Orta çağ traduction Espagnol
316 traduction parallèle
Eski çağlardaki kötü ruhlar Orta Çağ'da etrafta sinsice dolaşıp çocukları kandıran şeytanlara dönüştü.
Los espíritus malignos de las épocas antiguas se transformaron en el folklore medieval en demonios, husmeando por ahí y tentando a los niños.
Orta Çağ'ın son bölümlerinde dünya evrenin ortasında sabit bir küre olarak düşünülmüştü.
En la última parte de la Edad Media se consideraba que la Tierra era una esfera estacionaria en el centro del universo.
Yerkürenin ve sularının üzerinde Orta Çağ insanı ilk olarak bir hava katmanı hayal etti.
Por encima de la Tierra y sus océanos el hombre medieval imaginaba que primero habría una capa de aire
Orta Çağ'daki inanışlarla ilgili iyi bir anlayış vaat eden garip eski mekanik bir cehennem tasviri buldum.
He encontrado una extraña y antigua representación mecánica del Infierno, que sirve para comprender bien las creencias en la Edad Media.
Orta Çağ boyunca şeytanlar ve cehennem gerçek kabul edilmişler ve sürekli bir korku kaynağı olmuşlardır.
Durante la Edad Media, los demonios y el Infierno se consideraban reales y causaban constante temor.
Bu görüntüler çoğunlukla Orta Çağ ve Rönesans'ın ünlü cadı ayinleri resimlerinde bulunur.
Estas escenas se suelen encuentrar en cuadros del Sabbath de las brujas de la Edad Media y el Renacimiento.
Cadılığın ve Şeytan'ın işinin her yerde görüldüğü Orta Çağ'da durum böyleydi ve bu nedenle olağan dışı şeylerin gerçek olduğuna inanılırdı.
Así era la Edad Media, cuando la brujería y la obra del Diablo se veían en todas partes. Y por ello las cosas más inusuales se tomaban como verdad.
Her gece sarhoş olmanızın nedeni Yanan kütüklerin verdiği sonsuz korku mu siz Orta Çağ'ın yaşlı ve fakir kadınları?
¿ Es por el miedo atávico a la hogurera por lo que te emborrachas cada noche, pobre vieja de la Edad Media?
Orta Çağ boyunca Şeytan korkusu manastırlarda cinnet boyutuna vardı.
En los conventos, durante la Edad Media, el miedo al Diablo se intensificaba hasta una profunda desesperación.
Ve hâlâ Orta Çağ cadısı ile modern çağın histerik insanı arasında çok fazla bağlantı vardır.
Y hay más conexiones aún entre la bruja medieval y la persona histérica actual.
Orta Çağ'da pazar günü boyunca Şeytan'ın cadıların vücutlarına görünmez bir işaret koyduğuna ve işaretin konulduğu yerin tüm hissini kaybettiğine inanılırdı.
En la Edad Media se creía que durante el Sabbath el Diablo ponía unas marcas invisibles en el cuerpo de la bruja, donde toda sensibilidad desaparecía.
Orta Çağ'da kiliseyle problemleri vardı.
En la Edad Media habrías tenido problemas con la iglesia.
Asırlar geçti ve Orta Çağ'ın Tanrı'sı onuncu kristal küresinde artık oturmuyor.
Siglos han pasado y los poderosos de los tiempos medievales ya no se sientan en la décima esfera.
Ve sonra Orta Çağ'daki barbar yöntemlerle kliniklerdeki ılık duşlar yer değiştirdi diye kendimizi avutuyoruz.
Y entonces nos consolaremos pensando que la ducha templada de la clínica ha reemplazado los bárbaros métodos de los tiempos medievales.
Ben Othello değilim. Orta Çağ'da da değiliz. Hiçbirimiz kafiyesiz şiir gibi konuşmuyoruz, siz bile.
Sí, pero yo no soy Otelo, ni estamos en la Edad Media, ni ninguno hablamos en verso.
Orta Çağ'ı seversin, değil mi tatlım?
Te encanta la Edad Media, ¿ verdad?
Bir orta çağ kalesi.
Un castillo medieval.
Orta çağ heyecan verici ve canlandırıcı.
Es medieval, emocionante y estimulante.
Bu yöntem Orta Çağ'da kalmamış mıydı?
No se ha utilizado desde los tiempos de Lily Langtry.
Orta Çağ'ın işkence odalarından... günümüzün çete savaşları ve linçlerine kadar.
Desde las cámaras de torturas de la Edad Media... a las luchas de bandas y los linchamientos.
Aslında orta çağı geri getirmek istiyorlar, geçmişi yeniden yaşamaya.
Sólo están tratando de traer de nuevo la Edad Media, de traer de nuevo el pasado.
Poolitzer "James Lee Bartlow'a" kitabın ilk sahibi vs vs "Harvard ve Sorbonne'dan mezun olmuş"... "1949, Doğudaki bir üniversitede Orta Çağ Tarih Profesörü"
"Para James Lee Bartlow, cuyo primer libro"... y bla bla egresado de Harvard y la Sorbonne... 1949, profesor de historia medieval de una destacada Universidad del Sur ".
