Mesleği traduction Espagnol
698 traduction parallèle
Arnie bu mesleği bıraksan iyi edersin.
Arnie mejor deja este negocio.
Bu mesleği bırakmanın tek yolu ölmektir.
La única forma de dimitir de nuestra profesión es morir.
Sakın inkar etme! Uyarı almıştın! Mesleği icra etmemen için uyarılmıştın.
No debería proseguir con sus investigaciones.
- Armand genç bir adam. Önünde uzun bir hayatı, onu bekleyen bir mesleği var.
- Armando es un joven que comienza su vida con una carrera esperándole.
Hiç mesleği olmazsa ne yapar?
Sin tener profesión, ¿ qué cree que pueda hacer?
Mesleği...
Ocupación...
O kadar uzun zamandır emekliyim ki, mesleği unuttum.
Pero pasé tanto tiempo sin hacerlo que perdí la práctica.
Senin pozisyonundaki bir adamın böyle bir mesleği bıraktığına.
Un hombre de tu posición abandonando una consulta como ésta.
- Evet ama bu mesleği efendim!
Sí, pero es su trabajo, señor.
Mesleği neydi?
¿ A qué se dedicaba?
- Mesleği?
- ¿ A qué se dedica?
Bir yılanı var. Şimdi adını unuttum, mesleği oymuş.
Viaja con una serpiente, es un ofi...
- Babanın mesleği?
- ¿ Cuál es su profesión?
Belki Onbaşı John J. Bramble, eski mesleği...
Está diciendo bobadas. Puede. Sólo soy el cabo John Bramble.
Sanırım, özellikle de sizin gibi bir mesleği olan biri daha önce de kaybedenlerin sızlanışlarını duymuştur.
Supongo que habrá oído los lloriqueos de otros perdedores especialmente en su profesión, ¿ no es así?
Guyanalıların en meşhur mesleği olan kelebek avcılığına başladı.
Se convirtió en cazador de mariposas, por las que Guayana es famosa.
Şeytani mesleği sırasında polis ona yükleyebilecek hiçbir suç bulamadı.
Nunca en su diabólica carrera le ha podido acusar la policía.
Bu, sanırım, sizin mesleği ilgilendirir, efendim.
Debería saberlo mejor que yo.
- Babasının mesleği nedir?
¿ Cuál es su profesión? Es músico.
Mesleği bıraktım.
No habrá ninguna.
Bunca yıldır boşuna bu mesleği yapmıyorum.
No estuve estos años en la policía para nada.
Tıpkı diğerleri gibi bir taş ev ve duvarları balıkçının mesleği kadar eski.
Una casa como muchas otras... hecha de piedras viejas... con paredes tan viejas como el oficio de pescador.
Doktorluk mesleği tam bir komedi.
La profesión médica ya es por si, un poco ridícula.
Laurie bir erkek. Yani oy verebilir, mal alabilir, ve mesleği olabilir.
Laurie es un hombre y como tal... puede votar, tener propiedades y ejercer la profesión que guste.
Şimdi, kocanızın ilk adı ve mesleği nedir?
¿ Nombre y profesión de su marido?
Kişisel bilgilerini alalım : adı, uyruğu, yaşı, mesleği, ana ve baba adı.
Redacte un informe personal. Nombre y apellidos, nacionalidad, edad... Nombre de los padres y cual es su profesión.
Mesleği, yok.
Ocupación, ninguna.
Bu mesleği burada bırakıyorum.
Y yo no puedo más. Tengo que sentarme.
Ben başka bir mesleği yapamam Bu yaşam tam bana göredir
Navegamos los mares.
Ben başka bir mesleği yapamam
Somos piratas imparables.
Ne film, nede mesleği bu zor dönemde babasının yanında olmak kadar önemli değilmiş, onun için.
Ni la película ni su carrera significan tanto para ella como estar junto a su padre en estos momentos de necesidad
Tıp mesleği Alaska'da çok zor.
La profesión médica es muy difícil en Alaska.
Mesleği neydi?
¿ Qué hacía para ganarse la vida?
Eve zor bir mesleği devralmaya gidiyorum.
Vuelvo a casa para una labor difícil.
Onun gibileri iyi bilirim. Tek bil - dikleri erkekler, giyisiler ve seks. Dürüstlük, mesleği öğrenme gibi şeyleri hiç arama.
Los hombres, el lujo, la vida fácil con dinero ganado fácilmente.
Bu mesleği seçmek zorunda değildin.
Nunca deberías estar allí.
Aile mesleği mi?
- ¿ Es una profesión familiar? - Sí. - ¿ Llevas el hilo sagrado?
Doğru. Ben'in mesleği de öyledir.
Como Doc y Ben...
Mesleği ne?
¿ A qué se dedica?
Bu onun mesleği.
- Es su profesión.
Mesleği ne bilmiyorum ama iyi kazandırıyormuş.
No sé a qué se dedica pero parece que le va bien.
Şeriflik mesleği bana, her yıl 6800 $ kazandırıyor.
Mi salario de sheriff son 6.800 al año.
- Mesleği ne?
¿ Qué es?
Ne mesleği?
¿ Que oficio?
Adı gerçekti, mesleği de gerçekti.
Su nombre y su profesión eran bastante reales.
Şarlo'nun Yeni Mesleği
SU NUEVO TRABAJO
- Babanın mesleği? - Öğretmen.
¿ La profesión de tu padre?
- Mesleği ne?
Bueno... ¿ A qué se dedica ella?
Mesleği : incir paketleyici, kimliği kaybolmuş İzmir'den alınmış, soygun ve cinayete teşebbüsten aranıyor.
Ocupación, empaquetador de higos. Tarjeta de identidad perdida. Dijo que había sido extendida en Esmirna.
Mesleği mi?
- ¿ Su profesión?
Ne diye bu mesleği seçtin?
¿ Por qué has elegido este oficio?