Ne bekliyordunuz traduction Espagnol
154 traduction parallèle
Ne bekliyordunuz?
¿ Qué esperaba?
Ne bekliyordunuz, size minnet duymasını mı?
¿ Qué esperaba, su gratitud?
- Ne bekliyordunuz Bay Bligh?
- ¿ Qué esperaba, Sr. Bligh?
Bir kaç saat içinde ne bekliyordunuz?
¿ Qué espera con un aviso de unas pocas horas?
- Ne bekliyordunuz?
- ¿ Qué esperaba? Culpable.
Ne bekliyordunuz?
Las redes también están desgarradas. ¿ Y crees que los patrones se harán cargo?
Ne bekliyordunuz? Aktif bir yaşam iyidir.
La vida activa tiene sus cosas buenas.
Ne bekliyordunuz?
¿ Qué quieres?
Ne bekliyordunuz ki?
¿ Qué quiere que haga?
Hapishanede geçen iki aydan sonra ne bekliyordunuz ki?
Que esperabas tras dos meses en la cárcel.
- Ne bekliyordunuz?
- ¿ No era lo que esperaba?
Ne bekliyordunuz? Mevsim yaz, günler ılık, çimenler hoş...
Imagínese, el calor, la ocasión, la hierba fresca...
Ne bekliyordunuz, kollarınıza atılmamı mı?
¿ Qué esperas? ¿ Que me arroje a tus brazos?
Bir gezegeni istila ettiğinizde ne bekliyordunuz ki?
Qué espera cuando invade un planeta?
Ya ne bekliyordunuz? Burada başka oda yok ki.
Aquí no hay otras habitaciones, excepto...
Ne bekliyordunuz?
¿ Y que esperaban?
Ne bekliyordunuz?
¿ Qué esperaban?
Bütün bu haplarla ne bekliyordunuz?
Qué esperaban con todas esas drogas?
Ne bekliyordunuz?
¿ Qué espera?
Ne bekliyordunuz?
¿ A que están esperando?
Ne bekliyordunuz ki?
Que esperaban?
Ne bekliyordunuz?
¿ Qué imaginaba?
Çünkü Kaptan, oğlunu gemiden attı. Ne bekliyordunuz ki?
El Patrón expulsó a su hijo del barco. ¿ Qué esperabais?
Ne bekliyordunuz ki?
¿ Qué esperaba?
Ne bekliyordunuz?
Qué espera?
Siz ne bekliyordunuz?
¿ Qué esperaba?
Dr. Fowler, ne bekliyordunuz?
Fowler, ¿ qué esperaba?
Bu tip bir anne ile ne bekliyordunuz ki.
Qué esperas con semejante madre.
Ben bir hainim. Ne bekliyordunuz ki?
Soy una rata. ¿ Qué esperáis?
Bisikletlerle ne bekliyordunuz ki tatlım?
¡ Pero también... en bicicleta! , hija mia.
Benden ne bekliyordunuz, yuvarlak bir rakam mı?
¿ Qué esperaban de mí? ¿ Un número redondo?
O halde size tam olarak ne anlatmamı bekliyordunuz?
¿ Qué era lo que quería que le dijera?
Burada ne bulmayı bekliyordunuz ki?
¿ Pero qué esperabais encontrar aquí?
Onlardan ne yapmasını bekliyordunuz?
- ¿ Qué esperabas que hiciesen?
Ne bekliyordunuz ki?
¿ Qué queréis?
Ondan ne yapmasını bekliyordunuz? İçeri girip, elini sıkmasını mı?
¿ Qué esperabas que hiciera esa chica, saludarte amablemente y darte la mano?
- Peki ondan ne yapmasını bekliyordunuz ki?
- Si. ¿ Y qué queria que hiciera?
Ne tür müjdeli haberler bekliyordunuz ki?
¡ Un momento! ¿ Qué clase de buena nueva esperabais?
- Ne için bekliyordunuz?
- ¿ Para qué?
Bebeği ne zamana bekliyordunuz?
Cuando... ¿ Para cuándo esperabas al bebé?
Ne bulmayı bekliyordunuz?
¿ Qué espera encontrar?
Ne bekliyordunuz ki?
¿ Qué esperaban?
Ne zamandır birlikte çalışıyoruz ne yapmamı bekliyordunuz ki?
Brian, ¿ cómo me vas a poner en esta situación? Te conozco hace años del barrio, ¿ Qué se supone que haga?
Kafanızda kar maskeleriyle sağı solu havaya uçuruyorsunuz, ne olmasını bekliyordunuz?
¿ Vais volando cosas por ahí con máscaras en la cara? ¿ Qué creíais que iba a ocurrir?
Sinirlenmeyip de ne yapmasını Bekliyordunuz şimdi ne yapmalıyız?
¿ Qué se puede esperar si no es que estalle de ira? ¿ Qué sugieres?
Peki geldiğimde ne söylememi bekliyordunuz?
¿ Y qué pensabas decirme cuando apareciera?
Ne yapmamı bekliyordunuz, sizi öldürmelerine izin vermemi mi?
¿ Dejar que la mataran?
Ne demelerini bekliyordunuz? Yapmamız gereken her...
¿ Y qué otra cosa dirían?
- Benden ne yapmamı bekliyordunuz?
¿ Qué esperaba que hiciese?
Ne? Beni mi bekliyordunuz?
¿ Uds. me van a ayudar, montón de amateurs?
Ne yapmamızı bekliyordunuz? Kapa çeneni be!
¡ Cállate!
ne ben 29
ne bekliyorsun 380
ne bekliyordun 108
ne bekliyorsun ki 18
ne bekliyorsunuz 114
ne bekliyordun ki 83
ne bekliyoruz 85
ne bebeği 18
ne bekliyorsun 380
ne bekliyordun 108
ne bekliyorsun ki 18
ne bekliyorsunuz 114
ne bekliyordun ki 83
ne bekliyoruz 85
ne bebeği 18