English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Espagnol / [ P ] / Param var

Param var traduction Espagnol

2,289 traduction parallèle
Arkadaşlarım İtalya'ya gitmemi söylüyor, ama benim çok az param var.
Mis amigos hablan de ir a Italia, pero no tengo dinero.
Ama param var, tamam mı?
Pero, mire, tengo dinero, ¿ está bien?
Birikmiş param var.
He estado ahorrando.
Evet, birikmiş param var, yani, senin aksine ben gidip öyle pahalı daireler, oyuncaklar falan almadım.
Sí, ahorré dinero a diferencia de ti que fuiste y te compraste un lujoso apartamento y todos esos juguetes.
Param var.
Yo tengo el dinero.
- Birikmiş param var.
Tengo ahorros.
Evet, param var, sadece araba sürmek bana göre değil.
Sí, tengo dinero, pero no tengo auto.
Çok param var.
Tengo dinero. Tengo dinero real.
Kendi param var.
Yo tengo mi propio dinero.
Param var.
Tengo dinero.
Ama param var ve ödeme yapacağım.
Pero tengo dinero y puedo pagar.
Doğru burda gerçekten ucuz... oral seks hizmeti sunuyorlar ve benim çok param var.
Es verdad, es muy barato aquí... te dan sexo oral por un dólar y yo tengo dinero.
Birikmiş param var.
Tengo dinero ahorrado.
- Param var ve bu işi yaparım
Tengo dinero haré que vlaga la pena
- Hayır, yani tabii ki param var.
- No, es decir... Sí tengo dinero.
Çok az param var, Willa.
Tengo muy poco dinero, Willa.
Benim de az param var.
También tengo poco dinero.
Çok iyisin Moe ama ödeyecek param var.
Es muy gentil de tu parte, pero puedo pagarlo.
Birikmiş param var. Kalanı bir iş bulunca öderim.
Tengo un dinero ahorrado y te pagaré el resto cuando tenga trabajo.
Bozuk param var diye bakmamı ister misin?
Quieres que ver si han cambiado?
- Param var.
Tengo el dinero.
Çünkü o fakirdi ve benim param var.
Es porque ella era pobre y yo tengo dinero.
Köşede biraz param var. Çok değil ama yeter.
Tengo algo de dinero, no mucho, pero suficiente.
- Benim param var. 500 dolarım var. - 500 dolar mı?
Tengo dinero. Tengo $ 500 en efectivo. $ 500?
Artık param var.
Tengo dinero ahora.
Bak, param var.
Mira, tengo dinero.
Biraz fazla param var da.
Bueno, tengo algo de dinero extra.
Param var.
Yo tengo dinero.
Çok param var.
Escucha....
Şimdi Tung Luen Shun işinde, benim param var, senin gücün. Eğer gerçekten bir savaşta olsaydık Tung Luen Shun bitmiş olurdu.
Ahora en Tung Luen Shun, tengo el dinero, tú tienes el poder si de verdad nos metemos en guerra, Tung Luen Shun está acabado
Paraya gümrükte el koydular. Fakat benim param var.
Confiscaron el dinero en aduanas, pero yo tengo dinero.
Harika bir işim, çok param var, dünyayı dolaşıyorum.
Bueno, tengo un excelente trabajo, mucho dinero y viajo por el mundo.
- Bak, param var.
- Mira, yo tengo dinero.
Paramızı geri almak için bir plan yaptık, ama bunun için senin yardımına ihtiyacımız var.
Tenemos un plan para términos de nuestro dinero. Pero necesitamos su ayuda.
Paramız var, değil mi?
Tenemos dinero.
Çocukken hayal ettiğimizden daha fazla paramız var.
Tenemos más dinero del que jamás imaginamos cuando éramos niños.
Paramız var.
Tenemos dinero.
Doğru vallahi. Leslie, 600.000 dolardan fazla paramız var.
Bueno Leslie, son más de $ 600.000.
Paramız var Joe.
Tenemos dinero, Joe
Paramız var.
Tenemos.
- Paramız var Joe.
El hombre nos dejó sin nada. - Tenemos dinero, Joe.
Paramız var.
- ¿ Qué?
- Paramız var Joe.
- Tenemos dinero, Joe.
Ne kadar param var bir bakıyım.
Veré qué tengo.
Paramız var, şimdi kızları bulmamız lazım.
No tienes dinero del pote, ahora se encuentran los PIRLS.
Saklanmak için bir yere ihtiyacımız var, ve hiç paramız yok çünkü suçlular, o kirli polisler...
Necesitamos un lugar para ocultarnos y no tenemos dinero porque estos criminales, estos policías corruptos...
Bir yudum içkiye yetecek kadar paramız var ama.
Suficiente dinero para un ultimo trago.
Bana paramı verme, tamam ama adamlarımın paraya ihtiyacı var.
Está bien si no me quiere pagar. Sin embargo mis hombres necesitan comer.
Bu işi yapmak için sadece iki saniyemiz var, sen paramız yetmedi mi diyorsun?
Tenemos 2 segundos para hacer este trabajo... y me hablas de que estamos cortos?
Bir bilgisayar bulup paramı hesaba aktarmak için 26 dakikan var.
Tengo 26 minutos hasta el tiempo límite, que es exactamente cuanto tiempo tienes tú para buscar una computadora y conseguirme mi dinero.
Adamlar iyi, ayrıca alacak paramız da var.
Un buen surtido, con suficiente dinero para elegir. Tu competidor se aproxima.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]