Martinique traduction Espagnol
66 traduction parallèle
Rio'dan Martinique'e giderek rekor kırmıştır.
Y rompió el récord entre Río y Martinica.
Martinique Hotel'e taksiyle gittin.
Ha cogido un taxi al Hotel Martinique, en la 32 con Broad.
Martinique aslında cennet değildi.
No es que Martinica sea un paraíso.
Geçen kış Martinique'de birkaç denizciyle kavga ettim.
El pasado invierno, en Martinica me peleé con unos marineros.
- Martinique'de.
- En Martinica.
Martinique?
¿ Y Martinica?
Martinique'de de böyleydi.
En Martinica era lo mismo.
Martinik Adası'ndan olduğumu söylerim.
Soy de la isla de Martinique.
Fleca! "Martinique" li Fransız bir kadın.
Es una francesa da Martinica.
Beş dakikaya kadar nezaretin altında olmazsa Martinique'deki parkmetreleri kontrol ediyor olursun!
Si no la arrestó en cinco minutos... ¡ estará controlando parquímetros en Martinica!
"Martinique'ten Bay Werder..." "... yolculuk için bana avans verecek. "
"El Sr. Werder, de Martinica, me adelantará el dinero".
Yakında harika eşimi Amerika'ya ya da Martinique'e öyle bir yere falan götüreceğim.
Pronto nos iremos mi encantadora mujer y yo, ... a cualquier sitio, no sé dónde... América o la Martinica, ya veremos...
Martinique'de bir şey buldu, sanırım.
Creo que encontró otra en la Martinica.
Köy çorbası, Martinique tarzı.
Sopa campesina, estilo Martinica. ¡ Especialidad de Jacob!
Bunu Martinique'de iki genç zenciyle denedim.
Intenté hacerlo en Maninique con dos jovenes negros.
Saat 11 de Martinique'e giden başka bir uçağa da rezervasyon yaptırdım.
También reservé para Martinique, a las 11.
Ama Martinique hakkında hiçbir bilgim yok.
Pero no sé nada de Martinique.
Aynı şekilde Martinique'ten de.
Ni Martinique.
Rotzinger ya da Martinique'ten bahsetmedin çünkü plan mükemmeldi ve benim ufak ihtimallerle endişelenmemi istemedin, değil mi?
No mencionaste a Rotzinger, ni Martinique porque el plan era perfecto. No querías angustiarme con vicisitudes.
Eğer boş boş ortalarda dolanıp hepimizi hapise göndertmezsen....
Me voy a Martinique con un millón de dólares.
..... kıçıma tıkdığım 1 milyon dolarla Martinique'e gidiyorum.
A menos que sigas con esto y acabemos en la cárcel.
Benim de böyle bir tane vardı. Martinique'de, ama daha küçüktü.
Tuve uno como este, más pequeño, en Martinica.
Martinique'de her gün giderdim.
Iba todos los días en Martinica.
O benim Martinique'da yaptığım şeyi görmedi. Şuna bak.
- No ha visto lo que he hecho en Martinique.
Martinique'de mi?
¿ Martinica?
- Nezaketinle yaptırdığın kürtaj bana enfeksiyon bulaştırdı. Martinique'de oldukça hastaydım.
Aquel aborto me produjo una infección.
Martinique sonra Senegal, sanırım.
Martinique después a Senegal, creo.
Martinique'den kardeşimiz, Aime Cesaire.
nuestro hermano de Martinica, Aimé Césaire.
Martinique bu iş için müsait bir yer!
En Martinica han conseguido...
2 Mayıs 1850 Fort-de-France, Martinique
2 DE MAYO 1850 FORT-DE-FRANCE, MARTINICA
Martinique.
De Martinica.
- Cellatları yok mu? - Martinique'de bir tane var.
¿ Y no tienen ellos un verdugo?
Martinique'den.
Viene de Martinica.
Martinique'de işler pek iyi gitmedi o yüzden şimdi buradalar.
Las cosas les fueron mal en Martinica, y aquí están.
Belki bir dahaki sefere Martinique'da yalnız olabilirsin.
Tal vez la próxima vez que vayas a Martinique estés soltera.
Martinique'de yoga yapıyor.
Hace yoga en Martinica.
Millet her şeyi "US Weekly" için depoluyor.
Sabes que Martinique le informa todo a Us Weekly.
St. Pierre, Martinique'de dikildi.
Está hecho en St. Pierre, en la Martinica.
Ben Martinique * deydim, ancak bakıcı kendinde bile değilmiş.
Yo estaba en Martinica entonces, pero la ama de llaves estaba doblegada.
Martinik'teki dalgaların tenime vuruşunu...
Dejarme acariciar por las olas en Martinique.
Martinique'te Hollanda gemisinden indirilmiş ve bir hafta sonra tükenerek ölmüş.
Bajó del barco holandés en Martinica y murió poco después de consunción.
Martinique'de yaşıyor ve kahve üretip topluyor.
Vive en Martinica, donde cultiva y selecciona personalmente mis granos de café.
La Martinique.
Martinica.
Adım bir : Martinique'da sana, bir gelinlik bulmak için randevu ayarladık.
Así que primer paso, tenemos una cita para ti en el salón de belleza Martinique para encontrarte un vestido de novia.
Martinique.
Martinique.
Martinique denilen bir adaya transfer oldum.
He sido transferida a una isla llamada Martinique
Martinique...
¿ Martinique...
Martinique...
Martinique...
İki yıl önce Martinique'deydim...
Hace dos años en Martinica.
Şimdi de bizi Martinique'e götürmek istiyor.
Ahora quiere que nos vayamos a la Martinica
- Martinique, ha?
Martinica, ¿ eh? Sí, lo arreglé todo.