Marc traduction Espagnol
2,122 traduction parallèle
Marc St. James, elini kaldır.
Marc St. James, levanta la mano.
Marc'ı tanıyorum.
Bueno, conozco a Marc.
Benimle Mode'da çalışıyor. Selam Marc.
Trabaja conmigo en Mode.
- Sen de kimsin?
- Hola Marc. - ¿ Quién eres tú?
Cevabım, "hayır."
La respuesta es no. Marc, vamos.
Marc dur, yapamam.
No, Marc.
Ben Marc St. James, Wilhelmina Slater'la çalışıyorum.
Soy Marc St. James. Trabajo para Wilhelmina Slater.
Yapma Marc!
No, Marc.
İmayı bırak Marc.
Para de insinuar, Marc.
Sonra da Connor'la içeri gireceksin ve Daniel'ı Molly'nin üstünde... Hayır Marc.
Y entonces tú entras con Connor y veis a Daniel encima de Molly.
Sana söyledim.
No, no, no. Marc, te lo he dicho.
Marc, ara onları.
Marc, prepara la llamada.
Marc!
¡ Marc!
Çok sağ ol Marc.
Oh, muchas gracias, Marc.
Yardım ettiğin için çok sağ ol Marc.
- Marc, muchas gracias por ayudarme.
Elbisemizi geri alıyoruz!
Estamos recuperando nuestro vestido. Corre, Marc.
Marc, kaç! - Bir yere gidemezsiniz.
- No vais a ningún sitio.
Onları basına sızdırmak istiyorum.
quieres que las difundas, se lo pediria a marc
Marc'tan rica ederdim, ama iyi bir sebep yokken onu ödüllendirmekten hoşlanmıyorum.
El quisiera, pero odio recompensarlo sin ninguna buena razon.
- Sağ ol Marc. - Rica ederim.
- Gracias, Marc.
Marc, gey bir bayrak direği gibi dikilme orada.
Marc, deja de estar parado ahí como una asta gay.
Marc, şu insanları konferans odasından çıkar.
Marc, Echa a esa gente fuera de la sala de conferencias.
Merhaba Marc.
Hola...
Marc'ın arkadaşı.
Amiga de Marc.
"Marc'ın arkadaşı" yeterli.
Amiga de Marc está bien.
Marc, canımı yakıyorsun!
- Marc, me estás haciendo daño. - ¿ Sí?
- Marc! Demek buradasın!
Oh, Marc, ahí estás.
Bu sorun olmaya başlıyor, eğer bir daha olursa, makyaj reyonunda parfüm sıkmaya dönersin. Hepsi bu kadar Marc.
Esto está... conviertiéndose en un problema.
Görüntü güzel, ama masasının arkasına bir Picasso tablosu assan aynı işi görür.
Eso será todo, Marc. Lindo, pero podrias poner un Picaso atras de su escritorio y haria el mismo trabajo
Ama daha fazla ileri gitmeden önce bir erkek bakış açısına ihtiyacımız var. Pekala, bir erkek bakış açısı bulamadım, ama Marc'ı buldum. İlk soru, Jesse seni nerede öptü?
pero antes de que vayamos más lejos, necesitamos un punto de vista masculino vale, entonces no pude encontrar un punto de vista masculino, pero encontré a Marc primera pregunta...
Bir şeyler değişti Marc.
Sí Ha cambiado algo, Marc.
Tamam, bir defalık izin veriyorum. Bundan böyle eve girişlerimi kendim düzenleyeceğim.
vale, te dejo hacerlo una vez a partir de ahora yo orquesto mis propias entradas marky-marc!
- Elbette davet etti Marc.
Por supuesto, Marc, pero vive en Murray Hill.
Sağ ol Marc.
Gracias, Marc.
Gördün mü Marc? İnsan hislerini açık edince böyle olur işte.
Mira, Marc, lo que pasa cuando sacas tu interior.
- Ne diyeceksin Marc?
- ¿ De esclavo a jefa?
Marc Jacobs, sanki -
Marc Jacobs es, como -
Burda daha önce hiç Marc Jacobs marka çanta olduğunu görmemiştim.
He nunca, nunca había estado aquí antes donde ha habido una bolsa de Marc Jacobs.
Laurence, kız kardeşim. Marc, diğer kız kardeşimin kocası.
Laurence, mi hermana Marc, el marido de mi otra hermana.
Bir kaç Marc Jacob bluzu var. Çok ucuz. Marc Jacob sever misin?
Tops de Marc Jacob, muy baratos. ¿ Te gusta Marc Jacob?
Dün Marc'la tartıştık.
Discutí con Marc
Marc'ı anlatmıştım sana.
Te conté de mi amigo Marc.
Bu Koca Marc.
Es el Gran Marc.
Tommy Hatcher'ı görmüyorum, Marc.
No veo a Tommy Hatcher, Marc.
- Bizden ne istiyorsun?
- ¿ Qué quieres, Marc?
Ne zaman istersen Marc!
Cuando quieras, Marc.
İkiniz için biriş meselesi olabilir ama benim için tamamen kişisel.
Para ti y Marc puede ser un asunto de negocios, pero para mí es solamente personal.
Marc, yapma lütfen.
Por favor.
Benim derdim, biliyorsun, sen... Biliyor musun? Marc, ağzında gevelemeden söyle.
Estoy preocupada, sabes, que sabes, sabras? No lo quiero si la mujer mas talentosa en el mundo de la moda esta perdiendo reuniones porque su cabeza esta...
Marc, neler oluyor?
Marc, Déjame ir! , Bájame!
Marc.
Marc.