Orta Çağ her şeyi kaybettiğinde Latince hâlâ biliniyordu.
Cuando en la Edad Media lo perdieron todo... todavía sabían latín.
Orta Çağ'da kediler için çok moda bir isim.
Un nombre muy de moda para los gatos ingleses en la Edad Media.
Bu şahsiyetin Orta Çağ'dan kaldığı dünyanın yuvarlaklığı kadar kesin.
Eso es medieval, tan seguro como que la Tierra es redonda.
Tıpkı kalesini koruyan orta çağ şovalyeleri gibi.
Seremos caballeros medievales defendiendo el castillo.
Şu tarafta Orta Çağ Bölümünde. Bir ejderhayı öldürüyor.
Así que ahora está por ahí en la sección medieval, matando a un dragón.
Orta Çağ'da yaşamıyoruz artık!
¡ Ni que estuviéramos en la Edad Media!
İkinci olarak Orta Çağ.
Segundo... ¡ La Edad Media!
Neden bunları modası geçmiş, orta çağ batıl inançlarıma verip, hapları içmiyorsun?
¿ Por qué no complaces mis supersticiones medievales y las tomas por mí?
Orta Çağ'da uyku düzenim bozuldu. O zamandan beri uyuyamıyorum.
Eché una cabezada en la Edad Media, y desde entonces nada.
Orta Çağ'da değiliz artık.
No estamos en la Edad Media.
Kutsal emanetler, orta çağ saçmalıkları falan.
Ornamentos de la Edad Media.
Orta Çağ'da prens ve kralların kılık değiştirip uyrukları arasında dolaştığını biliyor muydun?
¿ Sabía que en la Edad Media los príncipes y los reyes se disfrazaban y paseaban entre sus súbditos?
Kale orta çağ mimarisine ilginç bir örnek teşkil ediyor.
La torre es un ejemplar interesante... de la arquitectura medieval.
Saint Augustine'e göre "Aydınlanma" bakış açısı ve miattır. Bakış açısı ve miat uzun zaman boyunca geçerliliğini korudu tüm orta çağ psikolojisince.
Es un término y concepto de San Agustín... que se ha sostenido durante varios siglos, en toda Ia filosofía medieval.
Orta Çağ'da olmadı bunlar, çok uzun zaman öncesi değildi.
No era en la era medieval, eso ocurría hace poco tiempo.
- Orta Çağ Dünyası'nda gitmek istiyorum.
- Quiero ir a Medievalworld.
Ben ProfesÖr Guy Gabroir... Marseilles'den gelen bir orta çağ şatoları uzmanıyım.
Mi nombre es Profesor Guy Gabroir... autoridad del castillo medieval de Marsella.
- Orta Çağ'dayız.
- En la Edad Media.
Orta Çağ'dayız.
Hmm... en la Edad Media.
Bir anda Orta Çağ koşularına geri dönmüş olacağız.
Estaremos forzados a vivir en las condiciones de la Edad Media.
Orta Çağ'ın büyük savaşlarından sonra hayatta kaldık.
Hemos sobrevivido las grandes batallas del Medioevo.
Bilirsin, insanlarla ara sıra sohbet ederim ama ne iş yaptığımı sorduklarında ki bu da hep yaklaşık beş dakika sonra oluyor surat ifadeleri... Sohbet hoşlarına gidiyor bile olsalar veya benimle flört bile ediyor olsalar veya her neyse suratlarında kale kapısının inişi gibi bir ifade oluşuyor. Hani orta çağ kale kapıları olur ya.
A veces, conversaba con gente... pero cuando me preguntaban qué hacía... al cabo de cinco minutos... sus caras, aunque disfrutaran de mi conversación... o ligaran conmigo... sus caras se transformaban en un menosprecio absoluto.
Bu mimari İspanya'da pek yaygın olmamakla birlikte sokaklara da Orta Çağ görünümü verir.
Su arquitectura es poco frecuente en España y da a las calles un aspecto medieval.
Orta sınıf, kurbanını çağırıyor.
La moral de clase media solicita a su víctima.
Bay Braden orta ring için Holy'yi çağırıp konuşalım mı?
¿ El duelo o lo que sea en la pista central, Sr. Braden?
Bizim çağımızdaki orta yaşlı adamlar gibi yirmili yaşların başındaki kızlara özlemle bakarlar.
Como algunos hombres de nuestra edad quienes se encuentran mirando anheladamente a niñas de 20 años.
Orta Çağ'da mıyız?
Un castillo por un caballo.
Pazarin somut boslugu için üretilen seri üretim metalarinin yigilmasi, hem tüm bölgesel ve yasal engeller ile Orta Çag loncalarinin zanaattaki kaliteyi koruyan sinirlamalarini paramparça etmis hem de mekanlarin özerkligi ve kalitesini de azaltmistir.
La acumulación de mercancías producidas en serie para el espacio abstracto del mercado, al mismo tiempo que debían romper todas las barreras regionales y legales, y todas las restricciones corporativas de la Edad Media que mantenían la calidad de la producción artesanal,
Orta Çağ.
La vergüenza de la familia.