayım Mariana hep kızardı ama sen ağlarım diye sen bana kızgın kalamazdın ve bana kendimi daha iyi hissettirmeye çalışırdın.
Sin importar cuánto os dejara solos para ir a colocarme... Mariana siempre se enfadaba, pero tú... tú nunca podías seguir enfadado conmigo porque lloraba e intentabas consolarme.
- Kızgınım.
Pues lo estoy.
Solomu kaçırdığın için hâlâ kızgınım. - Gönlümü alman gerekecek.
Todavía me fastidia que te hayas perdido mi solo, me vas a tener que recompensar.
Evet. Kızgınım.
Sí, lo estoy.
Bu da sana kızgın kalamayacağım anlamına geliyor, değil mi?
Lo que significa que no puedo... realmente permitirme estar enojada contigo ahora, ¿ verdad?
Çok kızgınım!
¡ Estoy tan molesta!
Sonra kızgın bir şekilde çiçekçiyi aramış, ve kadın demiş ki, " Bayım en azından karınızın cenaze töreninde şunu yazan bir kart almadığınıza şükredin :
"Entonces ella llama al florista muy enfadada, y dice," Señor. Por lo menos yo no soy el que recibió flores, en el funeral de su esposa y que la tarjeta diga,
Hala kızgınım.
Oh, aún estás de mal humor.
Bana kızgın mısın?
Enfadada todavía.
Bana kızgın falan mısın? Bilmem.
¿ Estás enfadada conmigo o algo?
Kızgınım.
Estoy enfadada.
Evet, insanlar özel düşüncelerinde özgürdür ve bu kadar kızgın olmamam lazım ama ben Latin'im, bu yüzden de istediğimi hissederim.
Y, sí, está permitido tener pensamientos privados y no debería estar tan enojada. Pero soy latina, por eso siento lo que yo quiera.
Bu ince dokundurmayı anladınız mı bilmem ama bana kızgın.
No sé si pudieron entender la seña tan sutil. Ella está enojada conmigo.
Tamam evet, yedi sene önceki Lily San Francisco'ya gidişin ve ayrılığımız konusunda sana hâlâ kızgın olmakta haksızım belki.
De acuerdo, sí, Lily de hace siete años, quizá esté equivocado por seguir molesto contigo por lo de San Francisco y nuestra ruptura.
Sana çok kızgınım.
Estoy tan enfadada contigo.
Kahretsin şuan gerçekten çok kızgınım sana.
Dios bendito, estoy muy enfadado contigo ahora mismo.
Ben şuan azıcık kızgınım sana.
Estoy un poco enfadado contigo ahora mismo.
Rath'a acaip kızgınım şuan.
Estoy muy enfadada con Rath ahora mismo.
Ona değil, sana kızgınım.
Oh, no estoy enojado con él, estoy enojado contigo.
Ne yapmam gerektiğini ve bana kızgın olmadığını söyleyene kadar seni bırakmayacağım.
¡ Qué tengo que hacer para que ya no estés enojado conmigo!
Ona yatırım yaptığı toprakların kızgın Kızılderililerle dolu olduğunu söyle.
Dígale que ha invertido en un territorio... lleno de gente marrón furiosa.
Biliyorum bana kızgınsın ve 15 mesaj bıraktım zaten ama yeter artık!
Sé que estás enfadado conmigo y sé que te he dejado 15 mensajes, pero deja de hacer esto.
Kızgınım sana, çünkü kadar iş değildir.
Estoy enfadada porque no estás a la altura del trabajo.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]