Oyun oynamıyorum traduction Espagnol
305 traduction parallèle
Oyun oynamıyorum.Kim hareket ederse ateş edeceğim!
No estoy bromeando. El primero que se mueva, está muerto.
- Oyun oynamıyorum.
- Yo no estoy en el juego.
Oyun oynamıyorum, Myra.
No estoy jugando, Myra.
Haydi Slausen... Oyun oynamıyorum.
Vamos Slausen... no estoy jugando.
Bir, ben oyun oynamıyorum. İki, senin ortaya koyacak hiç bir şeyin yok.
No voy a entrar en jueguitos y además no tienes nada qué apostar.
Ben oyun oynamıyorum.
Yo no estoy jugando.
Oyun oynamıyorum.
No me gustan los juegos de azar.
- Oyun oynamıyorum.
- No lo hago.
Hadi Tommy, artık oyun oynamıyorum.
Tommy, ven aquí. Vamos, Tommy. No estoy jugando.
Oyun oynamıyorum, bana inanmak gerekir.
- No juego, créeme.
- Burada oyun oynamıyorum!
- ¡ No estoy jugando!
Anne, ben oyun oynamıyorum!
Mama, no estoy jugando!
Bak oyun oynamıyorum.
Mira, yo no estoy jugando.
Ben oyun oynamıyorum Judah.
Voy muy en serio, Judah.
Oyun oynamıyorum.
No estoy jugando contigo.
Şu anda oyun oynamıyorum.
No estoy jugando ahora.
Ben oyun oynamıyorum.
No estoy bromeando.
Oyun oynamıyorum.
No estoy jugando.
Ben oyun oynamıyorum.
No voy a jugar este juego.
- Bu senin ailen. Artık oyun oynamıyorum.
Esa es tu familia ya no ando en juegos.....
Ben de oyun oynamıyorum oğlum.
... - yo no ando en juegos tampoco....
Burada oyun oynamıyorum.
Pero no se burle de mí. No estoy jugando.
Kadın, sana diyorum! O kıçını arabaya sok. Oyun oynamıyorum.
Te estoy diciendo que subas tu trasero al auto.
Burada oyun oynamıyorum.
No estoy jugando.
Oyun oynamıyorum.
No es ningún juego.
- Seninle oyun oynamıyorum.
No estoy tratando de jugar contigo, Khaila.
oyun oynamıyorum
¡ No estoy jugando!
Oyun oynamıyorum.
No estoy jugando, hombre.
- Ben oyun oynamıyorum Senatör.
No estoy jugando, Senadora.
-... beni haklamaya çalışıyorsunuz. - Sana oyun oynamıyorum.
No estoy jugando contigo.
İster inan ister inanma ben oyun oynamıyorum.
Porque créeme, no estoy jugando.
Afedersiniz... ama bu tür bir oyun oynamıyorum.
- Perdónenme pero no tengo por qué jugar ningún juego.
Bak Victor, burada bir tür oyun oynamıyorum, sana yardım etmeye çalışıyorum.
Mira Victor, no estoy jugando a a ningún juego aqui.. Intento ayudar.
Oyun oynamıyorum!
¡ No estoy jugando!
- Oyun oynamıyorum.
- No lo es.
Seninle oyun oynamıyorum.
No lo es. No es nada de eso.
Evlat, seninle oyun oynamıyorum.
chico, yo no juego contigo.
Artık oyun oynamıyorum.
Me he cansado de jugar.
Oh, hey Johnny. Hiç bir şeyle oyun oynamıyorum.
Oye, Johnny... no estoy jugando con nada
"Oyun oynamıyorum, lütfen suratımı astırma Benim olmayacak mısın, Benim güzel sevgilim Sevgilim olmazsan, Ne yaparım bilmiyorum." Tabii ki imzasız.
"Esto no es una broma atiende a la doma has de ser mía, serás mi alegría, si no te tengo juro que me vengo." Por supuesto, sin firmar.
Oyun oynamıyorum.
Lo digo en serio.
Oyun oynamıyorum.
Yo no finjo.
Oyun mu? Oyun falan oynamıyorum!
Yo no juego.
Oyun oynamıyorum.
No es así.
Seninle oyun falan oynamıyorum Moriarity.
No me toques, Moriarity.
Artık oyun oynamıyorum.
¡ Me cansé de jugar!
Şimdi ben New York'ta değilim, Yankee Stadyumunda da oynamıyorum, ama oyun hala aynı ve tabi kurallar da ;
Pero no estoy en Nueva York ni en el estadio de los Yankees, pero jugamos a lo mismo y con las mismas reglas :
Oyun falan oynamıyorum.
No estoy jugando.
Burada oyun oynamıyorum.
¡ No estoy jugando!
Luke, oyun oynamıyorum.
- No estoy jugando.
Seninle oyun oynamıyorum.
- ¡ No estoy cogiendo contigo!
oynamıyorum 18
oyun bitti 163
oyun oynama 28
oyun yok 20
oyun mu 56
oyun zamanı 18
oyun başladı 18
oyun başlasın 17
oyun oynamayı bırak 24
oyun oynamayı kes 17
oyun bitti 163
oyun oynama 28
oyun yok 20
oyun mu 56
oyun zamanı 18
oyun başladı 18
oyun başlasın 17
oyun oynamayı bırak 24
oyun oynamayı kes 17